“(…) CHP cadı kazanı gibi kaynıyorken seçime giriyor. Herkesin başka bir hesabı var. Asıl büyük kriz, kavga gürültü seçimlerden sonra yaşanacak. Kuvvetle muhtemel yaşanacak ağır bir hezimet sonrasında kimler nerede konumlanacak? Herkes birbirini suçlayacak elbette.

Bir daha söyleyelim de kayda geçsin. Kaybeden Eko, partiden dışlanacak. Gördüğü her koltuğa talip olup, her şeyi mahvetmekle suçlanacak. Ve elbette tavşan aday diye yola çıkarılan sürpriz bir şekilde (kağıt üzerinde) genel başkan olan Özel'e de hesap kesilecek. Çok çırpındı.

DEM ile ittifak yapmak için çok uğraştı. Kırmızı halılar serdi. Açık ittifak teklif etti. Ama beceremedi. Bay Kemal'in tasfiyesinden dolayı Alevilerin CHP'ye oy vermeyeceği söylendi. Tunceli'ye gitti. Cemevlerini ziyaret etti. Hatta sazı öptü...

Soprano Pervin'in de elini öpmüştü!.. (Öpe öpe kazanacağını sanıyor!..) Gördüğü her tuşa bastı... Ama CHP'deki krizi çözemediği gibi, kavga ve gürültü günbegün artmaya devam ediyor... Bay Kemal de ellerini ovuşturuyor... E adam haklı. Masa kurmak Bay Kemal'in işi!?..”