• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Destici, Bahçeli’den ittifak sözü almış

Yeniakit Publisher
2014-12-29 07:52:00 - 2014-12-28 23:29:58
Destici, Bahçeli’den ittifak sözü almış

Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Serkan Tüzün; Mustafa Destici çelişkili tavırlar sergiliyor. Destici, “Devlet Bahçeli’den 2015’te ittifakı devam ettirmek üzere söz aldığını devamlı ima etmekte ve bütün siyasi hesaplarını bunun üzerine inşa etmektedir” dedi.

Helikopterin düşmesi sonucu içinde BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybettiği olaya dair Akit’e şok açıklamalarda bulunan Alperen Ocakları Derneği Başkanı Serkan Tüzün, Mustafa Destici’ye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ilginç bir teklifte bulunulduğunu dile getirdi. Tüzün, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin çelişkili tavırlarına dikkat çekerek “Devlet Bahçeli’den 2015’te ittifakı devam ettirmek üzere söz aldığını devamlı ima etmekte ve bütün siyasi hesaplarını bunun üzerine inşa etmektedir. Mustafa Destici, Alperenleri temsil edecek bir duruşa ve fikri alt yapıya sahip değil BBP’yi 22 yıllık mücadelesi ve siyasi çizgisiyle özgün bir hareket olmaktan çıkarıp, hareketin zihin kodlarını 22 sene öncesinin zihin kodları ile takas etmek isteyen  bir Mustafa Destici ve ona siyasi bir beklenti duymaksızın idealleri adına  karşı duran bir Alperen Ocakları var” dedi. Alperen Ocakları eski Başkanı Serkan Tüzün ile yaptığımız röportajın ikinci bölümünü yayınlıyoruz.

MUSTAFA DESTİCİ Mİ YÖNLENDİRİYOR?

Muhsin Yazıcıoğlu ile Akit Gazetesi arasında iyi bir ilişki vardı. Şimdi Alperen Ocakları’nın tabanı ve sizin Akit Gazetesi’ne bakışınız hakkında neler söylersiniz?

Akit Gazetesi bizim camiamızla her zaman içli dışlı olmuştur. Özellikle önceki görev yaptığım dönem ve Mustafa Destici’nin genel başkanlık sürecine kadar Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun ve Alperenlerin  her zaman haberlerine müspet yönde yer veren bir gazetedir. Sonraki süreçte Mustafa Destici’nin sadece belli bir gruba ait basın organlarını kürsü olarak kullanmasından dolayı, diğer basın yayın gruplarıyla ilişkilerini askıya almış bu minvalde de Akit Gazetesi’ne de karşı alınan tavırda tabanımızın Mustafa Destici tarafından yönlendirildiğini düşünüyorum. Yoksa Akit gazetesine Ocaklarımızın faaliyetlerine ilişkin gönderilen haberler genelde yayınlanmaktadır.

ALPEREN OCAKLARININ SUİKASTI AYDINLATMA ÇALIŞMALARI ENGELLENDİ Mİ?

Sizce Gülen cemaati ile BBP arasında bir bağ  olduğu, Gülen ekibinin BBP’yi kontrol altında tuttuğu yönündeki değerlendirmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslında ideallerini bu hareket üzerinden yüceltme gayretindeki bir genç olarak, böyle olmadığını kabul etmek istiyorum. Ama yaşanılan sürece baktığımız zaman özellikle  Mustafa Destici ve partimizin mevcut divanındaki yöneticilerimizin hareket ve tavırlarından bu bağlantı açık bir şekilde göze çarpıyor. Bu sadece benim şahsi kanaatim değil toplum içerisinde Büyük Birlik Hareketine müntesip olduğumuzu bilen her kesimden bu yönde eleştiriler almaktayız. Şuan tırnak içerisindeki cemaat Büyük Birlik partisini siyasi bir kürsü olarak kullanmaktadır. Muhsin Başkanımızın bu millet nezdinde oluşturmuş olduğu müspet krediyi cemaat lehine hovardaca tüketen bir yönetimle karşı karşıyayız. Dikkat edin Mustafa Destici ve çekirdek kadrosu devamlı cemaatin sahibi olduğu televizyon ekranlarında. Mustafa Destici’ye bu durum sual edildiğinde ne yapalım başka kanallar çıkarmıyor diyor. Burada esas mesele bu kanallarda devamlı boy göstermekten  ziyade, ekranlarında onların avukatlığına soyunup o yönde demeçler vermektir. Onların lehine açıklamalar yapmasa acaba bir saniye bile haberine yer verirler mi? Ben bu sorunun cevabını tabanımızın vicdanına bırakıyorum. Alperen Ocaklı kardeşlerimizin yargılandığı davalarda yanımızda hiç göremediğimiz bu yönetim. Çağlayan adliyesinde hergün saf tutmakta neredeyse bu grupla Zaman gazetesinde nöbet tutacak bir sahiplenişle hareket etmektedirler. Hükümetle cemaatin arası açılmamışken, hükümet aleyhine hakikate istikametlendirici yapıcı bir muhalefet anlayışıyla sesini yükseltemeyen Destici, sıkıntıların boy göstermesi üzerine cemaat ve onun meseleleri üzerinden hükümete yüklenmekte ve cemaatin Muhsin başkanın davasını bir argüman ve algı operasyonuna malzeme olarak kullanmasına müsaade etmekte, hatta önayak olmaktadır. Düşünün  Alperen Ocaklarının suikasti aydınlatma amacıyla yaptığı yasal çalışmaları engelleyen, buna karşı açıklama olarak da bir Allah dostuyla konuştuğunu ve Allah dostunun ona; “Bu bir kazadır, bunun üzerine gitmeyin eğer giderseniz, onun ahiretteki manevi rütbesini düşürürsünüz” demesini gösteren Destici’nin Muhsin Başkan’ın dosyasındaki samimiyetinden kimse bahsedemez..

“BAHÇELİ’DEN 2015’TE İTTİFAKI DEVAM ETTİRMEK ÜZERE SÖZ ALDIĞI…”

Mustafa Destici’nin AK Parti’den milletvekilliği sözünü aldığı fakat bu gerçekleşmeyince desteklemesi koşuluyla MHP’den söz aldığı yönünde duyumlar var. Bu tür duyumlar size de ulaştı mı?

Biz insanlarla olan ünsiyetimizi daha çok imani mevzular üzerinden inşa etmeye çalışıyoruz. İşgal ettikleri konumlar, makamlar veya gelirleri üzerinde yapmaya çalışmıyoruz. Fakat Mustafa Destici ve onun gibi düşünen insanların tersi bir bakış açısı var.

Kendisi ilişkilerini kişisel kazanımına dönüştürme eğilimindedir. AK Parti’den böyle bir söz almış mıdır onu bilmiyorum ama şunu biliyorum; Devlet Bahçeli’den 2015’te ittifakı devam ettirmek üzere söz aldığı ve bundan dolayı da ümit var olduğudur.

“DESTİCİ’YE KARŞI DURAN BİR ALPEREN OCAKLARI VAR”

BBP Partisi’nin kaynağı, tabanı; Alperen Ocakları. Kendisi Alperen Ocakları’nı nasıl değerlendiriyor?

Mustafa Destici, Alperenleri temsil edecek bir duruşa ve ideolojik alt yapıya sahip değil. Bu nedenle bu noktadayız. BBP’yi 22 yıllık mücadelesi ve siyasi çizgisiyle özgün bir hareket olmaktan çıkarıp, hareketin zihin kodlarını 22 sene öncesinin zihin kodları ile takas etmek isteyen  bir Mustafa Destici ve ona siyasi bir beklenti duymaksızın idealleri adına  karşı duran bir Alperen Ocakları var.

“ERDOĞAN’IN SES KAYDI OLDUĞUNA DAİR HABERLER ALGI OPERASYONUYDU”

- Muhsin Yazcıoğlu suikastinden Erdoğan’ın sorumlu tutulması genellikle paralel örgüt üyelerinin söylemidir.. Siz bu kanaate katılıyor musunuz?

Ben bu memleketin başbakanının bir parti genel başkanının ve bir siyasi hareketin liderinin suikastinde parmağının olacağını kesinlikle düşünmüyorum. Aksini düşünenlerin bunu siyasi bir argüman olarak kullanmaktan öteye geçmesi gerekir. “Cemaat” hükümete karşı, hesaplaşma mantığıyla hamleler üretirken  Muhsin Başkanımızın davasını bir argüman olarak kullanıyor. Zaten bu mahiyetteki bir dosyaya kesin şu yapmıştır diye başlamak, dosyayı dolaylı olarak sulandırmak ve karartmaktır. Bu noktada dosyadaki somut deliller üzerinden yola çıkarak faillerin tespitine çalışılmalıdır. Bu anlamda Erdoğan’ın ses kaydı olduğuna dair haberler bir algı operasyonuydu. Aksi olsa zaten yayınlamak için 1 dakika bile beklemezlerdi.Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23