Maliye Bakanı Şimşek, cari açığı daha da azaltmayı hedeflediklerini belirterek, bu alanda döviz pozisyon açığının bir diğer sorun olarak görüldüğünü, ancak resmin o kadar da kötü olmadığını söyledi. Şimşek, bankacılık sektöründe döviz açık pozisyonuna izin vermediklerini vurguladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dövizde açık pozisyonun büyük kısmının uzun vadeli olduğunu belirterek, herkesin “ayağını yorganına göre uzatması” için birtakım tedbirler aldıklarını, bu tedbirler içerisinde dövizde açık pozisyonun da olduğunu söyledi.
Şimşek, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist Dergileri öncülüğünde düzenlenen “CEO Club Buluşmaları”nda yaptığı konuşmada, enflasyon beklentilerinde biraz bozulma görüldüğünü, ancak bunun makul olduğunun altını çizdi.
GSYH ORANI YÜZDE 5,7 OLACAK
Şimşek, hedeflerinin cari açığı daha da azaltmak olduğunu dile getirerek, “Bu yıl cari açık muhtemelen GSYH’ye oran olarak 5,7 olacak. Bu yüksek bir rakam ama birkaç yıl öncesine göre makul bir rakam. Yukarı yönlü riskleri nispeten yönetilebilir riskler olarak görüyorum. Ama aşağı yönlü riskler, yani cari açığı öngördüğümüzden, yüzde 5,4’ün altına çekebilecek faktörler var. İç talep ılımlı olmaya devam edecek. Ama enerji fiyatları öngörümüzün altında seyrediyor. 10 dolarlık petrol fiyatlarındaki düşüş bizim cari açığımızı net bazda 5 milyar dolar azaltır” dedi.
Bu alanda döviz pozisyon açığının da bir diğer sorun olarak görüldüğünü, ancak resmin o kadar da kötü olmadığını anlatan Bakan Şimşek, bankacılık sektöründe döviz açık pozisyonuna izin vermediklerini vurguladı.
Kamuda, döviz açık pozisyonları değil, fazlaları bulunduğunu aktaran Şimşek, “Hane halkının dövizle borçlanmasına izin vermiyoruz. Geriye reel sektör kaldı. Yüzde 63’ünün hiç döviz borcu yok. Toplamda yüzde 88’in sağlam, sigorta poliçesi var. Yüzde 12’yi de inceletirseniz önemli bir kısmının KOBİ olduğunu görürsünüz. KOBİ’lere de kim döviz borcu veriyor o da ayrı bir soru işareti. Muhtemelen göründüğü gibi değildir. İkinci nokta ise, açık pozisyonun büyük kısmının uzun vadeli olması” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON GEÇİCİ SORUN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gereken tepkiyi verdiğini belirten Şimşek, enflasyonda geçici bir sorun gördüklerini fakat sorunun enflasyonun geçici olarak yüzde 9,4’e yükselmesi değil, yüzde 5-7 arasında bulunması olduğunu ifade etti. Enflasyonun yüzde 3-5 arasında indirilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, bu temel hedef için reform programının önemli olduğunu vurguladı.
Kayıt dışılıkla mücadele edilmesi gerektiğine de değinen Şimşek, “Kayıt dışılık haksız rekabet, en büyük problem, finansmana erişememek, düşük verimliliktir. Buna karşı yeni bir eylem planı hazırladık” diye konuştu.
Çok önemli yeni bir reform geliyor Bu hafta çok önemli bir reformun gerçekleştirileceğini belirten Şimşek, “İstanbul’a Tahkim Merkezi kurulmasına yönelik yasa bu hafta Meclis’ten geçecek” dedi. Şimşek, enflasyon konusunda Merkez Bankası’nın elini güçlendireceklerini söyledi.
SIKI DURUŞ SÜRECEK
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, “Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir” açıklaması yaptı.
Başçı’nın Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nde yaptığı sunum bankanın internet sitesinde yayımlandı.
OLUMLU ETKİLERİ GÖZLENİYOR
Zayıflayan küresel talebe rağmen ihracatın dengeli büyümeyi desteklemeye devam ettiğini belirten Başçı, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiğini söyledi.
Yılın başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon üzerindeki olumlu etkilerinin gözlenmeye başlandığını aktaran Başçı, gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirdiğini ifade etti.
TCMB’nin likidite politikasında sıkılaştırma eğilimini koruduğunu aktaran Başçı, getiri eğrisinin eğiminin tarihsel ortalamasına göre daha yatay seyrettiğini belirtti. Makro ihtiyati önlemlerin yardımıyla reel faizlerin küresel kriz öncesi seviyelerin altında olduğunu belirten Başçı, ticari kredi faiz oranlarının tüketici kredisi faiz oranlarının önemli ölçüde altında seyrettiğini kaydetti.
