Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini içeren paketi Akit’e değerlendiren iş güvenliği uzmanı Av. Özkan Ertekin, paketle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Paketin devrim niteliğinde olduğunu ifade eden Ertekin, uygulanması halinde ölümlü birçok kazanın önüne geçilebileceğini belirtti
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini içeren paketi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı Avukat Özkan Ertekin, Akit’e değerlendirdi. Paketin devrim niteliğinde olduğunu belirten Ertekin, uygulanması halinde ölümlü birçok kazanın önüne geçilebileceğini belirtti.
ARTIK KÜÇÜK CEZA YOK
Pakette yer alan yasa tasarılarını maddeler halinde açıklayan Av. Özkan Ertekin, “İç güvenlik paketi olarak bilinen yasa tasarısı içinde yer alan yeni iş güvenliği paketi, eğitimden tutun da işyerlerinin faaliyetlerine kadar, çalışanların durumu dâhil olmak üzere çalışma hayatıyla ilgili derinlemesine tedbirler alıyor. Eğer ki, firmalar iş güvenliği tedbirlerine uymazlarsa, hele hele bir de o iş yerinde ölümlü bir kaza meydana gelirse, 2 yıl boyunca ihaleye girmememe yasağı getiriliyor. Şimdi milyar dolarlık yatırım yapan büyük firmaları düşündüğümüz zaman, eskisi gibi ‘300–500 lira verip kurtulurum’ diyemeyecek. İş güvenliği tedbirinin alınması işyerini biraz masrafa sokacak, ancak uyulmadığı takdirde de büyük zararları olacak. Bu caydırıcı olacak” dedi.
EĞİTİMLE KÖKTEN ÇÖZÜM
Paketin ölümlü ve yaralamalı iş kazalarının büyük oranda önüne geçebilmek için kökten bir çözüm getireceğini vurgulayan Ertekin, eğitimin önemine dikkat çekti. Meslek liselerindeki eğitimler sayesinde iş kazalarının önüne geçilebileceğini söyleyen Ertekin, “Çok tehlikeli işlerde çalışanlara mesleki yeterlilik zorunluluğu getiriliyor. Bu kontrol altına alınacak. Meslek liselerine zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi getiriliyor, bu ders ana ders olacak. Neden? Eğitim boyutuyla iş kazalarını kökünden engellemek isteniyor” ifadelerini kullandı.
Madenleri denetleyen firmalara da büyük sorumluluklar yüklendiğini kaydeden Ertekin şöyle konuştu:
“Pakette sadece işverene, öğrenciye ve çalışana sorumluluklar yüklenmiyor. Yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk yükleniyor. ‘Ben denetledim, eksikleri söyledim, cezamı da kestim benden bu iş çıktı’ diyemeyecek yapı denetim firmaları. Bu tedbiri neden almadın-aldırmadın denilecek ve sorumluluk yüklenecek.”
CEZALAR CAYDIRICI OLACAK
Paketteki ödüllendirme ve cezalandırma sistemine de değinen Sosyal Güvenlik Uzmanı Avukat Özkan Ertekin, bunun maden şirketlerini önlem almaya teşvik edeceğini dile getirdi. İş kazası olmayan ve bu yüzden ödüllendirilen büyük firmaların büyük kazançlar elde edeceğini belirten Ertekin, “Kazasız iş yerlerinde sosyal güvenlik işveren payı yüzde 2’den yüzde 1’e düşürülüyor. Çok işçi çalıştıran işyerlerinde bu rakam o işveren için çok büyük bir kazanç. Ancak diğer taraftan ölümlü iş kazalarında işveren kusurlu bulunursa, hem bunun bir cezası olacak, hem de sosyal güvenlik işveren payı yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarılıyor” dedi.
Maden ocaklarında çalışan işçilere çip takılacak olmasının çok büyük bir yenilik olduğunu aktaran Av. Özkan Ertekin, iş hayatının paketin yasallaşması sonrası daha güvenli olacağını anlattı. Maden işçilerine SGK haricinde bir de “yaşam sigortası” yapılacağını belirten Ertekin, işçilerin çifte güvence ile korunacağına dikkat çekti.
MADENLERDE STANDART ARTACAK
“Bu yasanın bir benzeri Soma’dan sonra da çıkarıldı, ama Ermenek faciası yaşandı. Belki bu paketten sonra da benzer kazalar yaşanacak. Yani yasa çıkarmakla sorun çözülmüyor. Sizce ne yapılası gerekiyor?” sorumuza Ertekin şu cevabı verdi: “Bilinçlenilecek. Sorunun eğitim yoluyla kökünden çözülmesi gerekiyor. Biz ne kadar bu düzenlemeleri getirsek getirelim, toplum olarak bilinçli hareket etmezsek daha çok kaza olur. Dünya standartlarında madenlerimiz olması gerekiyor. Madenlerde bizim canımız gidecekse kapatılsın. Madeni dünya standartlarında hizmet veremeyen firmalara izin verilmemeli. Bu yasa daha önce çıkan torba yasayla birbirlerini tamamlıyor. Burada sadece işvereni kötülememek lazım. İşveren işçiyi defalarca uyarıyor tedbirini al diye. Ama dinlemiyor. Böyle bir durumda işçinin sözleşmesini iptal etmek lazım. Güzel bir yola çıkıldı, inşallah sonucu hayrolur.”
