Doğu Türkistan’daki soykırımı duyurmak için etkinlikte konuşan Doğu Türkistan STK’lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Türkistan’ın ümmetin meselesi olduğunu söyledi.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
Uzun yıllardır Çin mezalimi altında zulüm gören ve soykırıma uğrayan Doğu Türkistan’ın Türkiye’deki temsilcileriyle önemli bir çalışma yapıldı. İletişim Platformu’nun destekleriyle Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği (UDTSB) tarafından Fatih Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Haber Müdürümüz Zekeriya Say ile farklı medya kuruluşlarından çok sayıda gazeteci katılım sağladı. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren UDTSB Başkanı Hidayet Oğuzhan, Çin zulmüne maruz kalarak demografik yapısı değiştirilen Doğu Türkistan’ın medyada daha çok yer alması için gazetecilere çağrıda bulunarak, şunları dile getirdi:
Türk medyasına çağrı
“Doğu Türkistan meselesi şu anda herkesin bildiği gibi dünya kamuoyunda, özellikle batı dünyasında ciddi bir şekilde gündeme geldi. Tabi ki Türkiye’de 85 milyon Anadolu insanı meseleye en içten desteği veriyorlar. Doğu Türkistan camiası da kendisini en iyi ifade edebildiği tek ülke Türkiye. Bunu ümmetin bir meselesi olarak görülmesi ve Türk dünyasının bu meseleye kandaşlık noktasından da önem vermesini istiyoruz. İnsanlık açısından zaten diasporamız her yerde. Onun için meselenin sadece konjonktürel, siyasi, dış politikaya bağlı değil yaşanan katliamlar nedeniyle Batılı ülkelerin sahip çıkmasıyla bu meselenin yok sayılmasını istemiyoruz.”
Gazze ile kanayan yaramız
Filistin sorunu ve Doğu Türkistan’da yaşananların neredeyse aynı tarihlerde başlayan ve kanamaya devam eden iki yara olduğunu belirten İletişim Platformu Başkanı Yusuf Ziya Çataklı da şunları söyledi: “Biri Kudüs çarpanı dolayısıyla daha çok gündemde ve sesini duyurabiliyor ama çözüm üretemiyor. Diğeri Doğu Türkistan. Büyük bir nüfusun içerisinde kaybolmuş bir coğrafya. Sesini duyuramıyor, yaşanan zulümleri duyuramıyor. Bu süreçte yaklaşık 35 milyon insan katledilmiş. Bu durumu insanların, dünyanın çoğu bilmiyor. Karşılarında Çin var. Türkiye’den rahatlıkla gazetecileri götürüp istediğini gösterebilir. Zulüm altında olan Müslümanlar sesini duyuramıyor veya başkaları bunu manipüle edebiliyor. Biz de gazeteciler olarak doğru bilgiye ulaşmak adına böyle bir buluşma gerçekleştirdik.”
