• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Böyle giderse bizi kimse tutamaz

Yeniakit Publisher
2014-05-06 09:14:00 -
Böyle giderse bizi kimse tutamaz

Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, yarım asırlık deneyimiyle inşaat sektörünü gazetemize değerlendirdi. Türkiye’nin 12 yıldır istikrar içinde büyüdüğünü söyleyen Çelik, “Bir müddet daha önümüzü görelim, bizi kimse tutamaz” diyor. Türkiye’nin sahip olduğu değerleri iyi pazarlayamadığından yakınan Çelik, emlak fiyatlarında şişkinlik oluştuğu eleştirilerinin ise haksız olduğuna inanıyor.

 İBRAHİM ACAR * İSTANBUL

B

u yıl 40 yaşına basan Sinpaş, yarım asra yaklaşan geçmişine yakışır işlere imza atmayı sürdürüyor. Şimdiye kadar Türkiye’nin en prestijli projeleriyle dikkat çeken Sinpaş Holding’in bünyesindeki iştiraklerin yürüttüğü projelerin toplam değeri 5 milyar TL’yi (yaklaşık 2.5 milyar dolar) buluyor. Sinpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, gayrimenkul sektörünü, Türkiye ekonomisini ve Sinpaş Grubu şirketlerin projelerini duayen bir şekilde Yeni Akit’e değerlendirdi.

Sinpaş’ın geçmişi 1970’li yıllara dayanıyor. Benim doğduğum yıl siz Sinpaş’ı kurmuşsunuz. 40 yıllık geçmişe baktığınızda aklınıza neler geliyor?

- Maşallah... Öyle oluyor. Ben mesleğe 1970’te başladım, Sinpaş’ı ise 1974’te kurdum. Bizim kurulduğumuz yıllarda bankaların inşaat ve gayrimenkul sektörlerine kredi vermesi yasaktı. Biraz geç de olsa Türkiye bir anlayışı değiştirdi. Bu sektör tekstil ile beraber bana göre Türkiye’nin olmazsa olmazıdır.

Neden?

- Doğru bir kentleşme bunun birinci nedenidir. İkinci olarak da bu ülkenin potansiyelini dünyada da değerlendirmek adına... Üçüncü olarak ise istihdamın lokomotifi olduğu içindir. İstatistikler Türkiye’de çalışan dört kişiden birinin inşaat ve gayrimenkul sektöründe çalıştığını gösteriyor. Fransa’nın güneyindeki Centropi’de konutun metrekaresi 17 bin Avro. Benim ülkemde 7 bin Avro bile değil. Paris’te ise konutun metrekaresi 30 bin Avro’yu geçiyor. Şimdi bu memleketin neyi eksik ki Centropi kadar değerli değil. Buradan alacağımız çok mesafe var demektir.

BİRBİRİMİZİN PAÇASINDAN

TUTUP AŞAĞI ÇEKMEMELİYİZ

- Boğaz gibi bir değerimiz var. Karadeniz yaylalarına, Türkiye’deki termallere bakınca insanın aklı duruyor. Avrupa’daki termal kaynakların ısı derecesi 42, bizdeki termal kaynakların ortalama ısısı ise 80 derecinin üzerinde. Birbirimizi yemeden, birbirimizin paçasından tutup aşağı çekmeden bu zenginlikten ülke olarak hep birlikte istifade etmeliyiz.

Konut fiyatlarında şişkinlik oluştuğu eleştirilerine katılıyor musunuz?

- Şöyle katılmıyorum. Bununla ilgili objektif ve analitik kriterlerim var. Şişkin denilen rakamlar İstanbul’un priması sayılan bölgelerde söz konusu. Büyükdere Caddesi, Boğaz, Etiler, Ulus, Bağdat Caddesi, Mecidiyeköy, Şişli, Taksim gibi akslar ve üstündeki bölgeler için geçerlidir. Üstelik bu fiyatlardaki konutlar iyi para kazanan bir kitleye yöneliktir. Türkiye’deki bu üst müşteri kitlesi, Avrupa’daki fert başına milli gelirin beş katı kadar kazanıyor. Bütün dünyada böyledir. Miami’de metrekaresi 2-3 bin dolara bahçeli villalar var. Manhattan’da ise fiyatlar 35 bin dolar.

İSTANBUL’DA BİN AVRO

AVRUPA’DA 17 BİN AVRO

Diğer yerlerde fiyatlar düşük mü?

- İzmit’i geçince konutun metrekare fiyatı bin liradır. Yani 300 Avro. Bu parayla Avrupa’nın, dünyanın neresinde başınızı sokacak bir ev bulabilirsiniz. Şimdi 300 Avro dediğimiz yerlerdeki fiyatlar da burada kalmayacak, gelişecek. Sancaktepe’de metrekare bin Avro. Avrupa’da 17 bin Avro, var mı böyle bir şey?

YABANCI, SATIN ALDIĞINI

SIRTLAYIP GÖTÜRMÜYOR

‘Yabancıya bu kadar mülk satılır mı’ eleştirisi de yapılıyor?

- Ben aynı zamanda seramikçiyim. 36 ülkeye seramik satıyorum. Kili Ukrayna’dan, Felistonu Hindistan’tan alıyorum. Niğde’deki Kalsiyum Carbonat fabrikamızdan dünyaya Kalsiyum satıyorum. Taşı alıp kırıyorum, ambalajlıyorum, İskenderun’dan dünyaya dağılıyor. Bunu yapana katar canım çıkıyor. Maden gitti, yerine para geldi. Konuta bakın. Konut da burada, para da burada. Sırtına alıp götürmedi. Yetmedi. Konut sattığım adam da her yıl gelecek, elimi öpecek. Vergisini verecek, yolumu kullanacak, mazotumu tüketecek vs. Daha değerli bir ihracat olamaz.

‘BU YIL 3 BİN KONUT SATARIZ’

Siyasi gelişmelere odaklı konutta da bir beklenti oluşmuştu; bu aşıldı mı?

- O beklenti büyük resmi tahrip etti. İstanbul’da yılda 130 bin konut satılıyor. Siz bunu vurdunuz mu yüzde 30’unu aşağı indirirsiniz ki; ekonomik olarak çok tahrip edici bir değerdir. Bu yıl 3 bin konut satma hedefimiz var.

‘GİRDİLERDEKİ ARTIŞ

SEKTÖRÜN CANINA OKUYOR’

Kurun etkisi de var...

- Bu tartışılamaz zaten. Ana girdi enerjidir. Kur yükselince enerji yükseliyor. Türkiye 160 milyar dolar ihracat, 260 milyar dolar da ithalat yapıyor. Demek ki bu 260 milyar dolar içinde sizin şu veya bu şekilde girdileriniz var. Canına okuyor tabiî ki... Konuttaki artış, geçen yıla göre enflasyonun çok üzerinde; yüzde 13.

Bu fark müşteriye yansıyacak mı?

- Tartışmasız. Ve ‘konutta balon var diyenler’ geriye doğru gidip 5-10 yıl dilimlerdeki konut fiyatlarına bir baksınlar. Nasıl bir tırmanma olduğunu görecekler. Asgari ücreti hatırlayın, enerji fiyatlarını hatırlayın. Temel refah artıyor. Kişi başına milli gelir artıyor. Böyle olunca konut fiyatları da yükselir tabiî.

Türkiye

için

birlik

şart

Türkiye ekonomisiyle ilgili de sormak isterim. Bu yıl için yüzde 4 büyüme hedefini nasıl buluyorsunuz?

- Ülkelerin gelişmişlik potansiyelinde yüzde 4’lük büyüme azımsanacak bir rakam değil. Bir zamanlar ABD’nin % 4 büyümeye karşı yüzde 1 enflasyon yükselmesi büyük bir sır olarak merak edilirdi. Bunun sırrı ABD’nin kendi vatandaşlarını ve ülke menfaatlerini dünyanın her yerinde korumasıdır. Dünya böyle yapıyor da, benim ülkemde ne oluyor, millet birbirinin paçasından tutup aşağı çekiyor. Türkiye’nin menfaati söz konusu olunca muhalefeti, iktidarı, sivil toplumu demeden elbirliğiyle bir duruş sergilersek, % 4 büyümek kolay olur.

% 51 OY ALANA, ‘% 49

SENİ İSTEMİYOR’ DENİLEMEZ

Bu konuda siyasilere mi büyük iş düşüyor? Ülke menfaati siyaseten yeterince düşünülmüyor mu?

- Bunun için iki örnek var. İtalya; uzun yıllardır parçalı koalisyonlarla yönetiliyor ve Avrupa’nın gelişmişlik düzeyine rağmen en çok mali sıkıntı çeken ülkelerden biri. Amerika’da ise 800 küsur parti var. Ama ikinci turda başkanlık yarışına kalan iki parti var. 300 milyon nüfus potansiyeli olan Amerika’da Başkan; Florida’dan aldığı 10 bin oyla seçiliyor. Ama seçim bittikten sonra hiç kimse Amerika’da ‘Sen yüzde 50.04 oy aldın ama yüzde 49,96 senin karşında’ demedi. Kimse ‘Ben bu iktidarın ayağını kaydırırım, iki işadamını da yandaş sayarak iktidarı bununla vururum’ hesabı içine giremez.

TÜRKİYE 12 YILDIR

İSTİKRAR İÇİNDE YÜRÜYOR

- Türkiye tek partili sistemden demokratik sisteme geçerken ayakları yere oturmadı. Doğru kurgulanamadı ya da değişimi zamanında yakalayamadı. Süreçler askeri darbelerle kesildi. Bunun sıkıntıları çekildi. Ama dönün bakın, Türkiye 12 yıldır istikrar içinde yürüyor. İyi istikrar sahibi ülkelerde insanlar birbirlerini yemiyorlar. Birbirinin paçasından tutup aşağı çekmiyorlar. ‘Önümüz hep darbelerle kesildi’

Röportaj sırasında Avni Çelik Bey’in odasında gördüğümüz gemi dümeni dikkatimizi çekti. Çelik, kendisine hediye edilen dümenin göstergesini sürekli “full”de tutarak pozitif enerji almaya çalıştığını ifade etti.

30 Mart yerel seçimlerinden çıkan yüzde 45’lik destek, iş dünyasının umutlarını tazelemesini sağladı mı?

- Biz krizlere dirençliyiz. Ha bire vurulmuşsunuz. 1974’te kurulduk. Bir gün radyodan ‘Ordular ilk hedefiniz Kıbrıs’ anonsu duyduk. Bankalar kapalı, ekonomi ölü. Hemen ardından Amerikan ambargosu başladı ve 1979’a kadar sürdü. Sonra 12 Eylül patlak verdi. 1983’te banker krizi çıktı. 1990’a geldik, Körfez krizi patladı. Geldik 1995’e 4 Nisan kararları çıktı. Akşam 12 lira olan dolar, uyandığımızda 40 lira olmuştu. Sonra Anayasa Mahkemesi başkanı, Yerköy hâkimi, Cumhurbaşkanı oldu. Kitabı attı, Cumhuriyet tarihinin en derin krizi yaşandı, 21 banka battı. Türkiye’nin 55 milyar doları yerle bir oldu. Allah’tan 2002’de istikrar içine girdik. Bunlar olmasın, önümüzdeki 20- 30 yılı görebilelim, Türk işadamı tutulamaz.

Siz zaten tutulamıyorsunuz. Almanya’da yaptığınız satın alma çok konuşuldu?

- Evet çok büyük bir kompleks satın aldık. Bomba etkisi yaptı. Avrupa’nın kalbine gideceksiniz, Neckermann’ı satın alacaksınız! Birden bire büyük oyuncu olarak ortaya çıkacaksınız. Alman medyası “Kim bu gizemli yatırımcı” diye başlıklar attı.

EGE BOYU’NDA

SATIŞLAR

KAPALI GİŞE

İlk çeyrek sonuçlarınız nasıl?

- Bizim değişik ortaklıklarımız var. Son derece başarılı gidiyoruz. Nisan ayının sonlarında satışa başlamamız gereken Ege Boyu projemizi lanse eder etmez kapalı gişe bir satış etkisi oldu. 285 ünitenin 250’si daha reklam başlamadan satıldı. Sancaktepe’deki projemizde de 250 ünitenin 95’i reklamsız ilansız satıldı. Ankara’daki satışlarımız da iyi.

Sinpaş’ın bu yılki hedefi nedir?

- Şirketlerimizden Saf Gayrimenkul, Servet GYO ve Sinpaş GYO halka açıktır. Bu şirketlerin hisselerinin büyük bölümünü elinde tutan ve “ihtiyar genç” dediğim Sinpaş Yapı’dır. Yönetimin başında ben varım. İnşallah görev süremi 2017’de noktalayacağım. Aktif olarak çalışmamayı hedefliyorum.

‘2017’DE AKTİF

ÇALIŞMAYI

BIRAKACAĞIM’

Kendinize bir sınır çizmişsiniz...

- Evet, Allah nasip ederse Ocak 2017’de ya sadece seramik şirketinde ya da daha dingin çalışacağım bir işte olmayı hedefliyorum. Bu yıl çok yoğun bir proje trafiğimiz var. Sinpaş GYO’nun Şişli Bomonti projesi var. Çok değerli bir lokasyon. Ardından Bosphorus City geliyor. Halkalı’da geliştirdiğimiz Ege Yakası projemiz var. Sinpaş GYO’nun Sancaktepe’de bir projesi var. Ankara Çankaya’da bir projemiz, Dikmen Vadisi’nin kilidi konumunda olacak. Yine Ankara Gaziosmanpaşa’da 100 bin metrekarelik bir gayrimenkulü geliştiriyoruz.

EN BÜYÜK

PROJE

ANKARA’YA

- Sinpaş ile Servet’in Ankara Altınoran’da 1 milyon 800 bin metrekarelik alanda Cumhuriyet tarihinin en büyük özel sektör projesi olacak olan proje, arazisinin yanısıra konut sayısıyla da birinci proje.

Kaç konutluk bir projedir burası?

- Alan çok geniş olduğu için yapı sürekli değişiyor. Tahmini olarak bu yıl ağustosta 2 bin 800 civarında bir konut teslimi yapacağız. Ankara için de bir değer. Zaten biz gidince Ankara şöyle bir sallandı. Yine Ankara’da İncek Life’yi yapıyoruz. Ağustos’ta teslimatlara başlayacağız. İncek Green ve İncek Blue etaplarını da bu yıl satışa başlayacağız.

PROJE TOPLAM

DEĞERİ

5 MİLYAR TL

- İstanbul’da ayrıca Liva’ya devam ediyoruz. Liva Turkuaz’ı bu yıl satışa çıkaracağız. Devamında Sancaktepe’de Köyceğiz diye küçük ve tatlı bir projemiz daha olacak. Bunun dışında Katarlı ortakla birlikte Ataköy projesini yapıyoruz. Bu projelerin toplamı 5 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşıyor. Allah’ın takdiri. Yoksa bizim yapmamızla olacak değil.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23