Cihat Yaycı, yaptığı açıklamada, "Son NATO Zirvesinin ardından (güya) Atatürkçü görünümlü mandacıların söylemlerine dikkat çekmek istiyorum. Bu şahıslar tamamen Ukrayna-Rusya savaşında taraf olmamızı, ABD’nin tüm isteklerini kabul etmemizi, mandaya dönüşmemizi isteyen açık mesajlar veriyor.

Halbuki Türkiye’nin 2. ekonomik ortağı Rusya, Rusya’nın ise 3. ekonomik ortağı Türkiye’dir. Her devlet gibi, önce devlet sonra ittifak menfaatleri olacak şekilde politikayı dengeli şekilde yürütmek önemlidir.

Ne Atlantikçi, ne Avrasyacı, ne Rusçu, ne Çinci, ne de Amerikancı olmalıyız. Olması gereken Türkiyeci olmaktır. Bu anlayış, Türkiye’nin menfaatleri çerçevesinde ve ön planda tutularak elbette çeşitli devletlerle işbirliği ve ittifaklar yapılmasına da engel değildir.

Elbette “veto hakkımızın bulunduğu” NATO Üyeliği Türkiye için önemli olduğu gibi, diğer devletler karşısında da Türkiye‘nin önemini ve kıymetini artıran bir durumdur.

Kıbrıs adasının tümü NATO üyesi bir devletin toprağı ve Türkiye de Kıbrıs’ta işgalci olarak tanımlanır ve müdahalede bulunulurdu. PKK ise NATO’nun meşru bir ortağı olarak ilan edilirdi.

Rusya ise NATO üyesi olmayan ve İttifak koruması altında olmayan Türkiye’ye şimdi kadar kıymet vermeyeceği gibi, tavrının da çok değişik olacağını tahmin etmek de zor değildir.

Rusya ise NATO üyesi olmayan ve İttifak koruması altında olmayan Türkiye’ye şimdi kadar kıymet vermeyeceği gibi, tavrının da çok değişik olacağını tahmin etmek de zor değildir. Türkiye’nin NATO üyeliği Türkiye’yi; - ABD’ye - ⁠NATO’ya - ⁠Rusya’ya karşı korumaktadır

Ancak bu durum, NATO üyeliğimiz nedeniyle ABD’nin mandasına girelim ya da her dediklerini yapalım demek değildir. Ancak bu tip şahıslar, ki çok enteresandır demokratik sol eğilimi benimsediğini söyleyen, sosyalist enternasyonele üye ve kendini Atatürkçü olarak tanımlayan bir partinin sözcüsü olarak konuşmaktadırlar" dedi.