• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Dünya vazgeçmeye çalışıyor, Çin her hafta 5 tane santral kuruyor!

Yeniakit Publisher
2024-07-22 22:22:00 - 2024-07-25 13:35:48
Dünya vazgeçmeye çalışıyor, Çin her hafta 5 tane santral kuruyor!

Dünya nükleer enerjiye yeniden geçmeyi değerlendirirken Çin, rüzgar ve güneş enerjisi kurulumlarıyla şaşırtıyor.

Tüm dünya nükleer enerjiye yeniden geçmeyi değerlendirirken ve yenilenebilir enerjide hedeflerini ıskalarken Çin ise yenilenebilir enerji kaynaklarında dünya lideri olarak yol gösteriyor. Yeni rakamlar, Çin'in temiz enerjiye geçiş hızının kabaca her hafta beş büyük ölçekli nükleer enerji santrali kurmaya eşdeğer olduğunu gösteriyor.

Güneş ve rüzgar kurulum hızı inanılmaz seviyede

Sidney merkezli düşünce kuruluşu Climate Energy Finance (CEF) tarafından hazırlanan rapora göre Çin, 2030 yılı hedefine bu ayın sonunda, yani 6,5 yıl erken ulaşacak kadar hızlı bir şekilde yenilenebilir enerji kurulumu yapıyor. Belirtilenlere göre her iki haftada bir en az 10 gigawatt rüzgar ve güneş enerjisi üretim kapasitesi kuruyor. Enerji uzmanları, bir zamanlar iklim canavarı olarak görülen dünyanın en büyük emisyon salınımcısı Çin'e, artık nasıl hızlı bir şekilde yeşile dönüleceğine dair dersler almak için bakıyorlar. Çin, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Emisyonlardaki son düşüş (COVID-19 kısıtlamalarının gevşetilmesinden bu yana ilk kez), elektrik şebekesinin karbonsuzlaştırılmasıyla birleştiğinde, ülkenin emisyonlarının zirveye ulaştığı anlamına geliyor olabilir. Zirveye ulaşmış olmak aynı zamanda artık düşüşün başlayacağına da işaret ediyor. Uzmanlar 2030 sonrası için Çin’in emisyonlarının düşeceğini söylüyor.

Öte yandan kapasite olarak 5 nükleer enerji santraline denk kurulum yapmakla fiili üretim arasında büyük farklar var. Bir şebekeyi kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarına geçirirken karşılaşılan sorunlardan biri de istikrarlı üretimdir. Güneş ve rüzgarda istikrar değişkendir. Teknik anlamda bu, üretim kapasitesi (gigawatt cinsinden ölçülür) ile gerçek enerji çıktısı (gigawatt-saat cinsinden ölçülür veya zaman içindeki üretim) arasındaki fark olarak yorumlanabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının “kapasite faktörü” (fiili üretimin maksimum potansiyel üretime oranı) yaklaşık yüzde 25 iken, nükleerinki yüzde 90'a kadar çıkmakta.

Dolayısıyla, Çin haftada beş büyük nükleer santrale eşdeğer güneş ve rüzgar enerjisi kuruyor olsa da, üretim noktasında haftada bir nükleer santrale daha yakın. Ancak bu bile başlı başına büyük bir olay. Aktarılanlara göre yenilenebilir enerji kaynakları, Çin’in toplam kurulu kapasitesinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Aynı şekilde 1 yıl içindeki üretim ise toplamın 5’te 1’i kadar.

Çin, daha yenilenebilir kaynakları daha stabil hale getirmek için bataryalı enerji depolama sistemlerini veya dünyanın en büyük pompa depolamalı hidroelektrik santrali gibi çözümleri kullanıyor. Çin’in burada da üstünlüğü çok büyük. Zira ülke her ay 1GW pompaj depolamalı hidroelektrik santrali kuruyor.

Nükleer enerjinin de rolü var

Çin, nükleer enerjiyi de kullanıyor ancak bundan 10-15 yıl önceki iddialı hedefleri kadar değil. Ülke, 2011’de nükleer enerjinin ülkenin elektrik üretim sisteminin temeli haline geleceğini açıklamıştı ancak yenilenebilir kaynakların ucuzluğuyla bu planlar değişti. Artık 2060 hedefinde yüzde 18 nükleer enerji payı yer alıyor. Ölçeğe bakıldığında bu da büyük diyebiliriz. Ancak artık kesinlikle birinci öncelik değil. Bunun en net göstergesi Çin'in geçen yıl 300 GW güneş ve rüzgar enerjisine karşılık 1 GW nükleer santral kurmuş olması.

Bu arada Çin’in son 10 yılda 37 adet nükleer enerji santrali kurduğunu, toplam sayının 55’e yükseldiğinde ve inşa aşamasında yaklaşık 20 santralin daha olduğunu belirtelim.

Çin nasıl bu kadar hızlı kurulum yapıyor?

Bu aslında önceliklerle ilgili. Çin, enerji gibi kritik öneme sahip konularda devlet desteğini ve devlet destekli şirketlere büyük önem veriyor. Bilindiği üzere pek çok projenin önündeki en önemli engel, planlama onaylarının yavaş olmasıdır. Çin’de ise durum böyle değil; yapılacak şeye karar veriliyor ve gidip yapılıyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İbrahim Meydan

Erdoğan kendisine verilen görevleri kusursuzca yapan biri.Batı, ABD,İsrail neden rahatsız olsun ki.Suriye sınırındaki mayınları temizledi Suriyeyi boşalttı, Mısırdaki görevini de tamamladı.Türkiye ise ekonomik, egitim, tarım, sosyal yönden ustaca ve bilinçli olarak çökertildi. Ne dediyse hep tersini yaptı.Nas dedi faiz tavan yaptı.İki çocuk dedi nüfusumuz eksiye doğru gitmeye başladı..İhracat dedi her şeyimiz ithalata bağımlı hale geldi.Egitim dedi yerlerde sürünüyoruz..

ASYA

Biden 2020 de Türkiye'de Muhalefeti daha çok destekleyelim bu kez darbesiz hükumeti değiştirelim dedi. Tramp 2018 de Türk ekonomisinde Dolarda neler olacağını göreceğiz dedi dolar % 80 arttı. Batı ABD İsrail basınında her gün Türkiye'nin kontrolden çıktığı bağımsızlaştığı Reisin engellenmesi gerektiği yazıları çıkıyor. Suriyeyi ABD Esed birlikte boşalttılar Türkiye masum çocuk Kadınları ölümden kurtardı. Sizler köpekler için duyarlık kasarken neden insanların ölmesini destekliyorsunuz kendinizden değil diye mi? Eğitim FullBraight ABD Batı sistemiyle 100 yıl önce çökertildi sizlerde o eğitimin kurbanısınız. Ekonomi tarım 2001 de Ecevit döneminde İMF nin dayattığı Tahkim yasaları ile pamuk pancar yasları ile çöktü. İMF den dilenerek alınan 45 milyar dolar bir gecede 9 Banka Patronuna peşkeş çekildi eco nun manevi oğlu Hüsamettin Özkanın dağıttığı ihaleleri bilmeyen yok. Faiz indirildiğinde yırtındınız düşük faiz ekonomiyi batırır yükseltin dediniz şimdi yükseliyor bu faiz batırır diyorsunuz her şeyi 360 derece ters çevirip yazmışsınız bu taktikler İsrailden mi ABD den mi Hayatınız yalan dolan talan oldu Muhalif kardeşlerim korkarım siz bu yalancılıkla Ülkeyi de böler ABD ye teslim edersiniz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23