2011’de hakları iade edilen 28 Şubat mağduru emekli Yüzbaşı Bünyamin Karataş, Gezi olaylarından sonra Ankara Gazi Orduevi’ne alınmadığını söyledi. İçeri alınmama gerekçesi olarak eşinin başörtüsünün gösterildiğini belirten Karataş, bu emri verenler TCK’nın 125, 122, 115, 109 ve 79. maddelerine göre alenen suç işlediler. Bunlar bir an önce tespit edilip gerekli işlemler yapılmalı” dedi.
2011’de hakları iade edilen 28 Şubat mağduru emekli Yüzbaşı Bünyamin Karataş, Gezi olaylarından sonra Gazi Orduevi’ne alınmadığını söyledi.
Eşi başörtülü olan Bünyamin Karataş, muhafazakar subay ve astsubaylara karşı cadı avının başlatıldığı 28 Şubat sürecinde Yüzbaşı rütbesindeyken ‘disiplinsizlik’ kılıfı uydurularak TSK’dan atıldı. Yıllarca sıkıntılarla boğuşan Karataş’a 2011 yılında çıkarılan 6191 sayılı yasa gereğince hakları iade edildi. Emekli subay kimlik kartı başvurusu kabul edilen Karataş, 2011 Ağustos’undan itibaren ailesiyle birlikte TSK’nın sağladığı sosyal imkanlardan istifade ediyordu. Bünyamin Karataş, 2011’in sekizinci ayından beri askeriyeye ait sosyal tesislere ve orduevlerine girişte hiçbir sorun yaşamıyordu. Ta ki 11 Temmuz 2013 tarihine kadar.
İFTAR VAKTİ
ORDUEVİNDE REZALET
Ramazan’ın üçüncü günü olan 11 Temmuz’da eşi ve çocuklarını alıp Ankara Gazi Orduevi’ne iftara götürdüğünü, ancak kapıdan çevrildiğini belirten darbe mağduru Karataş, sonrasını şöyle anlatıyor: “11 Temmuz’a kadar hiçbir sorun çıkmıyordu. Bu tarihte yine ailemle birlikte Gazi Orduevi’ne iftar yemeği için gittim. Kapıdaki nöbetçi uzman çavuş, ‘Sizi içeri alamam’ dedi. ‘Bizi neden içeri almıyorsunuz?’ deyince telefonla içerideki nöbetçi amirini arayıp bana verdi. Telefonda isminin Binbaşı Yıldıray olduğunu söyleyen bir subay, eşimin başörtüsünü gerekçe göstererek bizleri içeri alamayacağını belirtti. Ben de daha önceki girişlerde eşimin başörtüsünün sorun yapılmadığını, hak sahibi olduğumu, şimdiye kadar haklarımı kullandığımı, bugün neden kullanamayacağımı söyledim. O da ‘Bana verilen emir bu. O emri yerine getiriyorum. Sizleri alamayacağım’ dedi. Hak sahibi olduğumu tekrar hatırlatınca ‘İstediğin yere şikayet et. Seni almıyorum’ karşılığını verdi.”
“HAKARETE UĞRADIK”
İftar yapmadan orduevinin kapısından geri döndüklerini aktaran Bünyamin Karataş, “Eşim ve çocuklarım bu durumdan çok etkilendi. Rencide olduk. Hakarete uğradık. Çünkü oraya aile efradınla birlikte programını yapıp iftara gidiyorsun ama böyle tatsız bir olayla karşılaşıyorsun. Bunların yaptığı suçtur” ifadelerini kullandı.
GEZİ OLAYLARINDAN SONRA TAVIR DEĞİŞTİ
TSK’daki bu hukuk dışı uygulamanın Gezi Parkı olaylarından sonra yeniden başlatıldığına dikkat çeken Karataş, şunları söyledi: “Gezi olaylarına kadar herhangi bir sorun yoktu. Zorluk çıkarmıyorlardı bize. Hatta 6191 yasa kapsamında kimlik müracaatı yaptığımızda eşimin başörtülü fotoğrafını verdik. Hiçbir sıkıntı çıkmadan bunu kabul edip başörtülü fotoğrafla kimlik verdiler. Gezi olaylarından sonra tavır değişikliğine gidildi. Bizi TSK’nın sosyal tesislerine almamaya başladılar. Bu ani tavır değişikliğinin Gezi olaylarıyla ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Demek ki yukarıdakiler bir toplantı yapmış ki aşağıya bu emir verildi. Zaten Yıldıray isimli binbaşı, bu konuda kesin emir aldığını söylüyor. Bu emri verenler TCK’nın 125, 122, 115, 109 ve 79. maddelerine göre alenen suç işlediler. Bunlar bir an önce tespit edilip gerekli işlemler yapılmalı.”
