Hamas lideri İsmail Haniye, İran'ın başkenti Tahran'da İsrail ordusunun suikastiyle şehit edildi. Saldırının nasıl gerçekleşiği tam olarak açıklığa kavuşmadı ancak Haniye'nin İran Cumhurbaşkanlığı'na ait konutta ikamet ettiği sırada güdümlü bir füzeyle hedef alındığı belirtiliyor.

Tahminler İsrail'in suikast saldırısı için F-35 savaş uçaklarıyla İran topraklarına gizlice girerek tahrip gücü yüksek bir bombayı uzak bir mesafeden ateşlediği yönünde.

SvPressa gazetesi yazarı emekli general Sergey İşçenko, suikastın ardından kaleme aldığı makalede İsrail F-35'lerinin İran envanterindeki Rus hava savunma sistemlerini nasıl geçtiğini sorguladı.

İran'da S-300, Tor-M1, 1L222 Avtobaza, Rezonans-N ve Nebo-SVU gibi hava savunma sistemleri ile gelişmiş Rus radarları bulunduğunu kaydeden İşçenko, tüm bunların yanında İranlıların S-400 ile karşılaştırdığı uzun menzilli Bavar-373 sistemine de sahip olduğunu anımsattı.

"Peki nasıl ve neden, bu yoğun hava savunma sistem paketleri, İsrail uçaklarının başkente saldırısını engelleyemedi?" diye soran İşçenko, şunları yazdı:

"Büyük ihtimalle F-35 'Adir' tipi uçaktan ateşlenen Rampage aerobalistik füzesini kullandılar. Elbit Systems üretimi füzenin her biri 580 kilogram ağırlığındadır. Amerikan yapımı hayalet uçakların iç bölmesinde bulunur. Bu mühimmat, Yahudi devletinin cephaneliğindeki en uzun menzilli uçak bombasıdır.

"İsrailli pilotlar Pers topraklarındaki herhangi bir nesnenin havadan aniden nasıl yok edileceğini öğrenmek için bu rotayı tatbikatlar sırasında bir kereden fazla ve oldukça açık bir şekilde uyguladılar. Bu amaçla ABD'den 50 adet F-35 Adir satın aldılar; 'Adir' F-35 uçaklarının İsrail'e uyarlanmışıdır.

Şu açık bir gerçek ki, Yahudi F-35'lerinin İran'a yönelik kitlesel saldırısının önündeki tek ana engel mesafedir. Çünkü İran ile İsrail devlet sınırlarının en uç noktaları arasında yaklaşık 1500 kilometre var. F-35'lerin harekât yarıçapı ise 1390 kilometreyi geçmiyor. Hem bu, yalnızca düz bir çizgiden uçmanız durumunda geçerlidir.

Oysa bir savaş operasyonu sırasında sürpriz saldırıda bulunmak için karmaşık irtifa profiline sahip ve arazi çevresinde sürekli dolambaçlı rotalar kullanılır. Bu da kaçınılmaz olarak daha fazla yakıt gerektirir."

"Yani ne açıdan bakarsanız bakın, F-35 Adir'ler hiçbir şekilde İran topraklarındaki hedeflere tek başına ulaşabilecek kapasitede değil. Buna bir çözüm olarak İsrail Hava Kuvvetleri KC-707 ve en yeni KC-46A gibi Amerikan yapımı devasa tanker uçaklarından F-35'lere yakıt ikmali araştırması yaptı. Ancak Tel Aviv'in önünde başka bir sorun vardı: Irak veya Akdeniz üzerinde bir yerde bu devasa uçaklara uzun süre yakıt ikmali yapılmasının Perslerin ve müttefiklerinin teknik istihbarat ekipmanlarından saklanması neredeyse imkansızdı. Peki düşman, İranlılara hiç fark ettirmeden bu engeli aşmayı nasıl başardı?"

"Tanınmış ABD yayını Military Watch, Tahran saldırısından sadece birkaç saat sonra, İsrail'in harici yakıt tanklarını kullanmanın bir yolunu geliştirmiş olabileceğini, bu tankları İran hava sahasına yaklaşırken bırakmış olabileceğini ileri sürdü. Ama başka bir şeyi göz önüne almak daha mantıklı olabilir. ABD, MQ-25 Stingray insansız tanker uçağından savaş uçaklarına uçuş sırasında yakıt ikmali yapılabildiğini göstermişti. MQ-25, radara yakalanmayan gizli bir tanker uçak.

Boeing şirketi, kanat açıklığı 23 metre ve her biri yaklaşık 7 tonluk yüke sahip bu uçaklardan 7 tanesini Pentagon'a büyük bir ihtimalle teslim etti. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Tahran'a sürpriz hava saldırısı için en gelişmiş ABD teknolojilerini kullanma talebiyle geçtiğimiz hafta bu ülkeyi ziyaret etti."

"Military Watch analizine göre İran'daki Rezonans-NE radar istasyonu, F-35 uçak grubu yaklaşırken onları fark etmiş olabilir. Ancak Rezonans-NE hayalet uçakları takip edebilse de İran'ın kendi hava savunma sistemleriyle hedefleme verilerine ilişkin bilgi alışverişinde bulunup bulunmadığı belirsizliğini koruyor.

KAYNAK: TRHABER