• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ergenekon’dan ümidini kesti

Yeniakit Publisher
2013-03-17 21:42:00 - 2013-03-17 21:49:38
Ergenekon’dan ümidini kesti

Umut verici bir noktaya gelen çözüm süreci için Öcalan muhalifi eski PKK’lılar da sahaya indi. Ziyaret için geldiği Türkiye’de Akit’e konuşan PKK’nın kurucularından Şükrü Gülmüş, ilgi çekici mesajlar verdi. Gülmüş, “Apo, Ergenekon’dan ümidini kesti. AK Pa

EROL METİN / ANKARA
Çözüm süreci hayli umut verici bir noktaya geldi. Yeni süreçte ‘herkes elini taşın altına koysun’ tabiri sıkça kullanılıyor. Bu anlamda Öcalan muhalifi eski PKK yöneticilerinin de MİT-İmralı görüşmelerine nasıl baktıklarını öğrenmek istedik. 20 yıldır Almanya’da yaşayan PKK’nın kurucularından ve örgütün eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş, ziyaret amacıyla Türkiye’ye geldi. Gülmüş, bazı basın organlarının ısrarına rağmen konuşmak için Akit’i tercih etti. Süreç konusundaki sessizliğini bozan Gülmüş’le uzun uzun sohbet etme imkânı bulduk. Öcalan’a yönelik sert eleştirileriyle bilinen Gülmüş’ün yeni sürecin ruhuna uygun ilgi çekici açıklamaları oldu.
“DALLAR KANLI MEYVELER VERİYOR”
- PKK’nın eski kurucularındansınız. Silahların susması amacıyla başlatılan yeni sürece nasıl bakıyorsunuz?
- Bana göre şimdiki yapılan görüşme Öcalan’ın kendi örgütü üzerindeki gücünün sınanması ve silahlara artık veda edilmesidir.
- Yani?..
- PKK’nın ıslah edilmesinde başaktör Öcalan’dır. Bütün PKK kitlesi ‘Sayın Abdullah Öcalan’ diyordu, ‘Bütün irademiz İmralı’da’ diyordu. BDP onu adres gösteriyordu. O zaman Başbakan’ın da söylediği gibi kendilerine buyurun iradenizle görüşüyoruz, iradenizi kabul edin. Hepsi Öcalan’ın eline bakıyor. Ben o anlamıyla diyorum ki; bu süreç aslında Öcalan’ın imkânlarının, şartlarının yükseltilerek kendi partisi, kendi silahlı güçleri üzerindeki sınavının test edilmesidir. Buyursun yapsın. Yani istemeyenin gözü kör olsun. Çünkü yeter ki bu kan artık akmasın.
- PKK, Öcalan’ı dinler mi?
- PKK ile Öcalan et ve tırnak gibidir. Birbirinden ayrılamaz. Öcalan, PKK içerisindeki hâkimiyet durumundan dolayı bunu sağlayabilecek bir güçtür. Öcalan, PKK’yı değiştirip dönüştürme gücüne sahiptir. PKK’da hiç kimse Öcalan’a rağmen hareket edemez.
- Öcalan’a muhalifliğiyle bilinen, ona sert eleştirilerde bulunan birisisiniz. Bu süreç konusundaki değerlendirmede Öcalan’la ilgili farklı bir üslup kullanıyorsunuz.
- Sonucu belli olmayan ve kazananı olmayan bir kavga sürüp gidiyor. Bu anlamıyla silahların susması, sözün öne çıkması lazım. Demokratik koşullarda mücadeleni verebilirsin. İlle de silaha, şiddete başvurmak gerekmiyor. Hiçbir zaman karakolların basılması, çok sayıda insanın öldürülmesiyle bir sorun çözülmez. Dünyada hiçbir savaş çok sayıda insan öldürülerek kazanılmamıştır. Çünkü savaşın süresi ne kadar sürerse o kadar tahribatlar olur. Dünyada bütün savaşlar acıdır, felakettir. Bugünkü aşamada diyorum ki; artık bunun süresi bitti. İlelebet silahlı mücadeleyi sürdüremezsin.
- PKK’nın şu an elinde silahla dağda olması yanlış mı?
- Eskiden biz Kürtler, ‘Dara azadiyê bi xwine tê avdan’ derdik. Yani ‘Özgürlük ağacı kanla sulanır’ diyorduk. Çok kan akıttık, şimdi o meyveler artık yenilmez durumdadır. Dallar kanlı meyveler veriyor. Şimdi dallar bizden hesap soruyor. Siz bu işi yanlış yaptınız diyor.
“SESLERİNİ BASTIRMALIYIZ”
- Süreç olumlu gidiyor. Bir umut ışığı görüyor musunuz?
- Sadece Öcalan, Kandil, BDP, Avrupa değil; hükümetin, muhalefetin, bütün partilerin, örgütlerin ve toplumsal kuruluşların bir konsept içerisinde birleşmesi gerekir.
- Çözüm için?..
- Tabii sorunun çözümü için. Bu silahların devamından yana olan güçler; Türklerin de, Kürtlerin de içerisinde var. Onların azalması, seslerinin bastırılması için herkese görev düşüyor. Özellikle ve özellikle basının bu konuda çok önemli bir rolü var.
- Herkesin hassas davranmasını mı istiyorsunuz?
- Bakın; yıllardır PKK ve Abdullah Öcalan’a karşı en çok sert bir dil kullanan bendim. Ben de ilelebet bu dili sürdüremem. Ne Öcalan karşıtlığı ne de PKK karşıtlığıyla olmaz. Dilimize ve durumlarımızı düzeltme zamanıdır. Bir şehrazat dilinde buluşmak, makulü oynama zamanıdır.
- Öcalan’ın artık bir bahanesi kalmadı mı?
- Öcalan ‘bir bekçi de olsa muhatap arıyorum’ diyordu. Şimdi bekçinin yerine MİT’in başındaki Hakan Fidan geçti. Görüşmeler yapılıyor. Bu çok mantıklı bir şeydir. 1974-75’ten bu yana PKK’nın bütün iplerini elinde bulunduran tek yönetimiyle eğer bunu beceremeyecek olursa aynı zamanda Öcalan’ın da iflasıdır. Ama buna ihtimal vermiyorum. Öcalan örgütüne diş geçirir.
“ÜMİDİNİ KESTİ”
- “Sorunun çözümü için gerekirse baldıran zehri içerim” diyen bir Başbakan’ın kararlılığını, hükümetin desteğini de atlamamak lazım…
- AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri içerisinde meseleye en cesurca el atan hükümettir. En azından PKK’yı ve onun İmralı’daki şefini sürece dahil etmiştir. Muhalefetin bu konudaki reaksiyonlarına rağmen istikrarlı bir şekilde gidiyor. Bu bir risktir. Başbakan’ın almış olduğu bir risktir. O anlamıyla doğru söylüyor kendi açısından.
-Öcalan çözümden kaçarsa PKK, Öcalan’ın elinden çıkar mı?
- PKK başkalarının eline geçer. Zaten yavaş yavaş geçmiş durumdadır. Yani her ülkenin kendisinin denetlediği bir PKK’sı var.
- Nasıl?
- PKK’da herkes Abdullah Öcalan patentini kullanmak zorunda. Ama onun altında hâkim olan devlet ve istihbaratlar o örgütün önemli kadrolarını ele geçiriyor ve örgütü yönetmeye başlıyorlar. Böylelikle Öcalan, İmralı’da yine tek şef haline geliyor. ‘Kafa neredeyse beden orada olur’ diye bir söz vardır. Bir insanın kafasını kesin, bedeni leş olur. Şimdi Öcalan ile PKK’sı bir kafa ve beden gibidir. Kafa Roma’dayken başka düşünüyordu. Rusya’dayken başka düşünüyordu. Şimdi İmralı’dayken başka düşünüyor. Daha önce Ergenekon’la, askerlerle çözmek istediği sorunu şimdi de AKP’yle çözmek istiyor. Çünkü AKP artık hükümet olmaktan ziyade devlet olmaya doğru gidiyor.
- Öcalan, AK Parti’nin gücünü mü gördü?
- Gördü. Öcalan’ı şu konuda takdir etmek gerekir ki, çok zekidir. Gücün nereden olduğunu bilir. Kendi arkadaşlarını, örgütlerini, partisini ezer, ama güçlü olana da tabi olur. Ne zaman ki AKP, özellikle Başbakan tekrar idamı gündeme getirdi, belli oranda onun iplerini sıktı…
- Öcalan artık bir yerlerden ümidini kesti ki çözüm sürecine geldi…
- Öyledir…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23