• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

'Doğu Türkistan’da Çin’in İslam Karşıtı Uygulamaları'

Yeniakit Publisher
2023-04-02 12:34:00 -
'Doğu Türkistan’da Çin’in İslam Karşıtı Uygulamaları'

Gazetemiz okurlarından Abdülhalik Kara 'Doğu Türkistan’da Çin’in İslam Karşıtı Uygulamaları' başlıklı yazısını bizimle paylaştı.

Uygur Türklerine yönelik baskılar, toplama kampları ve insan hakları ihlalleri, kimi demokratik ülke ve parlamentolar tarafından soykırım olarak tanındı. Çin’in baskıcı politikaları Batı ülkeleri ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından yıllardır gündeme getirilse de İslam dünyasının bu konuda sessiz kalmayı sürdürüyor.

Yıllardır Batı dünyasında meydana gelen herhangi bir İslamofobik eylem karşısında hızla tepki gösteren İslam dünyası, Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği İslam karşıtı uygulamalar karşısında üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Oysa, Doğu Türkistan’da yaşananlar, Batı’da ortaya çıkan bireysel İslamofobik eylemlerle kıyaslanamayacak kadar vahim bir durumdur. Doğu Türkistan’da devlet tarafından planlanan, sistematik bir şekilde yıllardır uygulanmaya devam eden bir soykırım ve insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Ayrıca, Uygur Müslümanlarına yönelik baskıcı uygulamalar, İslam’a karşı devam eden bir savaş niteliği taşımaktadır. Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı İslam karşıtı politikaların bazıları şunlardır:

İslam dini eğitimi yasak

Çin, Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra İslami eğitim müesseselerini, dershaneleri tamamen kapattı ve halk tamamen din eğitiminden yoksun kaldı. Ancak 1978’deki reform hareketinden sonra kısıtlamalar biraz hafifletildi ve bazı din alimleri evlerinde çocuklara eğitim vermeye başladı. Fakat 1990’larda, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Çin, din eğitimini tekrar yasakladı ve devlete ait din öğretim merkezleri açarak din eğitimini kontrolü altına aldı. Bu merkezler, Çin Komünist Partisine (ÇKP), komünist ideolojisine sadık din görevlileri yetiştirmek için kullanıldı ve bunlardan geriye tek kalan Xinjiang İslam Enstitüsü halen dış dünyanın gözünü boyamak için kullanılmaya devam ediyor.

Din adamları hedefe alınıyor

Doğu Türkistan’da, ÇKP tarafından hedef alınan gruplardan biri din adamlarıdır. Din adamları işgalin ilk günlerinden beri yok edilmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışılmışlardır. Özellikle 1966’dan 1976’ya kadar on yıl süren “Kültür Devrimi” sırasında çok sayıda aydınlar ve din adamları tutuklandı ve yok edildi. Bunun aynısı günümüzde de tekrarı yaşanmaktadır.

2014’ten bu yana, 60 yaşın üzerindeki 57 din alimi da dahil olmak üzere 1000’den fazla din adamının vaaz etmek veya din eğitimi vermek suçuyla tutuklandığı bilinmektedir.

Kur'an ve başka dini kitaplar yakılıyor

ÇKP, Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra özellikle de süren “Kültür Devrimi” sırasında “gericiliğe karşı koyma” sloganıyla Kur’an başta olmak üzere çok sayıda dini kitaplar ve klasik eserleri topladı ve yaktı. 2017’den beri ÇKP, İslam’ı Uygurların hayatından silmek için yayınlarda Uygur kültürüne ve İslam’a dair her şeyi yasakladı ve dini konuların yer aldığı kitap, dergileri topladı, yaktı. İlgili yayınları yazanlar, satanlar ve okuyanlar toplama kamplarına gönderildi. Bugün Uygur Müslümanları, evlerinde Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere herhangi bir dini kitap bulundurma haklarından mahrum bırakılmış durumdalar.

ÇKP, Camileri yıkmaya devam ediyor

Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinden sonra, bu topraklarda bin yıldır devam eden İslam kültürünün izleri silinmeye başladı. Çin yetkilileri medreseleri kapattığı gibi camileri yıktı veya dönüştürdü. Dinin bir gericilik olarak algılandığı, yok edilmesinin hedeflendiği “kültür” devriminde, Doğu Türkistan’daki camiler tamamen kapatıldı ve ibadet yasaklandı. On binlerce cami ya yıkıldı ya da tahıl ambarları veya domuz ahırlarına dönüştürüldü. ÇKP’nin 1956’da yayınladığı bir raporda, Doğu Türkistan’da toplam 29.500 cami olduğu belirtilirken, cami sayısının 1978’de 2.930’a kadar düştüğü biliniyor.

Son zamanlarda, Çin rejiminin cami yıkım dalgası yeniden zirve yaptı. Araştırmacılar, 2017’den bu yana bölgede 16.000 caminin yıkıldığını veya tahrip edildiğini; bunların yaklaşık 8.500’ünün tamamen yerle bir edildiğini tespit etti. Bunlar, bölgedeki toplam cami sayısının % 65’ini oluşturuyor. Geriye kalan camiler artık ibadet için değil çoğunlukla siyasi propaganda, dış dünyanın gözünü boyama veya turizm geliri için kullanılıyor.

Çinli yetkililer, Doğu Türkistan’da Uygurlarının tarihî kimliğini yok etmek için mezarlıklarını bile yıkmaktan çekinmedi. İşgal sonrasında birçok tarihî türbe ve mezarlık, farklı bahanelerle kasıtlı olarak tahrip edildi.

Araştırmalar, 2017 yılından bu yana da bölgedeki türbe ve mezarlıkların % 30’unun yok edildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çin hükümeti, Uygur Müslümanlarının cenaze törenlerini İslami ilkelere göre yapmasını yasakladı. Bu konuda gelenekleri sürdürmekte direnenler “fanatik islamcı” olarak etiketlenerek toplama kamplarına gönderildi.

İslam'ın Çinlileştirilmesi hedefleniyor

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2022 yılı Doğu Türkistan ile ilgili yaptığı konuşmasında “İslam’ın sosyalizme uygun hale getirilmesi ve Çinlileştirilmesi gerektiğini” ortaya koydu. Bu politika, Doğu Türkistan’da sakalın yasaklanması, camilerin kubbe ve minarelerinin yıkılmasını, ay yıldız sembollerinin kaldırılmasını, dinî isimlerin değiştirtilmesi, ürünlerde helal etiketlerinin kaldırılmasını ve alkollü içeceklerin satılmasının zorunlu hale getirilmesi gibi bir sürü İslam karşıtı uygulamalara yol açmış durumdadır.

Allah yerine ÇKP ve Xİ Jinping

Doğu Türkistan’ın birçok bölgesinde Uygurlu Müslümanlardan Allah’a şükranlarını ifade etmeleri yerine, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i övmeleri istenmiş, İslami inançları alay konusu yapılmıştır. Bu durum, özellikle de hapishanelerde, toplama ve çalışma kamplarında Uygurlu mahkumlara yönelik, okullarda ise öğrencilere yönelik uygulanmaktadır.

Bazı camilerin içine ezan ve tekbir tarzıyla devlet adına yazılmış metinler asılmıştır. Bununla birlikte bölgenin her yerinde İslâm’ı aşağılayan sloganlar ve afişler sıklıkla görülmektedir.

İslam kökenli ifadeler ve isimlerin yasaklanması

Doğu Türkistan’da İslami inançla ilgili ne varsa silmeyi hedefleyen Çinli yöneticiler, hatta “Selamünaleyküm, Elhamdülillaha, İnşallah, Allah’a emanet” gibi İslami ifadeler bile yasaklamış; “Muhammed”, “Ayşe”, “Mücahit” gibi isimleri değiştirmeye zorlanmıştır.

Başörtü ve uzun kıyafetler yasağı

Bölgede kadınların inançlarına uygun İslami kıyafetleri yasaklanmış, başörtüsü takmak “gerici” olarak nitelendirilerek aşağılanmıştır. Çinli yetkililer “uygarlık” ve “güzelleştirme” gibi sloganlar altında Müslüman kadınları geleneksel kıyafetlerden vazgeçmeye zorlamaktadır.

2013’ten bu yana kıyafet üzerine artan baskılar kapsamında Müslüman kadınların kıyafetleri kontrol noktalarında makasla kesildiği, kapı kapı dolaşarak kıyafetler incelendiğine dair görüntüler de basına yansımıştır.

Yukarıda bahsedilen yasaklara aldırış etmeyenler ve direnenler, “gerici”, “fanatik İslamcı” gibi etiketlerle toplama kamplarına “eğitilmeye”, çalışma kamplarına “değiştirilmeye” gönderilmektedir; bazıları suçsuz yere hapis cezasına çarptırılmaktadır.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

bozkurt

Türk Islam birligi bir tercih degil, bir zorunluluk bizler icin. Köpek yiyici pisliklerin bu sefer ya kölelestirmemiz yada soylarini kurutmamiz lazim.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23