Gerçekten büyük skandal! İnsanlık vicdanını alenen rencide eden mide bulandırıcı bir olay

Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdullah Muradoğlu, Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde alkışlanmasını eleştirdi. Muradoğlu, ABD'nin İsrail'e koşulsuz desteğini vurguladı. Muradoğlu, bu durumun Amerikan siyasetinde "Büyük Para"nın rolünü gösterdiğini belirttiği yazısında şunları kaydetti:

“İsrail’e koşulsuz destek, ABD’de yerleşik iki partinin üzerinde ittifak ettiği bir politika başlığı. Seçim dönemlerinde bu başlık iç politikanın da sıcak konularından biri oluyor. Bunun en bilinen sebebi, “İsrail Lobisi”nin en etkili kuruluşu olan “Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi”nin (AIPAC) “Büyük Para”yı sıkı İsrail yanlısı adaylara doğru yönlendirmesi.

Gazze’de yüzde 70’i çocuk ve kadın 40 bin insanın kanına giren “Soykırımcı Netanyahu”nun Washington ziyareti “Lobi”nin güç gösterisinin bir parçası oldu. Aslında Netanyahu’nun ABD Kongresi’ne davet edilmesi Cumhuriyetçilerin bir hamlesiydi. Senato Demokratları’nın lideri Chuck Schumer ise bu hamleye bir süre direnmişti. Meclisin Cumhuriyetçi Başkanı Mike Johnson’ın Netanyahu’yu tek taraflı olarak davet edeceklerini duyurması üzerine Schumer ve Meclis Demokratları’nın lideri Hakeem Jeffries ortak davet mektubunu imzalamıştılar.

Schumer daha önce yaptığı bir konuşmada Netanyahu’nun iktidardan gitmesi gerektiğini savunmuştu. Siyonist bir Yahudi olan ve Senato Demokratları arasında Netanyahu’ya en yakın isim olarak bilinen Schumer’in bu konuşması o sıralarda çok dikkat çekmişti.

Cumhuriyetçiler Biden Yönetimi’ni İsrail’e istenilen ölçekte yardım etmemekle suçluyorlar. Suçlamaların asıl sebebiyse “Amerikan Yahudileri”nin ezici çoğunluğunun Demokratlar’a oy vermeleri. Başkanlığı döneminde hiçbir ABD Başkanının yapmadığı ölçüde İsrail’e büyük kıyaklarda bulunan Trump Yahudi Demokratları ‘hakiki Yahudi’ olmamakla bile suçlamıştı.

Biden’ın Gazze’de soykırım yapan İsrail’e silah sevkiyatına devam etmesiyse genç seçmenleri ve Arap-Amerikalılar’ı Demokratlar’a yabancılaştırdı. Michigan başta gelmek üzere salıncak eyaletlerdeki ön seçimlerde yüzbinlerce seçmen Biden’ın Başkan adaylığına oy vermedi.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise Biden yönetiminde Gazze’de ateşkes isteyen ilk isim idi. Biden’ın çekilmesiyle ABD başkanlığına aday olan Harris ABD Kongresi’ndeki ortak oturuma da iştirak etmedi. Zira Başkan Yardımcısı aynı zamanda Senato’nun da Başkanı. Yapılan açıklamaya göre Harris Washington’da olmayacağı için bu oturuma katılmayacaktı.

Senato Çoğunluk Lideri Chuck Shumer ile Senato Geçici Başkanı Patty Murray de Oturuma başkanlık yapmadılar. Senato adına bu rolü, emekliliğe hazırlanan Dış İşleri Komitesi Başkanı Ben Cardin üstlendi. Netanyahu Kongre’de konuşurken, anti-Siyonist Yahudi gruplarla birlikte binlerce genç protesto gösterisi yaptı. Yüzlerce göstericiyse polis tarafından gözaltına alındı.

Temsilciler Meclisi ve Senato Demokratları’nın yaklaşık yarısıysa Çarşamba günü gerçekleşen Kongre Ortak Oturumu’na katılmadı. Cumhuriyetçi vekillerden sadece Thomas Massie ABD Kongresi’nde Netanyahu için sahnelenen tiyatroya dekor olmak istemediği için iştirak etmeyeceğini açıklamıştı. “AIPAC” ise Masse’ı İsrail’e karşı durmakla suçlamıştı. “AIPAC”a cevap veren Massie “Ne derseniz deyin. Yine de savaş mitinginize katılmayacağım” demişti.

Trump’ın Başkan Yardımcısı adayı Senatör J. D. Vance ise kampanya çalışmalarını gerekçe göstererek ortak oturuma katılmadı. İsrail yanlısı Demokratlar Vance’i, Cumhuriyetçiler ise Kamala Harris’i Oturuma iştirak etmedikleri için eleştirdiler. Netanyahu’nun konuşmasını izleyen ancak alkışlamayanlar da vardı tabii. Kongre’nin geri kalan üyeleriyse “Soykırımcı Netanyahu”ya defalarca ayağa kalkıp alkış tutarak adeta “AIPAC”a selam gönderdiler.

Netanyahu daha sonra hem Biden ile hem de Harris ile ayrı ayrı görüştü. Harris görüşmeden sonra yaptığı açıklamada Gazze’de yaşanan trajediye sessiz kalmayacağını Netanyahu’ya açıkça ilettiğini söyledi. Ateşkes yapılması ve rehinelerin evlerine dönmesi gerektiğini belirten Harris “iki devletli çözüm”e bağlı olmaya devam edeceğini vurguladı. Harris’in açıklamaları, Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı gerçek dışı iğrenç savunmasının bir reddiyesi niteliğindeydi. Trump da bu fırsattan istifade ederek Kamala Harris için, “Bir Yahudi ona nasıl oy verir bilmiyorum ama onlara kalmış, ancak kendisi İsrail’e karşı saygısızdı” diyordu.

İnsanlık vicdanını alenen rencide eden mide bulandırıcı “Netanyahu gösterisi”ne tutulan alkışların sebebi belli. Amerikan siyasetinde “Büyük Para”nın oynadığı rol devam ettikçe sıradan Amerikalıların İsrail hakkında ne düşündüklerinin pek önemi yok. Genç taban hareketlerinin giderek güçleniyor olmasıysa “İsrail Lobisi” için çok ciddi bir uyarı işaretidir.”