Dilipak’tan 'nafaka yasası' uyarısı: Din ve geleneği hesaba katmadan olmaz!
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Meclis’in gündemine gelecek olan süresiz nafakada yapılacak değişiklikle ilgili önemli uyarıda bulundu.
Hakan Öztürk yeniakit.com.tr
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 7 Mayıs’tan itibaren yoğun gündemle mesaiye başlayacak. 2 milyon nafaka mağdurlarının gözü kulağı Meclis’te olacak. Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Meclis’in gündemine gelecek olan süresiz nafakada yapılacak değişiklikle ilgili önemli uyarıda bulundu.
Din ve geleneği hesaba katmadan yapılan iş fayda sağlamaz
Dilipak, yapılacak yasa metninin efradına cami, ağyarına mani olacak şekilde çıkarılması gerektiğini belirterek, “Din ve geleneği hesaba katmadan yapılan düzenlemeler, kulağa hoş gelse de içi boş düzenlemelerdir. Din ve geleneği hesaba katmadan süresiz nafaka meselesinde yapılacak yasa düzenlemesi mağduriyetleri gidermez, Türkiye’ye de hiçbir fayda sağlamaz.” dedi.
Meseleye ‘kadın hakkı’ diye bakarsanız olacağı budur
Dilipak şöyle devam etti: “İslami şartları tam olarak karşılayan bir nikah akdi söz konusu değil. Şafi mezhebinde anne-baba velayeti, mihri müeccel ve mihri muahherin uygulanması tamamen keyfe kalmış. Dini açıdan Kadının mirastaki hak ve hukukun korunması söz konusu değil. Kızın erkek kardeşine terk ettiği payı, evleneceğinde talep etmesi ya da talak halinde erkek kardeşlerine rucusunu kimse konuşmuyor. Din dışı seküler hukukun abukluklarına İslami çözüm diye bir şey olmaz. Bir şeyi düzeltirken, başka bir şeyi bozarsınız. Konuya ‘Kadın hakkı’ diye bakarsanız olacağı budur.” diye konuştu.
Haklı olmak, başkalarına haksızlık etme hakkı vermez
"Hak"kın cinsiyetinin olmadığını ifade eden Dilipak, “Hak kimde tecelli ederse o hakkını alır. Fazlası zulümdür. Haklı olmak, başkalarına haksızlık etme hakkı vermez. Def-i mazarrat celb-i menafiden evladır. KADEM’in açıklamasında yanlışlık tespitleri ve bazı doğru teklifler olsa da sonuçta yapısal olan sorun çözülmeyecektir. Aza koysan dolmayacak, çoğa koysan almayacaktır.” dedi.
STK - siyaset ilişkisine dair önemli uyarı!
Süresiz nafakaya ilişkin konunun, kamuoyunda çok yönlü müzakeresinin yapılması gerektiğine dikkat çeken Abdurrahman Dilipak, “Mevcut durumda, yasama, yürütme ve yargının ıslah ya da zararı en aza indirmek için bir takım çalışmalar yapılabilir. Burada temel sorunlardan biri tek bir derneğin bir yasa metninin oluşmasında tek adres olmasıdır ve sorunlardan dolayı eleştirinin tek hedefi haline gelmesi ve sonuçta bakanlıktan önce yasayla ilgili açıklama yapmak zorunda kalması ve bu süreçte itiraz eden taraflarla konuşulmaması, akademik çevrelerin ve aile üzerine araştırma yapan bir takım düşünce kuruluşlarının görüşlerine başvurulmamış olmasıdır. Siyaset ve STK bu kadar iç içe olmamalı, siyaset ve STK lar toplumun nabzını tutmak konusunda daha fazla istekli olmalıdır. Bir sorun varsa çözüm için bu kadar geç kalınmamalıdır. Bu olay, süreç ve gelinen nokta hepimiz için ders olsun.” şeklinde konuştu.
