• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bu ne menem tefrika ameliyesi, bu ne utanmaz çarpıtmadır! Ahmaklığın lüzumu yok

Yeniakit Publisher
2024-09-08 12:25:00 - 2024-09-08 11:11:37
Bu ne menem tefrika ameliyesi, bu ne utanmaz çarpıtmadır! Ahmaklığın lüzumu yok

Salih Tuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sisi ile görüşmesini eleştirenleri hedef aldı. Sabah gazetesi yazarı Tuna, muhalefetin bu görüşmeye tepki göstermesini ikiyüzlülük olarak nitelendirdi. Erdoğan'ın dış politika hamlelerinin devlet menfaatleri doğrultusunda olduğunu söyleyen Tuna, bu görüşmenin Türkiye'nin Gazze için inisiyatif almasını sağlayacağını ifade etti. Tuna, dikkat çeken yazısında şunları kaydetti:

Salih Tuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sisi ile görüşmesini eleştirenleri hedef aldı. Sabah gazetesi yazarı Tuna, muhalefetin bu görüşmeye tepki göstermesini ikiyüzlülük olarak nitelendirdi. Erdoğan'ın dış politika hamlelerinin devlet menfaatleri doğrultusunda olduğunu söyleyen Tuna, bu görüşmenin Türkiye'nin Gazze için inisiyatif almasını sağlayacağını ifade etti. Tuna, dikkat çeken yazısında şunları kaydetti:

"Sisi muhabbetinden evvel, malum medyanın kimi teğmenler üzerinden yapmaya çalıştığı "algı faaliyeti" hakkında üç-beş kelam edelim. Mesela, CHP yandaşı Halk TV geçen gün "Mustafa Kemal'in Askerleri'ne inceleme" başlığı atmış.

Bu ne menem tefrika ameliyesi, bu ne utanmaz çarpıtmadır?

Söz konusu mezuniyet törenine katılan teğmenlerin yaklaşık üçte biri incelendiğine göre, mezuniyet törenine katılan üçte iki çoğunluktaki diğer teğmenler "Mustafa Kemal'in askerleri" değil mi ki, onlar hakkında inceleme yapılmıyor?

Demem o ki, ahmaklığın lüzumu yok.

"Mustafa Kemalin Askerleri" sloganına kimseciklerin dediği bir şey yok. İnceleme konusu gayet net: Disiplinsizlik /ayrımcılık / başıbozukluk...Takdir edersiniz ki hiçbir slogan da disiplinsizliği meşrulaştıramaz. Haliyle, "Sınırımızda PYD olsun..." diyerek İkinci İsrail'e yeşil ışık yakan amiral eskisi Türker Ertürk'ün mahut "başıbozukluğu" üniversitelerdeki kep atma ritüeline benzetme gayreti acıklı olmanın ötesine geçemez.

İmdi, gelelim Sisi muhabbetine...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sisi ile görüşmesi üzerine CHP'li muhalif güruh mal bulmuş mağribi gibi abandıkça abandı. Yani, "Darbeci diyordun, katil diyordun, ne oldu şimdi dostun mu oldu?" minvalinde verip veriştirdiler.

Bu arada, muhalif olmayanların içinde sessiz kalanlar olduğu gibi destekleyenler de oldu.

Mesela, Cübbeli Ahmet Hocam (Allah sırrını muhafaza etsin) "Tayyip Bey'in Sisi ile görüşmesine çok memnun oldum..." demiş. Gerekçe olarak da devletin menfaatinin mevzubahis olduğunu ileri sürmüş. Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sisi'ye daha evvel söylediklerini de burcuna bağlamış: "Kendisi biraz hissi biridir. Balık burcu olması sebebiyle..."

Sevgili Hocam, Sisi'nin o kanlı darbesine tepki göstermek veya Rabia meydanındaki 17 yaşındaki Esma el- Bitaci'lerin şehit edilmesine gözyaşı dökmek için balık burcu olmak gerekmez. "Domuz burcu" olmamak iktiza eder.

Ki, bilebildiğim kadarıyla insan evlatları içinde "domuz burcu" yoktur. Lakin domuzluk yapan da pek çoktur.

Matine-suare demokrasi bezirganlığı yapıp Sisi darbesine karşı tek kelime etmeyen, tam aksine mahut darbeye karşı direnen Mısır halkını aşağılayan CHP'li muhalif güruhun Erdoğan'ı eleştirmeye zerre miskali hakkı yoktur.

Dert nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2012'de Mısır halkının cumhurbaşkanı seçtiği merhum Mursi'ye, İsrail-ABD'nin siparişi doğrultusunda 3 Temmuz 2013'te darbe yapan Sisi'ye demediğini bırakmaması içlerine mi oturmuştur?

Erdoğan'ın Sisi darbesine tavrı, gelecek kuşakların bu ülkenin tarih sayfalarından gururla okuyacakları satırlar arasında yer alacaktır. Ki, koca dünyada Türkiye kadar net tepki koyan ülke olmamıştır.

Fakat, Mısır'la ilişkilerin ilanihaye kopmasının İsrail ve Yunanistan tarafından nasıl araçsallaştırılıp Türkiye aleyhine dönüştürüleceğini hesaba katmak zorundasınız.

Yanlış anlaşılmasın; Sisi her gün Türkiye'yi ziyaret etse ve her dakka Erdoğan'la görüşse fakirin gözünde "darbeci bir zalim" olduğu gerçeğini değiştirmez.

Fakat ben devlet yönetmiyorum, sırtımda yumurta küfesi yok.

Yılmaz Özdil dostumuz da "Dün düşmandın, bugün neden dost oldun?.." demeye getirerek Erdoğan'ın Sisi'yi Ankara'da karşılamasıyla aklı sıra dalga geçiyor.

Mustafa Kemal'in leblebi yemesiyle ilgilendiği kadar dış politikasıyla da ilgilenseydi böyle demezdi.

Mustafa Kemal Churchill ile başlangıçta düşmanken sonrasında ne oldu?

Ölümüne düşman olduğu Venizelos ile daha sonra nasıl kanka oldu?

Ankara Antlaşması'ndan sonra işgalcilerimizden Fransa'nın neden tüm insanlığa yol gösterici olduğunu söyledi?

İngiltere Başbakanı Lloyd George'un politikalarını sert bir dille eleştirdikten sonra neden dostane ilişkiler kurdu?...

Ve daha bir sürü...

Her zaman söylerim: Dış politika hepten ilkesiz olmaz ama statikliği de kaldırmaz..."







 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ABdullah

Madem devlet menfaati önde İsrail ile de görüşelim, sonuçta Filistinden daha çok bize yardım eder İsrail. 

Ali

Rabia ne oldu,Rabia...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23