Siyonist İsrail’in hedef gözetmeksizin Gazze’deki masum sivillere yönelik katliamlarına teki gösteren Diyanet STK’ları, Filistin halkına yönelik abluka ve ambargonun acilen kaldırılması çağrısında bulunarak, “Müslümanlar olarak birliğimizi ve dirliğimizi sağlayarak uyanışa geçmeliyiz. Kurtuluş İslam birliğindedir” dediler.
Küresel çetenin güdümündeki uluslararası camianın azdırdığı siyonist İsrail, hedef gözetmeksizin Gazze’deki masum sivil Filistin halkına yönelik katliamlarına devam ederken, başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelerinden tepkiler artıyor. Akit aracılığıyla ümmete çağrıda bulunan Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, Filistin halkının 1947’den beri sistematik bir şekilde soykırıma uğratıldığını vurgulayarak şunları dile getirdi:
Siyonist işgal rejimi yargılanmalı
“Batı Yaka ve Gazze’de açlık, yoksulluk ve yoksunlukla boğuşmaya mahkûm edilen, her gün en az birkaçının Siyonist asker ya da yerleşimcilerin kurşunlarına hedef olduğu Filistin halkının mücadelesi haklı, meşru ve insanidir. 16 yıldır Gazze abluka altında tutuluyor ve burada yaşayan Filistinliler, can güvenliği başta olmak üzere yeme içme, elektrik, ilaç ve yaşam için gerekli malzemelerin girişine izin verilmeden adeta hapis hayatına mahkum ediliyor. Emperyalist güçlerin verdiği askeri, mali ve diplomatik desteğin şımarttığı Siyonist işgal rejimi, BM kararlarına uymamakta ve uymayacağını da açıkça ifade etmektedir. İşledikleri sistematik soykırım ve savaş suçları nedeniyle yöneticileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gereken işgal rejiminin en büyük dayanağı kuşkusuz uluslararası toplumun sessizliği ve tepkisizliğidir.
Mazlum Filistin'in yanındayız
“Bu yönüyle Filistin’in işgali sorunu, medeni dünya için insani ve ahlaki bir sınavdır. Hal böyle iken işgal rejiminin insanlık dışı boykot, sürgün, katliam ve şiddetine sessiz kalırken Filistin halkının meşru savunmasını terör olarak damgalayan bilindik bir çifte standart ve ikiyüzlülükle karşı karşıyayız. Ülkemizde de bazı siyasilerin, gazetecilerin ve sosyal medya kullanıcılarının bunca yıllık İsrail zulmünü görmezden gelerek Filistin halkının meşru müdafaasını karalamaya kalkmaları ise siyonizme hizmetten başka bir şey değildir. İşgalci siyonist rejimin katliamlarına son vermesi, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların durdurulması, Filistin halkına yönelik abluka ve ambargonun acilen kaldırılmasını istiyoruz. Memur-Sen ve Diyanet-Sen ailesi olarak, kardeş Filistin halkının işgale karşı meşru mücadelesini destekliyor, mazlum ve mağdur Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.”
İslâm ümmeti uyanışa geçmeli
Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (DİN-BİR-SEN) Başkanı Yusuf Özdemir de, şunları söyledi: “Siyonizmin celladı İsrail’dir. Kendi sisteminde ve kendi ideolojisinde dünyaya insanlık dersi vermeye çalışanlar, dünyada rahat yaşamak, küresel sermayenin, paranın sahibi olma noktasında çoluk çocuk ayırt etmeden insanlığın kanını akıtmaktan geri durmuyorlar. Müslümanlar olarak birliğimizi ve dirliğimizi sağlayarak uyanışa geçmeliyiz. ‘Hüküm Allah’ındır’ dedikten sonra bütün insanlık kurtulacaktır. Hüküm, siyonizmin ve kapitalizmin, emperyalist güçlerin elinde olduğu müddetçe dünyada masum insanların kanı akmaya devam edecektir. Kurtuluş İslam birliğindedir. Kudüs ve Filistin dört asırdan fazlası ecdadımız Osmanlı dönemi olmak üzere İslam yönetiminde olduğu sürece Müslim-gayrimüslim ayrımı yapılmaksızın bir güven ve barış bölgesi olmuştur. Gayrimüslimler, özgürce ibadetlerini kendi ibadethanelerinde yerine getirebilmişlerdir. Bizler, gerek Yahudi, gerek Hıristiyan gerekse başta inançlara mensup olan hiçbir sivil gayrimüslim halka zulmetmedik. Her zaman Yüce Allah’ın hükmüyle idare ettik. İnsanlıktan nasibini almamış siyonistler ise başta Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa olmak üzere İslam mabetlerine her türlü saygısızlığı ve saldırıyı gerçekleştirerek hiçbir manevi değere saygılarının olmadığını gösteriyorlar. Müslümanlar birlik olduğunda yaşanan bu insanlık dışı saldırıların önüne geçilecektir. Gün birlik günüdür.”
