• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gazze'de ölüm ve kıtlık hüküm sürüyor

Yeniakit Publisher
2024-02-22 10:51:00 -
Gazze'de ölüm ve kıtlık hüküm sürüyor

İsrail ablukası, aralıksız bombardımanla birleşince açlık ve enfeksiyonun kol gezdiği bir dünya ortaya çıktı.

İsrail ablukası, aralıksız bombardımanla birleşince açlık ve enfeksiyonun kol gezdiği bir dünya ortaya çıktı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik dört aydan fazla süren savaşı bölgeyi tanınmaz hale getirdi.

Sokaklarda ölüm kokusu her an hissedilirken, kuşatma altındaki nüfusun neredeyse tamamı için açlık kaçınılmaz bir gerçek.

Tıbbi bakıma neredeyse hiçbir erişimi olmayan pek çok kişi hastalıktan muzdaripken, İsrail saldırıları nedeniyle yaralanan on binlerce erkek, kadın ve çocuğu da bulaşıcı hastalıklar bekliyor.

Kıtlık

Açlık herkesi ağır bir şekilde etkiledi. İşletmeler ve bankacılık hizmetleri ya yok edildi ya da çalışamaz hale geldi, nakit para yok, gelir yok ve açlık çeken ailelerini beslemek için gereken maliyeti karşılayacak çok az şey var.

Gazze'nin kendi gıdasını üretme kabiliyeti İsrail bombalarıyla yok edildiğinden, aç bir nüfus bölge dışından gıda arıyor ve İsrail'in devam eden ablukası nedeniyle gıda tedariği de gittikçe kısıtlanıyor.

Tarım sektörü harabeye dönmüş durumda. Beyt Hanun, Beyt Lahiye ve Cebaliye gibi verimli tarım alanları, çiftçiler için hayati önem taşıyan kış yağmurlarının yağmaması nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda.

Doğrudan ya da dolaylı olarak İsrail bombalarının kurbanı olan kümes hayvanları ve çiftlik hayvanları da yok edildi.

Balık, kıyı bölgesinin nüfusu için kaybedilen bir lüks. İsrail 7 Ekim’den bu yana Filistinlilerin balıkçılık yapmasına da müsade etmiyor.

Kıtlık giderek büyüyen bir gerçek. Çok az erzak kaldı ve yetersiz beslenme giderek artıyor.

Gelen uluslararası yardımlar aç nüfusun ihtiyaçlarını ancak karşılayabiliyor ya da durumun daha da kötüye gitmesini önleyebiliyor.

İsrail'in kara saldırılarının başlamasından bu yana, Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) gibi pek çok insani yardım kuruluşu faaliyetlerini durdurdu, bu da yüz binlerce insanın hiçbir yardıma erişemediği anlamına geliyor.

Sonu gelmeyen bombardıman dalgaları Gazze'nin altyapısını tahrip etti, gıda üreten ve işleyen fabrikaları yerle bir etti ya da faaliyetlerini durdurdu.

Gazze nüfusunun yaklaşık yarısı şu anda günlük ekmek, temiz su ve yaşam için gerekli temel maddeler sıkıntısıyla karşı karşıya.

Gazze'nin doğusunda bir zamanlar konserve ürünler işlenirken ve her sokakta bir fırın bulunurken, şimdi bunlar açlık çeken nüfus için sadece birer anıdan ibaret.

Et ve süt ürünleri de öyle. Bulunabilen yiyecekler ya son derece pahalı ya da miktar olarak büyük ölçüde azalmış durumda, çoğu zaman her ikisi de.

Mücadele gıdanın ötesine uzanıyor. Su o kadar azaldı ki, kirli içme suyu normal bir durum haline geldi. Başta çocuklar olmak üzere daha fazla insan kirli su tükettikçe, ciddi bakteriyel hastalıklar da artıyor.

Hastalıklar

Pişmemiş yiyecekler yaygın olduğundan, açlıktan ölmek üzere olan çocuklarını doyurmak için çaresiz kalan ebeveynler, bunun sonuçlarına rağmen onlara çiğ yiyecek vermekten başka seçenekleri olmadığını düşünüyor.

Gazze Şeridi boyunca altyapı ve kanalizasyon sistemleri tahrip edildiğinden, açlıktan zayıf düşmüş bir nüfus nefes almaya devam ettikçe artan solunum sorunlarıortaya çıkıyor. Buna bir de sokaklara saçılmış ya da molozların altında yatan, havayı kirleten ve hastalık bulaşma riskini arttıran çürümüş insan ve hayvan cesetlerinin kokusu ekleniyor.

Gazze'deki tıbbi tesislerin neredeyse tamamının tahrip edilmiş olması, İsrail saldırıları nedeniyle yaralananların tecrit edilmesine ve doğum öncesi bakım ya da diyaliz gibi tedaviler gibi daha karmaşık ya da kronik ihtiyaçları olanların uygun bakımdan yoksun kalmasına neden oluyor.

Gazze Şehri ve çevresinde sadece iki hastane faaliyet gösteriyor: Şifa Hastanesi ve Ahli Arap (Mamedani) Hastanesi. Şeridin geri kalanıyla aynı koşullarla mücadele etmenin yanı sıra, yardım isteyen yüz binlerce yaralı ve hasta insanın talepleriyle de mücadele ediyorlar.

Sonuç son derece tahmin edilebilir. Binlerce kişi yavaş yavaş ölüyor.

Elektrik olmadan, çok sayıda yaralı, hasta, prematüre yeni doğan bebekler ve yoğun bakım ünitelerinde yatanların tümü, yakıt kaynağı belirsiz olan jeneratörlere bağlı makineler tarafından pompalanan oksijene bağlı durumda.

Herkes risk altında. Doğum öncesi bakım ünitelerinin hizmet dışı kalması, bebeklerin sağlık sorunları veya komplikasyonlarla doğma riskini artırıyor.

Bombardıman devam ettikçe de kaçınılmaz olarak, hastalıkların görülme sıklığı ve her zaman var olan uzuv kesme ihtiyacı nadiren azalıyor.

Tüm bunlar olurken soğuk herkesi etkiliyor.

Her gün, bir sona ulaşma mücadelesiyle başlıyor.

Gazze için bu kadarı yeterli.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sethat DEMİRAY

Dayı selam aleyküm be ya,dayı rüyamda mezarlık gördüm bugün be,sizde hacı bumbala çok,ne manaya geliyoki yavv.Dayı İsrail gibi medya olmak nasıl bir duygu ya,haçlı seferi gibi devlet idaresi olan 21 yıllık türkiyede.Fark şu ama haçlı siyonist ortak olup türk müslüman toprağında,21 yıllık idare kendi toprağında cani.Ne meziyet ne kaftan demi.Astranot lar uzayda bulamamamıştır böyle idare böyle ülke idaresi.Hep diyorum yibe diyecem.Bu 21 yıllık idarenin eskisi yenisi karşıdı yandaşı kim varsa temizlenmeli.Niyemi din ve devlet adına karar alamıyorlar artık.Hepsi 15 yıldır terör davası görülen declette güzli yada aşikar terör örgütlerinin kendilerini bir yere getirdidiğini bilerek onlar adına karar alıp din devlet diye satıyolar.Tamamen şahsi menfaatlerini.Bunu daha fazla ne millet kaldırır nede devlet.İskandinav ülkesi olsa kaldıramaz,bir adım ileri gidemez,yalan ve soytarılığı devlet yada devlet adamı olarak satmaktan öteye medeniyet inşa edemez ve çökertir devleti.Zaten bizde Arap baharı sonrası devlet denen kavramı geç medeniyet denen kavram oluşum yok.Dün ingiltere ne derse bugün ABD ne derse memuru adamlar en tepede.Üstelik fiili masum katili medya terör örgütlerini İsrail in bugün fikistinde yaptığı gibi insanlık,adalet,cihan ve savaş hukuku katlettiği boyuta devlet kimliği yükleyerek taş toprak mitolojisine bu halde indirgeyerek göbek kası yaparak.Fiili masum katili teröre  diyemeyen bayrağı sancağı secdesi ile terör medyasının cebinde gezen medeniyet bizi türk olarakta müslüman olarakta iğrendirdi.Başkasından çok kendimizdeki adaletin yere düştüğü hak kın alınıp satıldığı şahsileşmiş adalete sınıf misyonu yükleyerek gofti haline makam kurduranların haya sı bu ülkeyide müslümanıda yordu.Dğn bir haber okudum,ülke maden sahalarının %99 u özelde.20 yıl evvel %75 i kamuda.Devletciliği savunmak 21 yıldır suç.Ama decleti bu şekilde satmak suç değil.Alayuvala ne güzel feza demi.Anadan üryan ama feza hesabı.Ama nede olsa terörüst medya örgütleri var.Hepsi holding sahibi patronları.Boğazda ingilizi amerikalısı ile medeniyet satan,adalet yakan patronları.Fiili masum katili olarak.üstelik terörüste  diyemeyen haysiyetleri ile kadrolu medyacılar var.Her şeyi bilen cihanda ne olursa.Ne güzel dayı.Tek bişey diyecem bizim memleketin de,islamiyetinde gerçek seleattin eyyübisi nerde.İçerde adalet bu haldeyken,içerden müstemleke eyalet koloni gibi gün görürken tarih yazıldığı günden beri var olan turan ırkı elleri.Üstelik fiili masum katili tererüst dediği kim varsa hepsine biyat ederek termrüst medya sayesinde ayakta kalıp cebinde gezerken bu ırkın bayrağı seccadesi,terörüst medyacının.

İkk

Yarabbim sen bizleri affet KAHHAR sıfatınla bu Amerika ve İsrail i ve zalimleri kahreyle kahreyle kahreyle yarabbim Çocukların bedduası tutsun inşallah hepsini
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23