301 kişinin hayatını kaybettiği madenin sahibi Alp Gürkan, 8 gündür ifade bile vermezken, savcılığın ‘yakalanması’ yönündeki talebi de nöbetçi mahkemece reddedildi. Gürkan’ın facia sonrası elini, kolunu sallayarak dolaşması, “Bu adamı kim koruyor” sorularına yol açtı.
NAİM TAŞBAŞI - EMİR YILDIRIM / İSTANBUL - Soma’daki maden şirketinin kârlılığı arttırmak için binlerce çalışanı göz göre göre ölüme gönderdiğini ortaya koyan belgeler, sanıkların çelişkili ifadeleri ve sahte imza skandalına rağmen Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın henüz ifadesinin dahi alınmamış olması “bu adamı kim koruyor?” sorusunu gündeme getirdi. 301 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği Soma’daki faciaya ilişkin başlatılan soruşturmanın bir numaralı sorumlusu Alp Gürkan’ın bugüne kadar gözaltına alınmamış olmasını skandal olarak yorumlayan hukukçular, Gürkan’ın kendisini aklamak için delilleri karartabileceğine işaret etti.
ALP GÜRKAN’I KİM KORUYOR
“Eğer bu kişinin ifadesine başvurulmuyorsa, gözaltına alınmıyorsa, Gürkan’ın korunduğundan söz edilebilir. Bu işlerin kazanın olduğu gün başlatılması gerekirdi. Delil toplanması olay günü başlar. Olayın üzerinden onca zaman geçti hâlâ ifade alınmaya çalışılıyor. Şirketin sahibinin ifadesi dahi alınmadı” diyen Avukat Cüneyt Toraman, delillerin karartılabileceğine dikkat çekti. Toraman, “Burada soruşturma açısından da bir ciddiyetsizlik var. Şuanda gözaltına alınıp ifadesine başvurulsa bile, belki de birçok kişiyi ayarladılar ve delilleri kararttılar. Geçen her saatte delillerin karartılması ihtimali daha da artıyor” dedi.
DELİLLER KARARTILABİLİR
AK Parti Eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, Soma’daki olayın 301 kişinin katline sebep olmuş bir facia olduğunu ve basitçe geçiştirilemeyeceğini söyledi. Soma faciasındaki her ayrıntının didik didik incelenmesi gerektiğini de belirten Tuna, “Birçok delilin karartılması da söz konusu olabilir. Şirket sahibinin ifadesi alınmalıydı. Ortada sahte imza olayı da var. Yani adamlar sorumluluğu üzerlerinden atmak istiyorlar. Alp Gürkan’ın ifadesinin henüz alınmamış olması bu kişinin korunduğu yönünde bir anlam çıkarıyor. Bir diğer husus da, burada denetim yapan müfettişleri vermiş oldukları raporlar incelenerek, şirket sahibiyle arasında bir bağlantı olup olmadığı ortaya çıkarılmalı. Bu olayın sorumlularına verilecek ceza basit bir taksirle ölüme sebebiyet vermek değil, kasıtlı bir olay var mıdır buna da bakılmalı ve sorumlularına en ağır cezalar taksir edilmeli” şeklinde konuştu.
“YARGI KİŞİLERE GÖRE Mİ İŞLİYOR?”
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan ise “Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan hakkındaki yakalama kararının mahkemece reddedilmesi şüpheleri güçlendirir. Maden şirketi yönetim kurulu üyeleri faciadan birinci derece sorumlu iken, gözaltına alınmaması ve olayla ilgili olarak ifadesinin dahi alınmamış olması, yargının kişilere göre mi işlediği şüphesini gündeme getirmektedir” dedi.
Bir kısım medya ve odaklarının ve batının hedef saptırarak birinci derecede sorumlu olan işvereni gözden kaçırmaya çalıştığını da belirten Ceylan, “Bu da gösteriyor ki bir kısım odaklar tarafından korunmaktadır. Taksirli bir suçta olası kastla 301 kişinin ölümüne sebep olunmuştur. Şirket yönetimi TCK’nun 83. Maddesinde yazılı “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 301 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten yargılanmaları gerekir” şeklinde konuştu.
Alp Gürkan hakkındaki yakalama kararı reddedildi 301 kişinin ölümü yeterli görülmedi!
HABER MERKEZİ - Soma’daki maden faciasıyla ilgili Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında savcılığın Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ettiği, ancak bu talebin mahkemece reddedildiği öğrenildi. Gerekçe olarak ise, bilirkişi ön raporunda yer alan unsurların Gürkan’ın gözaltına alınması için yeterli olmadığı öne sürüldü.
GÜRKAN’IN KUSURLU OLDUĞUNU GÖSTEREN BİLGİ YOKMUŞ
Bilirkişi ön raporu doğrultusunda ilk aşamada 39 şüphelinin belirlendiği ve 3 kişinin olayda vefat etmesi nedeniyle 36 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınan 8 kişinin mahkemece tutuklandığı soruşturmada, Akhisar Cumhuriyet Savcılığının Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan hakkında da yakalama kararı çıkarılması için nöbetçi mahkemeye başvurduğu ancak mahkemenin bilirkişi ön raporunda, “Gürkan’ın kusurlu olduğunu gösterir bilgi yer almadığı” gerekçesiyle bu talebi reddettiği öğrenildi.
Soruşturmada bugüne kadar gözaltına alınan 36 şüpheliden 8’i tutuklanmış, 9’u hakkında adli kontrol kararı verilmiş, 11’i savcılıkça, 8’i ise mahkemece serbest bırakılmıştı.
Soma Madenciliğin mal varlıklarına tedbir talebi
Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin yakınları, acılarını yaşamaya devam ederken, şehit işçilerden Mustafa Kocabaş’ın ailesi, Soma Kömürleri A.Ş.’nin bütün mal varlıklarına tedbir konulması talebiyle maddi ve manevi tazminat davası açtı.
MANİSA - Soma ilçesindeki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerden Mustafa Kocabaş’ın ailesi, Soma Kömürleri A.Ş’nin tüm mal varlıklarına el konulması talebiyle maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Kocabaş ailesinin avukatı Hakan Kahraman, faciada ölen işçilerden Mustafa Kocabaş’ın ağabeyi Musa Kocabaş ile Soma Adliyesi’ne gelerek, Kocabaş’ın anne ve babası adına şirket aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılması için 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu.
Ankara Barosu avukatlarından Kahraman, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, “şehit maden işçisi” Mustafa Kocabaş’ın anne ve babası adına çalıştığı şirket aleyhine tazminat davası açtıklarını belirtti.
Dava dilekçelerinde mahkemeden ayrıca Soma Kömürleri A.Ş’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nda (TKİ) bulunan hak edişleri ile bankalardaki hesaplarına, teminatlarına ve tüm gayrimenkul ve menkullerine tedbir konulmasını talep ettiklerini dile getiren Kahraman, şunları söyledi:
“Büyük bir olay, 300’den fazla kişinin vefat olayı, bunların geride kalanlarına tazminat bağlanması durumu var dolayısıyla şirket mal kaçırma eylemlerinde bulunabilir, şirketin içini boşaltabilir. Bunun sonucunda yaklaşık 2 yıl sonra davalar bittiğinde tahsilat sıkıntısı olabilir. Bu nedenle mahkemelerin tedbiren mal varlığına el konulması kararı vermesi gerekir.”
Kahraman, gazetecilerin sorusu üzerine ayrıca yürütülmekte olan ceza davası soruşturmasına da müdahillik başvurusunda bulunduklarını sözlerine ekledi.
