Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ombudusmanlık Sempozyumu’nda konuştu. Yeni güvenlik tedbirlerini eleştirenlere cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Ne bu şımarıklığa, ne bu şiddete kim ne derse desin boyun eğmeyiz' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
Eğer güvenlik öne çıkarsa özgürlük kısıtlanır. Eğer özgürlük başkasının özgürlük alanını ihlal edecek şekilde yorumlanırsa o zaman da güvenlik sarsılır. Adeta bıçak sırtında yürürcesine özgürlük ve güvenlik dengesini muhafaza etmek, teraziyi tam dengede tutmak zorundayız.
Protesto yapmak demokratik haktır ama birkaç gün içinde 42 kişi hayatını kaybetti. Bu vandallığa gösteri hakkı mı diyeceğiz? Ben batıyı bilen birisiyim. Orada normal karşılanırken, benim polisim yaptığında eleştirenler adil davranmalıdır. Türkiye söz konusu olduğunda çifte standardın devreye girdiğini görüyoruz.
Bir katilin elinde bıçak var, bir de doktorun elinde neşter var. Doktorun elindeki neşter hayat kurtarır, katilin elindeki bıçak insan hayatına kasteder, öldürür. Bıçaktan mı neşterden mi yanayız? Twitter’den tehdit mesajları yapanların, bomba şakası yapanların nasıl sınırdışı edildiğini görüyoruz.
Gezi olayları sırasında ölen talihsiz çocuğun ölü bedeni üzerinden her türlü aşağılık saldırıya maruz kaldık. Okyanus ötesinden ölü çocuğun mezhebine vurgu yaparak timsah gözyaşları döküldü.
Diyarbakır’da gençler vahşice katledildi, 3. kattan aşağı attılar. Vahşice katledilenler insan değil mi, çocuk değil mi? Yalan ifadelerle ekmek almaya gidiyor deniyor, alakası yok. Maalesef terör örgütünün maşası olmuştu.
Kobani eğer stratejikse bizim için stratejik. Amerika için stratejik değil. Dolayısıyla bizim burada alacağımız tedbirler önem arz ediyor.
Kobani için bu kadar dertlisin de Kobani'nin dışındaki şehirler için niçin senin en ufak bir derdin yok. Kaldı ki Kobani'de şu anda kimse yok; Kobani de olanların hepsini biz aldık, ev sahipliği yapıyoruz, 200 bin Kobanili Kürt şu anda bizim ülkemizde.
Suriye'de konvansiyonel silahlardan 300 bin kişi öldürüldü. Neticesi ölüm olan her şey suçtur. İster kimyasal silah, konvansiyonel silah kullansın.
Ne bu şımarıklığa, ne bu şiddete kim ne derse desin boyun eğmeyiz. Çifte standartla haksız bir şekilde karanlık operasyonlara boyun eğmez. Hem güvenliği temin edeceğiz, hem de demokratik standartları yukarıya taşıyacağız.
Türkiye'nin 90'lı yıllara dönmesine, güvenlikçi politikaların öne çıkmasına da asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Polisimize, askerimize bireyin hakkını ihlal edecek yetkiler, şüphesiz ki vermeyiz. Verilen yetkileri aşmasına, kötüye kullanmasına da asla göz yummayız.
