Tuzla’daki cuntacı teğmen skandalının bir benzeri Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşandı. Devlet erkânını buluşturan törende 100 kadar mezun, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atarak TSK teamüllerini ayaklar altına aldı. Vesayet özlemiyle yanıp tutuşan medyadaki tahrikçiler de, 28 Şubat’ı aratmayan paylaşımlarla teğmenlere destek verdiler.
HABER MERKEZİ
Tuzla Piyade Okulu’nda cunta heveslisi bir grubun mütedeyyin teğmenleri darp etmesinin skandalın yankıları devam ederken Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden skandal görüntüler geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenin ardından mezunların bir bölümünün toplanıp 2016’da kaldırılan ‘Subay Yemini’ni okuyup kılıç çekerek, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atarak darbe hevesinin bitmediğini ortaya koydu. 900 mezun içinden 100 kadar teğmen adayının çirkin girişimi, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan Kara Harp Okulu öğrencilerini ve 28 Şubat cuntacılarını akıllara getirdi. Darbe özlemi olan disiplinsiz mezunların şovu infial uyandırdı.
Bunlar mı bizi koruyacak?
Kamuoyundan “Ne hazindir ki 27 Mayıs, 28 Şubat, 15 Temmuz özlemi duyanlar ordumuzdan ayıklanamamış” çıkışı geldi. Deneyimli komutanlar ile hukukçular, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde bir grup laikçi teğmen adayının korsan yemin metni okumalarının, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atmalarının provokasyon teşebbüsü olduğunu aktardılar. Olayda adı geçenler hakkında ihraç kararı alınması çağrısında bulundular. “Tuzla’da mütedeyyin öğrencilere saldıran tahrikçiler de ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyorlardı” hatırlatmasında bulundular. Ayrıca cunta heveslilerin korsan yemini ve darbe tehdidi içeren sloganları, seküler azınlığın sürekli dillendirdiği “TSK imam yetiştiriyor” yalanına da çökertti.
Kılıç kaldıran eller kesilmeli!
Akit’e konuşan emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, şunları söyledi: “Çok talihsiz bir olayla daha karşı karşıya kaldık. Cunta özlemi duyanlarca yönlendirilen bir grup teğmen adayının Kara Harp Okulu mezuniyet töreni gölgeleyen eylemini takip ettik. Tuzla’da da bu olayı andıran bir vaka görmüştük. Orada cuntacı bir grup, askeri adaba yakışmayacak şekilde dindar arkadaşlarına linç girişiminde bulunmuştu. Şu anda bu olay mahkemede. TSK içinde maalesef bizim ‘darbeci damar’ dediğimiz bir yapı var. Ülkeye darbe geleneğini dayatan bu yapı, her 10 senede bir başını çıkarıyor. Bu yapının kökü kurumadı. Görüntüler inceleniyor olmalı. Bu ihaneti yapanların yakalarına yapışılmalı. Peşleri bırakılmamalı. Aksi takdirde daha da ileri giderler. ‘Ülkede darbe olmaz, vesayet dönemi kapandı’ deniyor ama bu bir temenni. İmkân doğduğunda darbeciler, yeniden sahneye çıkar ve milleti uykuda yakalar. Bundan şüphe duyulmasın. Biz de millet olarak bunlara karşı mücadele veririz. Ama yılanın başı küçükken ezilmeli. Bu görüntüler masum değil. Ellere kılıç alıp ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atanlarla iyi tahkik edilmeli. Biz de Harbiyeli’yiz. Harbiyeli disiplinsiz davranamaz, kafasına göre hareket edemez. Anlıyoruz ki burada o teğmen adaylarını öne süren bir zihniyet var. Onun için kılıç kaldıran ellere hesap sorulmalı. Gerekirse o eller kırılmalı. Anlıyoruz ki arka planda başka fikirler, senaryolar var. O fikirleri ve senaryoları incelemeliyiz. O teğmen adaylarına yön veren şebekeyi bulmalıyız. Ben olsam o teğmen adaylarının üniformalarını çıkarırdım. Tabii o üniformalar çıkarılır mı? Çünkü Tuzla’da vuku bulan olayı örtmek için didinildiği aşikâr. Ama bu örtülmemeli, üniformaları çıkarılmalı. Bu olay seküler güruhun ‘TSK, imam yetiştiriyor’ yalanını çökertti.”
Bunlar mı M. Kemal'in askerleri
Avukat Sinan Pak ise şunları söyledi: “Bu ülkede hiçbir zaman darbeler Mustafa Kemalcilik dışında yapılmamıştır. 1960 darbesini Mustafa Kemal’in yol arkadaşı Celal Bayar’a ve Anıtkabir’i bitirerek Mustafa Kemal’i toprakla buluşturan Menderes’e darbe yapıp asmadılar mı? Tüm cuntacılar, güya Mustafa Kemal’den ilhamla ve benzeri uydurmalarla CIA adına darbe yapmışlardır. Yine Kenan Evren ve cuntasından bahsedilirken ‘Bizim çocuklar başardı’ denmiştir. Kimin çocuğu neyi, kim adına başardı? 28 Şubat cuntacıların ağızlarından “Mossad’ın askerleriyiz’ lafını duydunuz mu? Onlar da daha fazla Mustafa Kemal in askerleriydi(!) Ancak bankalara, holdinglere üye olarak atanıp ballı maaşları yediler. ‘Mustafa Kemal’in askerleri’, mutlak hakimiyet kurup ‘10 yılda 10 milyon genç’ diye coşku verirken yaklaşık 300 milyar dolar tokatlanıp askeri açıdan İsrail’in oyuncağı hâline düşmüştük. 27 Nisan’da e-muhtırayla hükümete post modern darbeyi sözde değil, özde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyerek yapmaya kalkmadılar mı? 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin adını ‘Yurtta sulh’ sözüyle ambalajlayıp Mustafa Kemalci darbe yapmaya kalkmadılar mı? Daha geçen sene Tuzla’da kimi teğmenler, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyerek arkadaşlarına mobbing uygulamadılar mı? Bunların ortak yönü belli. O da bunların kendilerini ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ perdelemeleri.”
