Kazları ve ördekleriyle Gezi Parkı’nda şov yapan, orman yangınlarını dahi siyasete alet eden sanatçı görünümlü figürlerin, vicdanları yaralayan CHP’li İmamoğlu’nun İBB’sinin verdiği izinle Vaniköy’deki ağaç katliamına çıt çıkarmamaları tepki çekti.
Buğra Kardan İstanbul
Dükkânların yağmalandığı, otobüslerin ve ambulansların yakıldığı Gezi eylemlerinde öne çıkan güya çevreci dernekler, vakıflar ve sanatçılar bir riyakârlığa daha imza attı. Taksim Dayanışma Platformu, TEMA Vakfı, Mühendis ve Mimarlar Odası CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun oluruyla Vaniköy’de girişilen orman katliamını görmezden geldi. Hükümet karşıtı açıklamalarda ve eylemlerde bulunmayı adet edinen Tarkan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar gibi ünlüler de katliamı es geçtiler. İmamoğlu’na yakın Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş da Vaniköy’de 100 kayın ağacının yok edilmesi karşısında sustu. Kazları ve ördekleriyle Gezi Parkı’nda cirit atan, orman yangınlarını dahi siyasi polemik konusu yapan sanatçı görünümlü figürlerin, vicdanları yaralayan orman katliamına kör kalmaları öfke uyandırdı. Toplumun kahir ekseriyeti, bu figürlere “İmamoğlu’nun ruhsatlı peşkeşlerine neden laf etmiyorsunuz” diye çıkıştı. Araştırmacılar da Gezi eylemlerinde ön sıralarda yer alan çevreci geçinenlerin Vaniköy’de ağaçların bir bir kesilmesi karşısında üç maymunu oynadıklarından dert yandılar. İşin ucu CHP’ye gelince dut yemiş bülbüle dönenlerin art niyetli tavırlarının millet tarafından not edildiğinin altını çizdiler.
Karşımızda mankurtlar var
akit’e konuşan yazar Mustafa Albayrak, CHP’nin aparatı konumunda bulunan çevreci görünümlü derneklerin ve vakıfların İBB onaylı orman katliamını görmezden gelmelerinin doğal olduğunu vurguladı. Albayrak, şunları dile getirdi: “TEMA, Mühendisler ve Mimarlar Odası susmaları tabii. Gazetecilerin ve sanatçıların da öyle. Ekrem İmamoğlu’nun Roma ve Paris gezilerine gazetecileri, yazarları götürmesi boşuna değilmiş. İmamoğlu’nun sanatçılara konserler yağdırması da boşuna değilmiş. Tüm bunlar, orman katliamına ve Boğaz’ı talan imkânı vereceği milyarderlere ses edilmemesi içinmiş. İmamoğlu, babasının hayrına geziler ve konserler tertip etmiyor. Birilerini arpalıyor. O arpalananlar da olanları sessiz sedasız takip ediyor. Olayın ilk yönü bu. Olayın ikinci yönü de ideolojik. Gezi eylemlerinde 2-3 ağaç için Türkiye’yi ateşe verenler, ambulansları ve otobüsleri kullanılmaz hâle getirenler elbette Vaniköy’de 100 kayın ağacının kesilmesine laf etmezler. Çünkü işin ucu CHP’ye dokunuyor, kendilerinden birine dokunuyor. Gezi de ağaç kesimi yoktu, nakil vardı. Vaniköy’de ise farklı bir manzara var. Burada Boğaz gibi dünyanın incisini inşaat alanına çevirme, yasak olan alana imar izni vererek tabiat cinayeti işleme söz konusu. Çok yazık. Türkiye’de sanatçıların önemli bölümü CHP’ye yakın. Kültürel emperyalizm, kendine bağlı popçu ya da komedyen kisveli mankurtlar yetiştirir. Bu mankurtlar, efendilerinin talimatlarına harfiyen uyarlar. Efendilerinden ‘Kazı kucağını al’ ya da ‘Orman için tweet at’ emirleri geldiğinde tereddüt etmezler. Onun için Cumhurbaşkanı’mızın da belirttiği gibi kültürel-sanatsal alanda da atılım yapmalıyız. Popçu ya da komedyen kisveli mankurtları ifşa etmeliyiz. Bu mankurtların efendilerinin hain emellerini anlatmalıyız. “
Talanı yapanlar belli
Yazar Murat Özer de şunları kaydetti:
“Gezi’de bas bas bağıranların Vaniköy’de yapılan orman katliamına değinmemelerini yadırgamamalı. Gezi’de vaveyla koparanların doğa, yeşil, orman kaygıları olmadığı unutulmamalı. Çünkü her yerde orman talanını yapan onlar. Bodrum’a gidin, orayı bu hâle getirenin tek CHP’li belediye olmadığını anlarsınız. Oradan ev alanların, ağaçları katledenlerin Gezi’de öne çıkan sanatçılar olduğunu müşahede edersiniz. İstanbul’da da aynı şekilde. Gezi eylemlerinde, orman yangınlarında hükümete verip veriştirenler yeşille alâkaları olmadığını itiraf ettiler. Türkiye’de orman alanının arttığı belli. Veriler ortada. Buna rağmen hükümet aleyhine propaganda yapanların İBB’nin onayıyla Vaniköy’de orman katliamı yapılmasına kelâm etmemeleri riyakârlık. Şu muhakkak ki ülkede 2 asırdır talan var. Bu talanı yapan tayfa net. O tayfa idi, Boğaz’ı işgal eden. O tayfa idi, ülkenin kaymağını yiyen. O tayfa idi, yeşil alan bırakmayan. Şu anda CHP’nin alan açtığı o tayfanın ses tonu da yüksek. Heyhat ki heyhat! O tayfa her yerde olabiliyor. CHP’de de DYP’de de DP’de de İP’te de MHP’de de yer alabiliyor. Burada mühim olan bizim ses tonumuzu yükseltmemiz. Yani Gezi’de çevreci olduğunu iddia ederek ayaklanan dernekler, vakıflar, odalar, sanatçıların kavgaları hükümetle idi. Onların ağaçla, yeşille ilgileri olmadı. Olsa idi İmamoğlu’nu yererlerdi, Vaniköy’de olanlara tepki verirlerdi. Onlar için önemli olan menfaatlerini korumak, saltanatlarını devam ettirmek. Bu nedenle onlar yer yer Atatürkçü, yer yer milliyetçi olurlar. İslâm’a düşmandırlar. Saltanatlarını yıkacak olanlara karşı konum alırlar. Hazindir ki şekilden şekile de girebilirler.”
