DSP dış güçlerin temsilciliğini yaptı

TBMM - O dönem Geçici Başkanlık Divanı’nda bulunan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman, DSP’nin o gün dışarıdaki bir kısım zinde güçlerin temsilcisi olarak Kavakçı’ya yemin ettirmediğini belirterek, “Merve hanım salonu terketmeseydi bence hiçbir şey olmazdı. Onu hiçbir gücün dışarı çıkarması söz konusu olamazdı, fiili bir durum oluşturuldu. Diğer siyasi partilerden de bu anlamda bir tepki yoktu. Sadece DSP’nin karşı çıkışı vardı. ‘DSP + derin devlet’ demek lazım. Dışarıdaki derin güçlerin, üniformalı, üniformasız kişilerin yaptığı açıklamalar var, toplumu tedirgin eden beyanatları var. DSP adeta dışarıdaki bir kısım zinde güçlerin temsilcisi olarak bunu yaptı” diye konuştu.

‘DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMIYORDU’

AK Parti Adana Milletvekili Necati Çetinkaya da Kavakçı olayı yaşanırken Meclis’te olduğunu hatırlatarak, “O gün  insanların inançlarına dayanan temel hak ve hürriyetler tamemen gaspedilmişti. İnsanlara, ‘sen düşündüğünü, inanışlarını, duygularını, manevi düşüncelerini ifade edersen ancak böyle olursun’ dendi. Demokrasiyle bağdaşmayan yanlış bir yaklaşımdı” dedi.

‘DAHA ERKEN ÇÖZÜLEBİLİRDİ’

MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, o dönem Kavakçı’ya yemin ettirilmemesiyle ilgili olarak, “O olay yaşanmasa başörtüsü meselesi daha erken çözülebilirdi” dedi. MHP Konya Milletvekili ve eski bakanlardan Faruk Bal da 1999’da hâlâ 28 Şubat rüzgarı estiğini ve DSP’nin bu rüzgarın etkisinde hareket ettiğini söyledi.

‘KONU ARTIK ÜLKE GÜNDEMİNDEN DÜŞMELİ’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AK Parti’li dört kadın milletvekilinin başörtüsüyle TBMM Genel Kurulu çalışmalarına katılmasını değerlendirdi. 1999 yılında Merve Kavakçı olayı yaşandığında Meclis’te milletvekili olan Kapusuz, bugüne kadar geç kalınmış bir adımın atıldığını söyledi ve “Ben inanıyorum ki bu adım herkes tarafından doğru anlaşılacak ve tartışma konusu olmaktan çıkacaktır. Konunun artık Türkiye’nin gündeminden düşmesi gerekir” diye konuştu.