2024-09-06 09:26:42

FETÖ ve ABD'nin Kapadokya şifreleri! Kim bu ‘Kapadokya Serkarları’

Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) geçen günlerde sosyal medya hesabından paylaştığı Kapadokya fotoğrafını sessiz sedasız sildi. FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde Kapadokya'yı bir tür "şifre" olarak kullanması ve FETÖ'nün mahrem imamı Kemal Batmaz’ın da CIA tarafından "Kapadokya" ismiyle kodlanması Türk kamuoyunda CIA'in yaptığı paylaşımın anlamının sorgulanmasına neden oldu.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 15 Temmuz darbe girişiminden önce yaptığı bir konuşmasında “Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum” ifadeleriyle darbe mesajı vermişti... "Serkar" dilimizde "Komutan", "amir", "müdür" anlamlarına geliyor.

Kapadokya'ya yapılan atıf hakkında ise çeşitli yorumlar bulunuyor. Ayrıca "FETÖ dili ve edebiyatı" açısından da Kapadokya'nın yüklendiği anlamların zaman içinde değiştiği görülüyor... İşte FETÖ'nün kullandığı "Kapadokya" atıfının ardındaki şifreler:

KAPADOKYALI 40 ASKER 313 yılında Batı Roma İmparatoru I. Konstantin ile İmparatorluğun doğu kısmını kontrol eden İmparator Licinius arasında varılan bir anlaşma ile Hristiyanlığı da putperestlik gibi yasal bir din olarak kabul eden, Hristiyanlara özgürlük ve yasal statü tanıyan "Milano Fermanı" yayımlanır.

Hristiyan Konstantin ile yönetimi paylaşan Licinius bir pagandır. Ferman üzerinden çok bir zaman geçmeden Konstantin ile Licinius arasında bir iktidar kavgası alevlenir. Licinius, isyan edecekleri korkusuyla kendi ordusundan Hristiyanları tasfiye etmeye başlar. Licinius'un ateşli pagan komutanlarından olan Agricola'nın emrinde Kapadokyalı 40 asker bulunuyordu. Hristiyan olan bu askerler, pagan ilahlarına kurban sunmayı reddedince Agricola tarafından hapse atılırlar. Hapiste kendilerini ibadete adayan bu askerler bir gece kendilerine “Sonuna kadar dayanın ve kurtulacaksınız” diye hitap eden bir ses duyarlar.

Ölüm cezasına çarptırılacaklarını bildikleri halde Hz. İsa’ya sadık kalan bu 40 Kapadokyalı askerin anlatısı yalnızca İslami değil pek çok farklı mitolojik ve dinsel menkıbeyi şifre olarak kullanan FETÖ'nün dağarcığında kendine yer bulur.

Hz. Yusuf'un iftiraya uğrayarak hapise atılmasına atıfla FETÖ mensupları da hapishanelere mecazla "Medrese-i Yusufiye" derken Kapadokyalı 40 askerin menkıbesini de benzer ve tamamlayıcı bir hikaye olarak örgüt külliyatına katar... Hz. Yusuf zindandan çıkarak "hükümdar" olur, “Sonuna kadar dayanın ve kurtulacaksınız” denilen Kapadokyalı 40 asker ise "şehit" olarak kurtulur... Örgüt içi çözülmelere karşı bu tür menkıbeler yoluyla mensuplarının moralini yüksek tutmaya çalışan FETÖ, 15 Temmuz'dan bugüne kadar cezaevindeki üyelerine ara ara “sonuna kadar dayanın kurtulacaksınız” mesajları veriyor.

FETÖ'CÜ HESAPLARIN KAPADOKYA İMASI ve DOĞU PERİNÇEK Sosyal medyada türlü anonim kimlikle gizlenen FETÖ'cüler bir süredir Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 2017 yılında yazdığı "Kapadokya İnleri" başlıklı yazısını paylaşarak, Perinçek'in yazısında geçen "kırk kadar Kayseri, Nevşehir ve Kırşehir öncüsüyle Türkiyemizin sorunlarını Kapadokya ortamında, mağarada konuştuk" ifadelerinin bir şifre/mesaj olduğunu savunuyordu. Kapadokya ve 40 sayısı böylece yine karşımıza çıkıyor...

Doğu Perinçek, yazısını “Güzel Atlar Diyarı Kapadokya! Meğerse sende ne sırlar varmış!" sözleriyle bitiriyor. Fetullah Gülen 15 Temmuz öncesi, “Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum” derken FETÖ mensuplarının gelinen noktada Kapadokya'yı bir tür "kötülük merkezi" olarak tasavvur etmesi ise bu noktada bir tezatlık varmış gibi görünüyor... Belki de 2014 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ'yü kast ederek "inlerine gireceğiz" demesi ile 2017 yılında Doğu Perinçek'in "Kapadokya İnleri" başlıklı yazısını birlikte düşünmek gerekiyordur.

YERALTI ŞEHİRLERİ ve "AGARTA" FETÖ'nün Ergenekon kumpas davaları sürecinde yarattığı fantastik dünya J.R.R. Tolkien'i dahi kıskandıracak türdendi... Ergenekon iddianamesinde yer alan birbirinden "garip" iddiadan biri de Ergenekon'un kadim bir geçmişe dayanan tarikatvari bir yapı olduğu ve bu tarikatın adının da “Agarta” olduğuydu. "Agarta", Tibet ve Orta Asya geleneklerinde sözü geçen, Asya’daki sıradağların içinde bulunduğu ileri sürülen efsanevi bir yeraltı örgütlenmesiydi.

Agarta'ya ait olduğu ileri sürülen tüneller rivayete göre Türkiye'de (Nevşehir yöresinde 40 civarı, evet yine 40...) Amerika'da ve Brezilya'da da bulunmaktaydı. Agarta komplosuna inananlara göre, yeraltı dünyasında milyonlarca kişi yaşamaktadır...

Agarta konusu Nazi Almanyası'nda Hitler'in de ilgisini çekmiş, konuya dair araştırmalar yaptırmıştır. Yine rivayetlere göre, kayıp kıtalar Mu ile Atlantis'ten göç eden bilge rahiplerce (Aksakallı) kurulan ve gizlilik gereğince de dağ ve mağara içlerine çekilen Agarta'ya karşı "Şambala" adında gizli ve olumsuz bir merkez daha kurulmuştur. Fakat bu iddiaya karşın farklı geleneklerinde "Agarta" ile "Şambala"nın aynı yapı olduğu da söylenir...

Agarta ve Şambala zıtlığına benzer şekilde "göklerde" de Sirius ve Orion yıldızları arasında rekabet olduğu, Annunakiler ve Reptilyanlar gibi birbirleriyle savaşan uzaylı ırklar olduğu türü anlatılar da bulunuyor. Evet, Ergenekon savcıları ve FETÖ'nün fantastik dünyası hayli zengindi... Bazı FETÖ mensupları bu sebeple "Kapadokya" şifresiyle yukarıda sıralanan anlatılara dayanarak kendilerine karşı olduklarını düşündükleri hayali yeraltı topluluklarını kast ediyor... Kendileri de hikayenin iç tutarlılığı gereği Şambala örgütünden olsa gerekler...

HZ. SÜLEYMAN'IN "DALGIÇLARI"... FETÖ, gücünün doruğunda olduğu yıllarda Kuran-ı Kerim'de geçen Hz. Süleyman kıssasını da kendine yontarak "şifre" olarak kullanıyordu.

"Şeytanları da onun emrine bağlı kıldık. O şeytanlardan kimi bina ustası, kimi de dalgıçtı" (Sâd Suresi 37) ve "Kendisi için dalgıçlık eden, daha başka iş de yapan bazı şeytanları da onun emrine verdik. Biz onları koruyup gözetiyorduk" (Enbiyâ Suresi 82) ayetlerindeki "usta" ve "dalgıç" ifadelerine kendilerine göre anlamlar yükleyen FETÖ'cüler, "derine dalan" ve "dalgıç" ifadelerinde bahsedilenlerin yukarıda ifade edilen "yeraltı toplulukları" olduğunu ima ediyordu.

Güçlerinin doruğundayken Hz. Süleyman'ın tahtında oturduklarına ve gizli toplulukların da Tanrı tarafından -Hz. Süleyman misali- kendilerinin emrine verildiğine inanan FETÖ'cüler işler ve iklim değiştiğinde ise fantastik alemlerinden gerçek dünyaya ancak dönebilmişti.

KAYNAK METİN: ODA TV