• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Endülüs geleneği hayattayken mezar hazırlığı

Yeniakit Publisher
2016-02-25 02:02:00 -
Endülüs geleneği hayattayken mezar hazırlığı

Tunus’un kuzeybatısındaki Bace iline bağlı Testur kenti sakinleri, bir Endülüs geleneği olan hayattayken mezarını hazırlama adetini devam ettiriyor.

Tunus’un kuzeybatısındaki Bace iline bağlı Testur kenti sakinleri, bir Endülüs geleneği olan hayattayken mezarını hazırlama adetini devam ettiriyor.

Tarihi kayıtlar Endülüslülerin Kuzey Afrika (Fas, Tunus, Cezayir) topraklarına 13,15 ve 17’nci yüzyıllarda göç ettiğini gösteriyor. İspanya kralı III. Felipe’nin 1609’da ülkeden sürülmesine karar verdiği Endülüs Müslümanlarından 80 bin kişi Tunus’a gelmiş ve Testur kentine yerleştirilmişti. Testur kentine yerleştirilen Endülüslüler, kuruluşundan bu yana kentin atan kalbi olan “Narenc (Turunç) Meydanını” boğa güreşleri için kullandı ancak bugün meydan bölge halkının oturup sohbet ettiği bir alana dönüştürüldü. Söz konusu meydanın yakınlarında kentin eski çarşısı, çarşının çevresinde ise ters dönen saatiyle bilinen Büyük Cami ve boş mezarlarıyla ünlü bir kabristan bulunuyor.

“Bu adet, her daim ölüme hazır olmamızı sağlıyor”

Narenc Meydanında oturan Testur Kenti Muhafaza Derneği Başkanı Raşid es-Susi (67), iskan ettiği mahalle ile mezarlığı işaret ederek, “Şurada evim, orada da mezarım var. Biz yaşarken mezarlarını seçen nadir insanlardanız, nedeniyle gömüleceğimizi biliyoruz. Bu adet, bizim her daim ölüme hazır olmamızı sağlıyor. Kabirler bana her zaman ahireti hatırlatır” dedi. Kabirleri dünya ile ahiret arasında bir bağlantı olduğunu ifade eden Susi, hayattayken mezarını hazırlama adetinin, Endülüslülerin Testur kentine yerleşmesinin ardından bölgedeki Araplar ve kalan Türk aileler arasında da yaygınlaştığını ifade etti.

Mezar kazma geleneği

Bölgedeki kültürlerin birbirinden etkilendiğini vurgulayan Susi şöyle devam etti: “Rivayete göre, 1492’de Gırnata Emirliği’nin düşmesinin ardından eşleri ve çocukları gözleri önünde işkenceye maruz kalan kadınlar, öldüklerinde bir süre defnedilemedi. Ardından insanlar arasında hayattayken mezarlarını kazma adeti uygulanmaya başladı.” Dini öğretilere göre ölünün bekletilmeden gömülmesi gerektiğini ifade eden Susi, “Bu inanç bizi ölmeden mezarlarımızı hazırlamaya itiyor. Kış mevsimlerinde de mezar kazmanın uzun zaman alacağı göz önünde bulundurulursa kabrin önceden hazır olması daha doğru” diye konuştu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23