• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Dinlemeler Paralel Çete’nin ispatıdır

Yeniakit Publisher
2014-02-24 22:07:00 - 2014-02-25 08:33:27
Dinlemeler Paralel Çete’nin ispatıdır

Siyaset ve medya dünyası ile STK temsilcileri, Paralel Çete’nin dinlemelerine sert tepki gösterdi. Dinleme olaylarının hain bir planın parçası olduğunda birleşen STK’lar, “Bu illegal dinlemeler, Paralel örgütün varlığını net bir şekilde gözler önüne sermiştir. Bu çete hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve bunun hesabı sorulmalıdır” dediler.

YAĞIZ KILIÇ / İSTANBUL - Paralel yapının birbiriyle alakası dahi olmayan aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın da bulunduğu siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler, STK’lara kadar 3 binin üzerinde kişiyi Selam Terör Örgütü bahanesiyle hukuksuz dinlemesine çığ gibi tepkiler geldi. İşte Paralel Telekulak’a tepkiler:

Dinleme listesinde ismi olanlardan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu: “3 bin kişi hangi hukuk adına, kim tarafından, hangi gerekçeyle, nasıl dinlenebilir? Uyduruk bir terör ismi kullanılarak bu hukuksuz dinlemeler yapılıyor. 17 Aralık’ı, küresel operasyonu planlayanlarla bu plana Türkiye’de alet olanların maşalık yapanların zırvalık derecesinde işlere kalkıştığını da gösteriyor.”

KILINÇ: “BUNLARDAN DAHA KÖTÜSÜ DE BEKLENİR”

Bu arada ismi dinleme listesinde geçen gazetecilerden Hüseyin Kılınç Yeni Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Zaman Gazetesi’nin de ilk muhabirlerinden olan Hüseyin Kılınç şunları kaydetti: “Dikkatimi çeken husus var, bu Paralel yapının dünyada ve özellikle Türkiye’de Siyonizm karşıtı çevrelere yönelik öteden beri bir kini bir rezervi var.”

‘PARALEL ÖRGÜT SİYONİZMİN ŞÖVALYELİĞİNE SOYUNDU”

“Sağ olsun sol olsun Siyonizme, emperyalist odaklara kim tavır alsa karşısında bu Paralel Örgütü buluyor. Paralel örgüt bir süredir adeta Siyonizmin şövalyeliğine soyunmuş durumda. Bu açıdan bu girişimleri bana şaşırtıcı gelmedi.” Paralel Yapı’dan daha da kötüsünün de beklenmesi gerektiğini belirten Kılınç şöyle devam etti: “Bunlardan daha kötüsü de beklenir. Bunlar ahlaksızlığın, gayri insaniliğin her türlüsünü mübah gören bir anlayışa sahipler.”

ÖZGÜR-DER: “DİNLEMELER SON ZAMANLARDAKİ OLAYLARIN SADECE BİR PARÇASI”

Paralel yapının dinleme listesinde yer alan bir başka isim Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Çeliker’de şunları kaydetti: “20 yıldır dinleniyoruz. Ama bu dinlenmemiz ilk defa bu kadar açık bir şekilde ortaya çıktı. Ayrıca bu dinlemeler basit bir dinleme de değil. Son zamanlarda yaşanan hadiselerin yani pazılın sadece bir parçası niteliğindedir ve ahlaksızlıktan ötededir” dedi.

“İSLAMCI DÜŞÜNCEYİ SAVUNANLAR DAHA ÇOK”

Dinlenenlerin çoğunluğunu ABD ve İsrail karşıtı kişilerden oluştuğuna da dikkat çeken Çeliker, “Dinlenen kişilere baktığımızda genel olarak islamcı düşünceyi savunan kişilerdir. Bu tür olayları geçmişte de yaşadık ve hala da yaşamaya devam ediyoruz. Burada temel amaç bunları İslamcı kimliğe sahip olanları bir bir tasfiye etmektir.

Dinleme listesinde ismi olanlardan Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya: “Bu yapılan iş, kişi haklarının en çirkin biçimde ihlal edilmesinden öte; toplumsal yapıda kuşkuculuğu, şantajcılığı, güvensizliği ve giderek kaosu besleyen bir ifşad eylemi olarak görülmeli ve faillerinden hesap sorulmalıdır. Bu tür çabalar içine giren unsurların İslami bir camia olarak tanınması ise konunun en hüzün verici boyutunu teşkil etmektedir”
Dinleme listesinde ismi olanlardan Hilal TV Genel Müdürü Adnan İnanç: “Özel hayata müdahale hayati konuların dışında yapılamaz; yapılması affedilemez. Hele bir de dini iddiaları olan insanlar için asla mazur görülemez. Bu apaçık bir ahlaksızlıktır, İnsanların güvenini ve iradelerini çalma anlamına gelir. Sonucu ise korku imparatorluğudur. Dinleyenlerden hesap sorulmalıdır.”

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, “Sayısı net olmamakla birlikte 7 bin rakamı telaffuz ediliyor. Bu kadar farklı kişinin bir çatı altında bir araya gelmesi mümkün değildir. Bu dinlemeler şu ana kadar Türkiye tarihinde ortaya çıkarılmış en büyük dinleme skandalıdır.”
AK Parti Konya Eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna: “Son zamanlarda devletin dinleme cihazlarını ele geçiren bir çete yapılanması rastgele vatandaşların büyük bir kesimini dinleyerek şantaj yapıyor. Bir kısmını mahkemeden sahte isimlerle dinleme yapılmıştır. Bu dinlemelerin tamamının hukukta izahı mümkün değildir. Bu dinlemelerde ismi geçen insanların her birinin dinlemeyi yapanlar hakkında dava açmalıdır. Bu hukuksuzluğun hesabı sorulmalıdır.”

* İHH Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Kurulu Başkanı Gülden Sönmez:  “Her kim devletin araçlarını, imkanlarını ve yetkilerini kullanarak hangi görüşte olursa olsun kişi ve kuruluşlar hakkında böyle bir hukuksuzluğa yeltenmişse mutlaka ve mutlaka cezalandırılmalı.”
* Yazar Mustafa İslamoğlu: “Hem dinleme emrini hem de dinlemeyi yapan polisleri mahkemeye vereceğim. Bu bir suç çünkü. Aynı zamanda bu bir günah, haram.”

* Gazeteci İsmail Küçükkaya: “Telefonlarımın dinlendiğine hiçbir şekilde şaşırmadım. Ama üzüldüm, tepkiliyim.”

* Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert: “Bu büyük bir skandal, yani bir dosya bulmuşlar o dosyaya dinlemek istedikleri herkesin adını koymuşlar. Bu dosya kapsamında yaklaşık 7 bin kişiyi dinlemişler. Bu 7 bin kişinin yaklaşık 3 binini açıkladık. Muhtemelen devamı da gelecek. Neresinden bakılırsa bakılsın büyük bir olay ve Türkiye tarihinin en büyük telekulak skandalı aslında.”

* Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal: “İnsanların özel telefonları dinlenmişse bu Anayasa’ya göre suç. Bunu yapanlar Müslüman ise İslam’a ve Kur’an’ın temel düşüncelerine aykırı bir davranış. Bir insanlık suçu.”

* Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun: “Gafiller, hedeflerine ulaşılmadan suçüstü yakalanmışlardır. Türkiye’ye geçmiş olsun, bunun peşini bırakmayacağız çünkü bu dinlemeler darbelerden daha tehlikeli.”

* Prof. Dr. Mithat Sancar: “Bu sadece bir dinleme olayı değildir. Dinleme üzerinden kapsamlı bir planın adım adım yürütülmesidir” dedi.

* Şarkıcı Metin Şentürk ise, “Dinlemeleri çok önemli bulmuyorum. Çünkü kendimden eminim. Belki canları şarkı dinlemek istemiştir” derken yazar Sadık Yalsızuçanlar da, “Dinlendiğimi yeni öğrendim. Zaten insanlarda bir paranoya oluşmuştu” diye konuştu.

* Türk Telekom Genel Müdür Danışmanı, eski milletvekili Mehmet Yüksektepe ise, “Eğer birilerine çamur atmak niyetindeyseler, bunun için illa da suç işlemenize gerek yok. Dolayısıyla her türlü kumpası kurabilecek bir zihniyet, yapıyla karşı karşıyayız. Anlık dinlendiğimi, takip edildiğimi biliyorum. Ortam dinlemesi, fiziki takip de dahil...” dedi.

DİNLEMELER DİNİN NERESİNDE?

Fazilet Partisi’nden 1999’da milletvekili seçilen ancak TBMM’de yemin ettirilmeyen yazarımız Merve Kavakçı İslam da “Telefonlarımın dinlenilmesi benim için yeni bir gelişme değil” dedi. Bu durumun, başörtülü milletvekili seçildiği ilk dönemden beri geçerli olduğunu kaydeden Kavakçı, “Hüsamettin Özkan iyi bilir, o günlerde beni nasıl dinlediklerini. Türkiye yeni tanışıyor bu durumla. Dinimizin mahremiyete verdiği önem, Peygamber efendimizin mahremiyetin korunmasıyla alakalı titizliği göz önüne alınınca, dinleme dinin neresine düşüyor, bunu sormak lazım yapanlara” ifadelerini kullandı.

Gazeteci-yazar Nihal Bengisu Karaca ise “Liste, Selam terör örgütü diye bir şey icat edildiğini, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları başarıya ulaşsaydı, tutuklanacak kişiler olduğu söylentilerini de akla getiriyor.” dedi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23