Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından kılıç çekip, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atan bir grup teğmen adayının korsan yemini, Türkiye’nin ayağına pranga vuran kanlı darbeleri akıllara getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından kılıç çekip, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atan bir grup teğmen adayının korsan yemini, Türkiye’nin ayağına pranga vuran kanlı darbeleri akıllara getirdi.
HABER MERKEZİ
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin akabinde 2016’da yürürlükten kaldırılan Subay Yemini’ni okuyan, kılıç çekip hiçbir resmi metinde yer almayan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan, yeni teğmenler içinde de rahatsızlık uyandıran grubun hareketi infiale sebep oldu. Slogan; ülkenin sisli dönemlerini, darbe devirlerini hatırlattı. CIA talimatlı 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan darbelerini yapanlar ve 15 Temmuz darbe girişiminde rol alanlar da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyordu. Cuntacılar, askeri müdahalelerini haklı kılmak için bu yöntemi takip ediyordu. 27 Mayısçı Cemal Madanoğlu da 12 Martçı Memduh Tağmaç da 12 Eylülcü Kenan Evren de 28 Şubatçı Çevik Bir de 27 Nisancı Yaşar Büyükanıt da 15 Temmuzcu Akın Öztürk ve Mehmet Dişli Atatürkçü maskesi takmıştı.
Atatürkçü maskeli vesayetçiler
27 Mayıs ve 15 Temmuz bildirilerinde Mustafa Kemal’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesi geçmişti. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ile 27 Nisan muhtıralarında da Atatürk ilkeleri ve inkılâplarının tehdit altında olduğu yalanı ortaya atılmıştı.Darbelerin parolası olarak görülen, CHP ve medyasının diline pelesenk olan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını bu defa da Kara Harp Okulu mezuniyet törenini müteakip bir grup teğmen adayının ağzına dolaması paniğe sebep oldu. Milyonlarda “Yeni 27 Mayıs’larla, 28 Şubat’larla, 15 Temmuz’larla karşı karşıya kalınabilir mi” korkusu belirdi. Tecrübeli komutanlar ve araştırmacılar, yaşananların hayra alâmet olmadığını belirterek, hükümete kılıç kaldırıp, koro hâlinde darbelerin parolasını haykırmaların yaptırımsız kalmaması gerektiğini belirttiler.
Olay çok manidar
akit’e konuşan Emekli Albay Ersan Ergür, şunları söyledi: “Kara Harp Okulu’nda cami açılışının ardından bu yeminin, çıkışın yaptırılması ve laiklik vurgusunda bulunulması manidardır. Yemin metnini dönem birincisinin ezbere okuması işin organize olduğunun kanıtı. Teğmen adaylarının aileleriyle buluşmaya gitmemeleri, kılıç çekip yemin etmeleri ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demeleri planlı. Onun için eyleme ve azmettiricilere bakmakta fayda var. Bu slogana diğer darbelerden aşinayız. Bir grup teğmenin yaptığı eylem askerin kendini vatanın tek sahibi olarak gördüğü izlenimini uyandırıyor. Gerçek böyle değil. Buradan milli iradeye saygıyı esas alan bir eğitim verilmediğini anlıyoruz. Komutanların ve öğretim görevlilerinin bir bölümünün telkinde bulunulduğu çıkarımına varıyoruz. Onun için harp okullarında eğitim ruhunun, dilinin yenilenmesi uyarısı yapıyoruz. Tabii askeri eğitim kurumlarında müfredat elden geçirildi. Müfredata manevi değerlere işaret eden dersler eklendi. Orduda ‘din subaylığı’ mefhumuyla karşılaşıldı. Din subayının törenlerde dua ettiği görüldü. Askerlerce dini duygulara temas eden marşların okunduğu müşahede edildi. Yine yemeklerden evvel ‘Tanrımıza hamdolsun’ yerine ‘Allah’ımıza hamdolsun’ denir oldu. 28 Şubat’ta ise “Allah’ımıza hamdolsun’ diyen hakkında tahkikat başlatılıyordu.”
Emekli subaylar lobisine dikkat
Araştırmacı-Yazar İsmail Nacar ise şunları dile getirdi: “Duyumlarıma göre bu olayın müsebbibi, içlerinde Haldun Solmaztürk ile Mustafa Öncel’in de bulunduğu bir emekli subaylar lobisidir. Zaten, emekli Kurmay Albay Mustafa Öncel, sosyal medyada ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk, her dem küllerinden yeniden doğuyor. Gözlerim yaşardı’ diye yazdı. Özgür Özel de ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenleri hedefe koymaya kalkanlara kızdı ve ‘Bu andın herhangi bir kelimesiyle çelişkili olanları tarih de biz de affetmeyiz’ dedi. Bu slogan bugüne kadar gerçekleşen tüm darbelerin parolası niteliğindedir. Bu söylemle darbeler meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Aynı zamanda disiplinsizliğe sebep oluyor. Bu duruma müdahale edilmezse ilerde daha büyük felaketlere yol açar. Daha yolun başındayken derhal işlem yapılmalı. Ayrıca bu teğmenler Malazgirt Marşı da olan ‘Ya Allah Bismillah Allah’u Ekber’ mısraını dillendirselerdi, acaba muhalefet ve yandaşları ile bazı soytarı medya organları ne derlerdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ise sosyal medya hesabından ‘Onların görevi askerliğin namusunu ve Türk sancağının şanını korumak, ezanı dindirmemek’ gibi ifadeler kullanarak bu disiplinsiz davranışı makul karşıladı. İşte tam da burada, bu konu hakkında şahsen ben hiçbir yorum yapmadan Cumhur İttifakı’nın önemli bir ortağı olan MHP yetkililerini basiretli davranmaya davet ediyorum.”
