• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Enerji sektöründe derin deniz madenciliğine ilgi giderek artıyor

Yeniakit Publisher
2023-08-26 11:28:00 -
Enerji sektöründe derin deniz madenciliğine ilgi giderek artıyor

Enerji sektöründe yaşanan gelişmeler, kıymetli madenlere olan talebi arttırıyor. Bu hakikati gören şirketler, derin deniz madenciliğine yöneliyor.

Sektörde kullanılan birçok ürününün hammaddesi, 200 metrenin altındaki okyanus tabanında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleriyle elde ediliyor. Bakır, nikel, manganez, çinko, lityum ve kobalt gibi mineraller okyanuslardan çıkarılarak işleniyor.

Dünya Bankası verilerine göre temiz enerji teknolojilerine olan talebi karşılamak için 2050’ye kadar maden üretiminin yaklaşık yüzde 500 artacağı tahmin ediliyor.

Norveç Deniz Mineralleri Forumu Genel Sekreteri Egil Tjaland, okyanus tabanında yer alan ve batarya için gerekli metallerin külçesi olarak ifade edilen ‘polimetalik nodül’ün derin deniz madenciliği için çok önemli olduğunu belirtti.

Nodül oluşumunun çok uzun zaman aldığına dikkati çeken Tjaland, “Bir milyon yılda bir santimetrelik bir büyüme oluyor bu çok yavaş bir süreç” diye konuştu.
Tjaland, elektrik araç üretiminde kullanılan ham metal rezervlerinin çoğunun Pasifik Okyanusu’nda Havai ve Meksika arasındaki Clarion Clipperton Bölgesi’nde (CCZ) olduğunu dile getirdi. “CCZ ilk büyük ölçekli derin deniz madenciliği projesi olması en muhtemel alan. Eğer derin deniz madenciliği ya da derin deniz minerallerinin üretimine izin verilirse, büyük olasılıkla ilk üretimin yapılacağı alan bahsettiğimiz bu bölge olacaktır” şeklinde konuştu.

Faaliyetler devam ediyor

Derin deniz madenciliğinin ticarileştirilmesine ilişkin faaliyetlerin devam ettiğini anlatan Tjaland, şunları söyledi:

“En erken 2025 sonbaharında, derin deniz madenciliğinde ticari faaliyetlere başlanabileceğini düşünüyorum. Polimetalik nodüllerin üretimi nispeten daha kolay, deniz tabanından rahatlıkla çıkarılabilir. Bu nodüller gevşektir, okyanus tabanında yatarlar, sıkışık formda değiller. Denizin dibine kadar uzun bir mesafe var. Bu yüzden bu polimetalik nodülleri ekosistem ve çevreye zarar vermeden 4 ila 6 bin metre yukarı çıkarmanın yolu bulunabilir. Bunu yapmak elbette mümkün ancak ticari hale getirmek için iyi bir teknik bulmak gerekiyor.”

Gelecek okyanuslarda

İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen de yenilenebilir enerji ve iklim değişikliğine yönelik hedeflerin deniz dibinde bulunan bakır, nikel, alüminyum, manganez, çinko, lityum ve kobalt gibi madenlere ilgiyi arttırdığını vurguladı.

Enerjinin geleceğinin okyanuslarda olduğunun altını çizen Sağsen, “Çünkü karadaki enerji kaynakları ve madenlerin önemli bir kısmını tükettik. Devletler de okyanus veya denizlere yönelmeye başladı. Denizlerdeki kaynakların karalardakilerden çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz” diye ekledi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23