Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi Yönetiminin TSK’ya yönelik kimyasal silah iftirasıyla başlayan yargı süreci sonunda yönetimiyle birlikte görevden alınmasına “şer ikizleri” CHP ve HEDEP’ten tepki gelmekte gecikmedi. akit4e konuşan hukukçular, TSK’ya iftira atan TTB’ye kayyım atanması ile yetinilmemesini, bu kuruluşun kapatılması gerektiğini belirttiler..
TSK’ya yönelik kimyasal silah iftirasıyla başlayan yargı süreci sonunda Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi Yönetimi’nin mahkeme kararıyla görevden alınmasına terörsevici “şer ikizleri” CHP ve HEDEP’ten tepki gelmekte gecikmedi.
CHP/HEDEP’in bahçesi
Özgür Özel, kararı hukuka aykırı bularak karşı olduğunu açıklarken, HEDEP ise daha da ileri giderek kararın suç olduğunu iddia etti. CHP ve terör örgütü uzantısı HEDEP’in aynı anda tepki göstermesi, Türkiye’nin birliği ve dirliği karşısında bazı meslek odalarıyla birlikte kurulan şer cephesini bir kez daha gözler önüne serdi. Konuya ilişkin akit’e konuşan Avukat Tamer Mahmutoğlu ise, şunları dile getirdi: “TSK’ya iftira atıp PKK’ya yönelik operasyonlarda kimyasal silah kullandığını iddia ederek kamuoyunda infiale neden olan Fincancı ve Merkez Konseyi’nin görevden alınması tamamen yasal ve yerinde olmuştur. Zira TTB, yıllardır Türkiye’nin çıkarlarına aykırı, terör örgütlerini ve terörü öven açıklamalarla halkımızın büyük tepkisini çekmekteydi. Halk sağlığının vazgeçilmez bir unsuru olan doktorlarımızın çatı kuruluşu olan Birlik, asli alanının dışındaki siyasete girerek ülkemiz aleyhine algı oluşturan bir odak haline gelmişti.
Yasal düzenleme şart
“Görevden alınmaya ilişkin süreç, 6023 sayılı TTB Kanunu 2. Fıkrasında yer alan: ‘Amaçları dışında faaliyet gösteren TTB’nin sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine, Sağlık Bakanlığı’nın veya Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır’ hükmüyle işletilmiştir. Şimdi yapılması gereken, bundan böyle TTB ve benzer meslek birliklerinin marjinal grupların eline geçmesini önleyecek bazı düzenlemeleri hayata geçirmektir. Bu yapılırsa bir daha kamuoyunu, ülkemizi ve halkımızı rencide eden eylem ve söylemlerin de önüne geçilmiş olacaktır.”
