• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Erdoğan, millet iradesine parmak sallayanlara sessiz kalmadı! Vesayetçilere diz çöktürdü

Yeniakit Publisher
2024-09-09 12:25:00 -
Erdoğan, millet iradesine parmak sallayanlara sessiz kalmadı! Vesayetçilere diz çöktürdü

Cunta heveslilerini bir bir hizaya getirerek, demokrasi tarihine adını altın harflerle yazdıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KHO’da cunta heveslisi teğmen adaylarına, “Kime kılıç çekiyorsunuz” sözleriyle, vesayetçilere karşı amansız mücadelesini sürdürdüğünü bir defa daha ortaya koydu.

Buğra Kardan  İstanbul

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cunta iştahlılarına okkalı tokatlar atmaya devam ediyor. Kara Harp Okulu’nda darbe provası yapan teğmen adaylarına “Kime kılıç çekiyorsunuz, hesabını vereceksiniz, hepsini ordudan temizleyeceğiz” diye çıkışması Erdoğan’ın vesayetçilerle savaşının sürdüğünü gösterdi. Bu çıkış Erdoğan’ın 2000’lerde hükümete ayar vermeye çalışan, darbe girişiminde bulunan komutanları şoke eden açıklamalarını hatırlattı. Erdoğan, 2004 MGK toplantısında, hükümeti tarikatları ve cemaatleri koruyup kollamakla itham eden dönemin Jandarma Komutanı Şener Eruygur’u “Kes ulan” diye paylamıştı. Erdoğan, 2006 YAŞ toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı’nda irticai faaliyetlerin arttığını söyleyen dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert’e de, “Bunlar Hava Kuvvetleri’nin görevi değil. Söyledikleriniz doğru da değil” diyerek şoke etmişti.

e-muhtıra milat oldu

2007 yılında ise 27 Nisan e-muhtırasını veren Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a, “Bu ülkeyi sen mi yöneteceksin yoksa ben mi” sorusunu yöneltmişti. Ardından dönemin Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’e Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a bağlı, sorumlu olduğunu söyletmişti. Cumhurbaşkanı, 2016’da da 15 Temmuz kanlı kalkışmasında bulunan FETÖ’cüleri yerle yeksân etmişti. Halkı sokağa çağırarak CIA tarafından planlanan ve Pensilvanya’dan gelen talimatla tatbik edilen darbe girişimini durdurmuştu. Erdoğan’ın vesayetçilerle kararlı mücadelesine övgü yağdı. Milyonlarca aile, darbeler dönemini kapattığı ve cunta iştahlılarına geçit vermeyen Erdoğan’a teşekkür etti. Deneyimli komutanlar ile mütefekkirler de 23 yılda sayısız vesayet girişimini engelleyen Erdoğan’ın demokrasiye büyük katkı sunduğunu belirttiler. Cunta özlemiyle yananlara dünyayı dar eden Erdoğan’ın kılıçlı darbe provası yapanlara yönelik çıkışının da siyasetçilere örnek teşkil etmesini dilediler.

Her ülkeye lazım!

akit’e konuşan emekli Albay Ersan Ergür, şunları dile getirdi: “Erdoğan, darbecilere karşı emsalsiz bir mücadele yürütmektedir. Onun hükümete ayar vermeye ve muhtıra kaleme almaya yönelenlere, darbe girişiminde bulunanlara imkân tanımadığı nettir. Erdoğan’ın milli iradeyi kuvvetlendiren adımlar attığı muhakkaktır. Erdoğan, 2007’ye kadar vesayet altında veya TSK’nın sopasını omuzlarında hissederek Başbakan koltuğunda oturmuştur. Emine Erdoğan hanımefendinin kapalı olduğundan GATA’ya alınmadığı devirler hatırımızdadır. Erdoğan, vesayetçilerden çok çekmiştir. Bunların güçlerini kırmak, muhtıraların ve darbe girişimlerinin önüne geçmek için elinden geleni yapmıştır. Bu konuda tereddüde kapılmamıştır. 2004 ve 2006’da hükümete kükreyen komutanlara tepki vermiştir. Tabii 2000’lerde ‘Genç subaylar rahatsız’ haberleri devrede idi. TSK, ara ara darbe sopasını sallıyordu. Erdoğan, bu sopayı sallayanlara sessiz kalmadı. 27 Nisan önemli bir dönemeçti. Erdoğan, 27 Nisan’da dik durmasa ve karşı beyanda bulunmasa yeni vesayet dönemine girilirdi. Şu anda ‘TSK darbeye kalkışmaya cüret edemez’ deniyor. Ama imkân doğsa darbeye kakışır. Çünkü karşımızda kendini ülkenin tek sahibi olarak gören bir anlayış var. Bu anlayış eğitimle ilintili. Askeri okullarda öğrenciler ‘cumhurbaşkanı olacağım’ mantalitesiyle yetiştiriliyor. Kara Harp Okulu’nda korsan yemin programı düzenleme cesareti bulan teğmen adayları bu anlayıştan ileri geliyor.

Başı küçükken ezilmeli

“Kılıç çekilmesi ve korsan yemin edilmesi 3-5 teğmen adayının disiplinsizliği olarak görülemez. Çünkü şu an teğmen adayı, teğmen olanlar yarın kuvvet komutanları konumuna gelecek. Yılanın başı küçükken ezilmeli ki ileride sıkıntılarla karşı karşıya kalınmamalı. Darbe için fırsat kollayan bir grup var mı, var. Bakın, tohumun filizlenmesinin yegâne şartı onun güneş ve suyla beslenmesidir. Güneş ve su olmazsa tohum filizlenmez. TSK’da da güneş ve su devam etmektedir. Güneş ve su da askeri öğrencilere verilen ‘cumhurbaşkanı olacağım’ mantalitesidir. Karşımızda imkân bulduğunda filizlenecek bir darbe ve vesayet anlayışı var. Tohum filizlenmektedir. Onun için güneş ve suyu önlemek şarttır. Bu zihniyetiyle yetişmelerinin önüne geçmek olmazsa olmazdır. Onların ‘siz bu ülkenin tek sahibisiniz’ fikrinin aşılanmasını engellemek zarurettir.”

Kökleri dışarıda

Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat ise şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyet rejimi başından beri hep vesayet sistemiyle yönetilmişti. Zaman zaman İngiltere’nin zaman zaman Amerika’nın talimatıyla ordu darbeler yapmıştı. TSK, halkına ve milli iradeye karşı namlu göstermişti. 1960, 1971, 1980, 28 Şubat, 27 Nisan, Gezi, 15 Temmuz gibi dışarıdan gelen talimatlarla darbe ve darbe girişimlerinde bulunulmuştu. Bu girişimlerde vesayetçi odaklar yer almıştı. Burada amaçlanan ise ülkenin yönetimini seçilmişlerden almak ve atanmışlara bırakmaktı. Şükür ki Erdoğan iktidarlarıyla vesayetçilerin planları akim kaldı. Vesayetçilerin güçleri kırılmaya başladı. Daha evvel vesayetçilerin her emrini yerine getiren iktidarlar varken şu anda bir miktar da olsa direnen bir hükümet var. Yazık ki kökü dışarıda bulunan ve siyonist tengrici bir anlayışla ilerleyen oligarşinin öteden beri halkın dinine, diline, tarihine, kültürüne düşmanca tavır takındığı görülmektedir. Bu oligarşinin kendi toplumuna karşı sırtlan, dışarıya karşı da kuzu olduğu müşahede edilmektedir. Karşımızda medeniyet inşa ettiren, gittiği ve gitmediği her yere adalet dağıtan bir millete katlanamayan bir zihniyet var. Hukuki ve siyasi olarak eşit şartlara erişmenin bile bu zihniyeti nasıl kudurttuğu ortadadır! Halkın liderinin tavrı ve dirayeti bu şekilde vesayetçi zihniyeti tarumar eden bir duruş sergilerken aynı cesareti bürokrasiden, medyadan, akademiden, eğitimden hülâsa toplumun her kesiminden de bekliyoruz elbette! Ve ‘Müslüman ordu rahatsız, Müslüman polis rahatsız, Müslüman siyasetçi rahatsız, Müslüman bürokrat rahatsız, Müslüman halk rahatsız’ diyoruz. İnşallah bunlar vesayetçi zihniyete son verecek.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

hamza

kozmık oda aynı senaryo

müslüman ve kavgacı

kime kılıç çekiyorlar? laiklik adına İslama ve müslümanlara kılıç çekiyorlar. laikliğin, İslama ve müslümanlara çizmiş olduğu sınırı aşarsanız ebedi başkomutanımızdan aldığımız yetkiyle kılıçlarımız her zaman hazır ve keskin tehdidinde bulunuyorlar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23