• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

‘Dr. Kıyamet’ten Türkiye’ye övgü

Yeniakit Publisher
2013-02-18 22:15:00 - 2013-02-18 21:16:08
‘Dr. Kıyamet’ten Türkiye’ye övgü

Öngörüleri sebebiyle piyasalarda “Dr. Kıyamet” olarak ünlenen Dr. Marc Faber, bu yılın ilk yarısında öncelikle borsa balonunun patlayacağını öne sürdü. Türkiye’nin kredi kuruluşları tarafından yeterince değerlendirilemediğini vurgulayan Faber, “Son birkaç

İSTANBUL- 1987’de borsaların çöküşünü bir hafta önce haber vererek üne kavuşan, öngörüleri sebebiyle piyasalarda “Dr. Kıyamet olarak” bilinen Marc Faber, yatırım kararlarında reyting kuruluşlarını dikkate almadığını belirterek, “Son birkaç yıldır Türk tahvillerine yatırım yapıyorum. Yatırım portfolyomun yüzde 5’i Türk tahvili” dedi. Faber, ayrıca bu yılın ilk yarısında yeni bir “Kara Pazartesi”nin piyasaları vuracağı tahmininde bulundu. Faber, birçok farklı ekonomiyi takip ettiğini ve Türkiye’ye diğer ekonomilerle kıyaslayarak baktığında doğru yolda ilerlediğini, Türkiye’nin büyük bir ticaret ve cari açığının olduğunun farkında olduğunu ancak yine de Türkiye’de piyasa son yıllarda dikkat değer bir yükseliş katettiğini ifade etti.
Türkiye’nin kredi notunun üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan sadece biri tarafından “yatırım yapılabilir” notuyla değerlendirilmesine ilişkin olarak Faber, şöyle konuştu: “Ben kredi derecelendirme kuruluşlarını fazlaca dikkate almıyorum. Çünkü reyting kuruluşları herhangi bir ülke ekonomisinin genel görünümüne göz atıyor ve buna göre pozisyon alarak, ‘şu anda bu oluyor” diyorlar. Fakat o ülkenin geleceğine bakamıyorlar. Yakın zamana kadar yanlış zamanda yanlış ülkelerin notunu yükseltirken, yanlış zamanda yanlış şirketlerin notunu düşürdüler. Unutmayalım ki ABD’de birçok şirket AAA notuna sahipken iflas bayrağı çekti. Bu yüzden derecelendirme kuruluşlarının dikkat almıyorum. Türkiye’nin kredi notunu yükseltilmesi tartışılabilir bir konu. Ama şunu belirteyim, ben son birkaç yıldır Türk tahvillerine yatırım yapıyorum ve yatırım portfolyomun yüzde 5’i Türk tahvili...” dedi.
Aynı zamanda finans çevrelerinin yakından takip ettiği The Gloom, Boom&Doom’un Editörü Marc Faber, Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’nde yer almasının da faydalı olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin AB’den uzaklaşarak Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye olabileceği düşüncesinde olduğunu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gerilimlerin çok büyük bir bölümünün aslında Çin’in bu bölgede giderek artan nüfuzundan kaynaklandığını aktardı.
        DÜNYA
EKONOMİSİNDE
GÜÇ KAYMASI
YAŞANIYOR
“Batılı ülkeler, Avrupa ve Amerika her zaman bu bölgelere arka bahçe gözüyle baktılar. Fakat son zamanlarda yerlerinden edildiklerini düşünüyorlar ve bu durum ciddi bir gerilim yaratıyor” diyen Faber, Türk şirketlerinin zaten hali hazırda Orta Asya ve Ortadoğu’da son derece aktif olduğunu kaydetti. 2009 yılında İstanbul’da bir konferansta dünyada büyük bir ekonomik güç kayması yaşandığını ve böyle bir dönemde Türkiye’nin de artık kararını vermesi gerektiğine ilişkin bir konuşma yaptığını hatırlatan Faber, “Orta Asya’daki ekonomik imkanlar sebebiyle Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye olması faydalı olabilir” dedi.
KUR SAVAŞLARI ÇARE OLMAYACAK
Kur savaşlarının yeni dünyanın ticaret savaşları anlamına geldiğini belirten Faber, “Ülkeler korumacı tedbirlerle kurlarının değerini düşük tutmaya çalışıyorlar. Kurun değerini düşürmek sadece kısa vadeli geçici bir tedbirdir. Uzun vadede hiçbir faydası olamayacak. Eğer paranızın değerinin düşük olması sizi en çok ticaret yapan ülke haline getirecek olsaydı, en çok ticareti 80’li yıllarda ciddi devalüasyonlar yaşayan Latin Amerika’daki ülkeler yapardı. Kur savaşlarının ve bunu sağlamak için para basılmasının telafi edilemeyecek zararları olacak” ifadelerini kullandı.
 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23