Necmettin Batırel, "Döviz öldü yaşasın TL" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Piyasada büyük değişim yaşanıyor. Türk Lirası 1 numaralı yatırım aracı haline geldi. Önceki dönemde eline para para geçenler hemen soluğu döviz büfesinde alır, dolar toplardı. Bu talep sonunda kurlar hızla yükselir, maliyetler artar tüm dengeler bozulurdu.

Herkes iyi iş yaptığını zanneder, kazandım diye sevinir ama çarşıya pazara çıktığı zaman gerçeği görürdü. Şirketler hızla dövizden, TL’ye geçiyor. Uzun yıllardır birikimlerini dolarda tutanlar bile karar değiştiriyor.

Zira hükümetin aldığı önlemlerle kurların enflasyonun ve mevduat faizlerinin üzerine çıkmayacağı netlik kazandı. Bugün bankada 100 bin liralık hesap açanlar 12 ay sonra bunu 160 bin lira olarak geri alacak. Şu anda 32.50 TL olan doların faiz getirisini kazanması için 1 yıl sonra 52.00 TL olması gerekiyor, imkansız.

Uluslararası bankalar (Goldman Sachs, Deutsche Bank, Citibank) dolar/TL’nin 2024 sonunu 33 lirayla tamamlayacağını öngörüyor.

Türk ekonomisi son 5 yılda gerçekten çağ atladı. En büyük döviz harcamamıza yolaçan enerjide büyük kazanımlar elde ettik. Savunma sanayiinde devrim yaptık. Topraklarımızdan terörü temizledik. 6 tane dev sismik araştırma ve sondaj gemisi alarak Karadenizde tarihin en büyük keşiflerini elde ettik.

Sabrettik, çalıştık, uğraştık, sonunda zafere ulaştık. Doğalgaz ve elektrikte üretici ülke olduk. Artık yurtdışına LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) satıyoruz. İhracatta rekor seviyelere ulaştık. Turizmde bu yıl 60 milyar dolar elde edeceğiz.

Dünya Bankası Türkiye’ye 5 yıl için 36 milyar dolar destek sağlayacak. Bunun 12 milyar doları özel sektör projeleri için kullanılacak. Enerjiye ödediğimiz fatura küçülünce cari açıkta büyük daralma yaşandı. 2023 Mayıs ayında 60.1 milyar dolar olan yıllık cari işlemler açığı 28.3 milyar dolar azalarak 2024 Şubat itibarıyla 31.8 milyar dolara geriledi.

Cari açık (döviz açığı), başta ithalat gideri olmak üzere olağan döviz giderlerimizle, başta ihracat ve turizm geliri olmak üzere olağan döviz gelirlerimiz arasındaki farktan oluşuyor.

Bu fark büyük bir hızla kapanıyor. Dışarıya ödediğimiz döviz azalınca Merkez bankasının brüt rezervleri 128.4 milyar dolara yükseldi. Swap hariç net rezervler 1 haftada 8.5 milyar dolar azalarak 57 milyar dolara geriledi.

Yabancı yatırımcılar hisse senedi ve tahvile hücum etti. 5 nisan haftasında 362.9 milyon dolarlık hisse senedi, 86.4 milyon dolarlık tahvil ve 37.5 milyon dolarlık şirket tahvili olmak üzere toplam 486.8 milyon dolarlık alım yaptılar. 3 haftalık alımları 1 milyar doları geçti. Dikkatinizi çekerim bu gelen dolarlar önce TL’ye dönüyor, sonra hisse senedi ve tahvil oluyor.

31 Mart yerel seçimleri sonrası dolar 50 lira olacak diye alım yapanlar, hayal kırıklığı yaşayınca zararın neresinden dönersem kardır diyerek satışa geçti. Parite etkisinden arındırılmış verilere göre döviz mevduatları gerçek kişilerde 1,7 milyar dolar, tüzel kişilerde 2,8 milyar dolar olmak üzere 4.5 milyar dolarlık azaldı. Döviz can çekişiyor, TL destan yazıyor.