Ekrem İmamoğlu’nun İBB’nin gücünü kullanarak devirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Eren Erdem’in, Halk TV’ye her ay 2 milyon TL ödendiğini ifşa etmesi gerilimi tırmandırdı. Anadolu Yayıncılar Birliği Derneği Başkanı Sinan Burhan, bir siyasi partinin para ve menfaat için değil, dava için sahiplenilebileceğini dile getirdi.
Buğra Kardan İstanbul
14-28 Mayıs seçimlerinin şokunu atlatamayan CHP’de fırtına dinmiyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun delegeleri paraya boğarak devirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden Eren Erdem’in yaptığı açıklama iç kavgayı kızıştırdı. Erdem’in Halk TV’ye ayda 2 milyon lira ödendiğini açıklaması “Pes” dedirtti. Erdem’in bu açıklaması Kılıçdaroğlu’nun 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından kendisini yerden yere vuran haberciler ve yorumculara yönelik “Kimin nereden ne kadar maaş aldığını biliyorum” ifadesinin haklılığına işaret etti. Oda TV’nin “Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu CHP’den 75 bin lira aldı” savının, gazeteci Enver Aysever’in “Halk TV belediyeleri Uğur Dündar’ın gücüyle haraca bağlayıp tehdit ediyordu” iddiasının boş olmadığını ortaya koydu.
Erdem’in CHP’nin bir TV kanalını fonlandığını cümle âleme ilan etmesinin akabinde muteber gazetecilerce “Kirli para trafiği ortaya döküldü”, “Dul ve yetim hakkı medya tetikçilerine yedirildi”, “Basın ahlâkı ayaklar altına alındı” denildi. Akit’e konuşan Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan da şunları söyledi:
“Görüyoruz ki koro hâlinde ‘Objektifiz, tarafsızız’ diyenler ve medyanın bağımsızlığından dem vuranlar samimi değiller. Neden değiller? Bir kere bunlar fikirleri kendilerine uymayanları topa tutuyorlar, ‘Yandaş’ olarak yaftalıyorlar. Çok yanlış yapıyorlar. Bunlar dünyayı kendileri gibi yorumlamayanları ‘Yandaş’ olarak niteliyorlar. Büyük hata ediyorlar. Utanmadan koro hâlinde yalandan ‘Objektifiz, tarafsız’ demeye devam ediyorlar. Her siyasi parti reklam verir. Muhalefet de verir iktidar da. Bu bir hakikat. Olanlar ortada iken çıkıp ‘Objektif, tarafsız değilsin’ diye gazeteci arkadaşlarına yüklenenler kendileri muhalif yapılanmalarla dibine kadar ekonomik münasebete girmiş, yandaşlık yapmış durumdalar. Olan budur. Dolayısıyla bunların ‘Objektifiz, tarafsızız’ demeleri, medya bağımsızlığından söz edip durmalarının anlamı yoktur. Vaktiyle Hürriyet’te muharrir görevi gören birinin ve Genel Yayın Yönetmeni olan birinin CHP’den parlamentoya girdiği unutulmamalı. Nerede objektiflik, tarafsızlık? Yani ‘Tarafsız, yandaş değilim’ diye halkı kandıran gazeteciler var. Bunlar başarılı da oluyorlar. Demek ki sesleri gür çıkıyor.”
Burhan, menfaat ya da para karşılığı bir siyasi yapılanmanın ardında durmanın basın ahlâkıyla bağdaşmadığının altını çizdi. Burhan, “Biz yerli ve milli olan AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın yanındayız. Bunu dava gereği yapıyoruz. Burada bir siyasi yapılanmayı menfaat karşılığı değil, dava için savunmak önemlidir. Rant, menfaat için bir yapılanmayı müdafaa etmek gayri ahlâkidir. İnanmadığın ideolojinin, kadronun peşinden yürümek ilkesizliktir” diye ekledi.
Hortum bağlanmadan edemiyorlar
İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Adem Alemdar ise şu görüşleri paylaştı. “İki kör oturup bir tabak dolmayı yemeye koyulmuş. Körlerden biri diğerine ‘İkişer ikişer yeme dolmaları’ diye bağırmış. Diğerinden ‘Nereden anladın ikişer ikişer yediğimi’ sorusu gelmiş. Bağıran Kör, gülmüş ve ‘Kendimden’ cevabını vermiş. Yani muhalif medyanın habercileri ve yorumcuları bir yerden para almadan, hortum bağlamadan edemiyorlar. Herkesi de kendileri gibi sanıyorlar.
CHP’nin İBB ve ABB’yi ele geçirmesiyle bu habercilere ve yorumculara para yağmaya başladı. Şu net ki bunların haberlerinde, ticaretlerinde ne kural ne de ahlâk var. Bunu bütün Türkiye görüyor. Çenelerini açtıklarında haktan hukuktan, adaletten söz eden muhalif kalemlerin neredeyse tamamı bir yerden para alıyor ya da yararlanıyor. CHP muhalefet yapamıyor. Yalpalayıp duruyor. Ne var ki CHP’nin hatalarını örten gazeteciler eksik olmuyor. Yani Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu’nun gaflarını müdafaa eden birileri çıkıyor. CHP parayı verip düdüğü çalıyor. Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu’nun yanında her yanlışa kılıf uyduran birileri bitiyor. Gazetecilik böyle ne yazık ki. Biz basın ahlâkına uymayanları teşhir ediyoruz ama bunlarda utanç emaresi görmüyoruz. Çünkü bunlar CHP’den ve belediyelerinden besleniyorlar. Danışman adı altında gelir elde ediyorlar. Gidişat iyi değil. TBMM konuya el atmalı. Yakın akrabanın, eş dostun danışman olarak görevlendirilmesinin önüne geçilmeli.”
