• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bizdeki özgürlükler ABD’de bile yok

Yeniakit Publisher
2015-02-10 08:31:00 - 2015-02-09 22:41:01
Bizdeki özgürlükler ABD’de bile yok

Kolombiya’ya giderken uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan paralel devlet yapılanmasına atıfta bulunarak, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kötüleme gayreti içindeler. PKK, bunların bu yolunu denemiyor. Onların denediği yol, silahlı eylemler. Türkiye’de medya özgürlüğü yokmuş, Türkiye’deki medya özgürlüğü bugün Amerika’da yok” dedi.

HASAN KARAKAYA / LATİN AMERİKA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika ziyareti kapsamında Kolombiya’ya giderken uçakta aralarında gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya’nın da bulunduğu gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Paralel devlet yapılanmasına atıfta bulunan Erdoğan; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kötüleme gayreti içindeler. PKK, bunların bu yolunu denemiyor. Onların denediği yol silahlı eylemler. Türkiye’de medya özgürlüğü yokmuş, Türkiye’deki medya özgürlüğü bugün Amerika’da yok. New York Times’ta böyle bir yazıyı nasıl çıkartıyor bunlar? Acaba siz Türkiye’de Amerika aleyhine böyle bir yazı çıkartabilir misiniz? Çünkü bunlar arazinin rengi neyse o renge rahatlıkla uyabiliyor. Onu ordan çıkarabilmek öyle kolay bir iş değil.”
Önce Kolombiya sonra Küba, ardından Meksika’yı ziyaret edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu, Cumhurbaşkanı olarak 3 ülkeye yapılan ilk ziyaret. Temennimiz fiziki olarak uzak ama yapacağımız çalışmalarla, Bakan arkadaşların yaptığı ön çalışmalarla, siyasi iktisadi ön yargıları yıkalım, Türkiye’ye olan muhabbeti daha da artıralım diyoruz. Yatırımcı arkadaşlarım da bizimle geliyor.

Altyapı, üstyapı, madencilik enerji konusunda yapılacak çok iş olduğunu biliyoruz. İkinci Latin Amerika etabında Brezilya, Venezuela, Bolivya olacak ve diğer bir iki ülke var. İlk seferimizde Kolombiya-Küba ve Meksika’yı bitirelim istedik” dedi.

Erdoğan daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Kolombiya’nın FARC sorunu vardı. İki yıldır masada oturuyorlar. Bizde de benzer bir sorun var. Terörle mücadele konusunu ele alacak mısınız?

Terörle mücadele konusunda görüşmelerimiz olacak. Kolombiya bize göre sanki daha avantajlı bir konumdalar. Onlar vardıkları noktayı, biz vardığımız noktayı, çevremizde gelişen terör eylemleri ile ilgili süreci değerlendirmek suretiyle birlikte ele alacağız.

MİT SIRADAN BİR KURUM DEĞİLDİR

“Hakan Fidan’ın istifasını doğru bulmuyorum” dediniz. Daha detaylı bilgi vermeniz mümkün mü?

MİT sıradan bir kurum değildir. Sıradan bir insanı da kolay kolay getiremeyiz oraya.. MİT’in başında son derece güvenilir bir kişi olmalıdır. Nitekim ben oraya son derece güvenilen, hatta ‘sır küpüm’ olarak görebileceğim birini getirmiştim. Daha öncesinde söz konusu arkadaşı özel temsilci olarak görevlendirdiğim anlar da olmuştu. Dolayısıyla bu makama gelmiş olan bir kardeşimizin milletvekili adayı olmak ya da onun ötesinde bazı görevleri kafasında planlamak gibi bir durumu olabilir. Ya da ona belki bu tür bazı vaadlerde bulunulmuş olabilirler, orasını bilemem. Ama ben kendisine açık ve net olarak “ayrılmanı doğru bulmuyorum” dedim. Senin göreve devam etmen gerekir, çünkü burası rasgele bir yer değil. Siz gidersiniz sizin yerinize bir başkası gelir, o ayrı mesele. Bunu normal bir memuriyet olarak görebilirsiniz. Ama bu öyle bir makam değil.

Dolayısıyla doğru bulmuyorum ama kendileri artık yorulduklarını söyleyerek, burada daha fazla devam edemeyeceklerini söyleyerek maalesef böyle bir adım atmayı kendileri için uygun buldular ve bu adımı attılar.

Bundan sonraki süreç Sayın Başbakan’a ait olan bir süreçtir. Yerine kim gelecekse sayın Başbakan teklif yapar. Biz de onar ya da onamayız.

Kimin geleceği çok önemli çünkü bizim Paralel Yapı’yla mücadele esnasında neler yaşadığımız, neler çektiğimiz her şey ortada. Böyle bir ortamda böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmayı ben asla doğru bulmam.

TEK KİŞİ DAHİ KALSAM BEN BU MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SÜRDÜRÜRÜM

Bu süreçte sıkıntı olur mu?

Yok, ne sıkıntı olacak. Ben her zaman söylüyorum. Tek kişi dahi kalsam ben bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürürüm. New York Times’ta yayınlanan Fethullah Gülen imzalı yazıyı biliyorsunuz. Daha sonra Temsilciler Meclisi’nden 88 kişinin imzası olan bir mektup gönderildi Kerry’ye. Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı vs. gibi bir içerik taşıyordu bu mektup. Artık bunun lobi oluşturmayı da geçtiği gibi bir görüntü çıkıyor ortaya…

Bu atılan adıma karşı Parlamentoda Amerika-Türkiye Dostluk Grubu milletvekillerimizin bu mektuba yönelik bir karşı yazısı Sayın Kerry’e olacak.

Arkadaşlar zannediyorum hazılıyorlar bu yazıyı.

Öyle sanıyorum ki bunlar yarın kitaplar haline belgeseller haline gelecek ve uluslararası siyaset camiasını sarsacak nitelikle şeyler ortaya çıkacak. Çok ilginç şeyler var; bakın bu sabah (Önceki gün) 21 kişilik bir operasyon yapıldı, öyle değil mi? Bu operasyonun liste başında kim var? Fethullah Gülen var, alt sıralarda da malum alınan isimler var. Bunlarla ilgili adımı emniyet, yargı müşterek olarak sürdürüyor.

Artık iş derinleştirilmeye başladı. Türkiye’deki şehir imamları açıklandı ve bunların hepsi birden kaçıverdi. Yakında belki de ülkelerin imamları açıklanacak. Ben geçen gün Mali Cumhurbaşkanına bunu açıkladım. O da hiç tereddütsüz anında “Türkiye Cumhuriyeti’ne ters hareket eden kim varsa bize ters hareket etmiş olur’ Gereğini yaparız” dedi.

En son yaptığınız konuşmalarda “Bana ve aileme tehditler geliyor” dediniz. Biraz açar mısınız? Nedir bu?

Bursa’daki konuşamda da belirttiğim gibi bu konuda bize gelen bilgiler bu yönde. Şahsımla ilgili ailemle ilgili tehditler var. Şahsımla alakalı olarak öldürmek ve benzeri türden hakeza, ailemle alakalı olarak da bazı tehditler sözkonusu.

Daha önce gözaltına alınanlarda şöyle bir durum var, mesela 30 kişi gözaltına alınıyor, iki kişi tutuklanıyor. Bu da kamuoyunda olumsuz bir algıya yol açmıyor mu?
Bu durum malesef kamuouyunda olumsuz bir algı ortaya çıkartıyor. Bugünkü operasyon neticesinde de nelerin olabileceğini göreceğiz. Temenni ederim ki, burada aynı yanlışa düşülmez. Daha isabetli bir yargı kararı oluşur. Tabi bu yargı kararının uluslararası boyutu olabilir. Bundan öncekilerle alakalı da tabi devam eden yargı süreçlerinde bazı şeylerin ortaya çıkabileceği kanaatindeyim.

‘KİMİN KOD ADI SÜFYAN?’

BENİ KASTEDİYORLAR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika ziyareti kapsamında Kolombiya’ya giderken uçakta aralarında Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya’nın da bulunduğu gazetecilerin iç ve dış siyasetle ilgili sorularını cevaplandırdı.

İşledikleri suç boyutuyla konuşuyoruz paralel yapıyı, ama aynı zamanda politik bir yapı olduğunu da kavrıyoruz. Acaba paralel yapıdan boşalan yeri başka paralel yapıların, başka cemaatlerin doldurma ihtimali yok mu?  

Bazı yazarlar bunların “Opus Dei” (İspanya’da ortaya çıkan katolik tarikatlarından) tarikatını çağrıştıran bir yapılanma olduklarını ileri sürüyorlar. Aslında bunlar daha ziyade ABD’deki “Evangelist”lerin bazı radikal unsurlarını çağrıştırıyorlar. Bunlar tarikat havasında değiller. Bu orada (Amerika’da) fazla yaşamanın getirdiği bir şey de olabilir. 1999’da Türkiye’den gidiş ve gidişten itibaren orada yüklenilen görev ve bu yüklenilen görevle birlikte yapılan şeyler orada. Ama tabanları bunu bilmiyor. Tabanları bunu tamamen dini meşruiyet olarak algılıyor bunlar da o  dini meşruiyete sarılıyorlar. Öyle şeyler var ki bulunduğumuz makam bunları söylememize müsaade etmiyor. Böyle bir durum var ortada, açık ve net. Bunlarda bir kere “insana acıma” diye bir şey yok. Geçenlerde bir başlık atmışlardı: “Kod adı Süfyan, yeri Sincan.” Kimin kod adı Süfyan? Beni kastediyorlar. Beddua seansları yaptılar.

Hak noktasında haklarımızı aldık. Hukuk halk nezdidir. Bunu aldık. Biz yasal hakkımızı almak için uğraşıyoruz. Yasal olarak bazı düzenlemeler yaptık. Ama onların işine yaradı. İş, 2010’da referandumla başladı. Ama bu iş bumerang gibi. Onlar savurdu şimdi onlara döndü. Haziran seçimleri bu yüzden önemli…

Barajı aşamazsak Diyarbakır’da alternatif meclis lafları ediliyor. HDP’nin süreçle ilgili tavır ve açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Siyasetin içinde adeta doğdum, büyüdüm bu noktalara geldim. Bu süreçte bu isimlerin yaptığı açıklamanın Türkiye gerçekleriyle bağdaşır bir durumu yok. Eğer A partisi, B partisi barajı aşamazsa bu durum yüzde elli oyla anayasayı değiştirecek noktaya getirir sizi. Onların Diyarbakır’a ayrı bir parlamento sözleri bir anlam ifade etmiyor. Bu kaosun önlenmesi için de iç güvenlik paketi onun için önemli. Çıktığı takdirde illegal yapılanmaların tamamının önüne geçilecektir.

PARALEL YAPI ÜLKEYE PKK'DAN DAHA ÇOK ZARAR VERDİ

Şöyle bir endişe taşıyor musunuz; bu Milli Güvenlik Kurulu kararı haline geldi, bunun ülke için bir tehdit olduğu kanaati ortaya çıktı, buna rağmen bu tehditle mücadelede sizin bir endişeniz mi var ki, “ben yalnız başıma kalsam bile tek başıma mücadele edeceğim” diyorsunuz, devletin tüm kurumlarının gerekli hassasiyeti göstermediğini mi düşünüyorsunuz?  

Ben kendi hassasiyetimi ortaya koyuyorum ve hükümetten tüm kurumlardan bu hassasiyeti bekliyorum. MGK Tavsiye Kararı hükümete iletildikten sonra, hükümet gerekli adımları attı. Nisan ya da Mayıs’ta yayınlanacak olan MGK Ulusal Güvenlik Siyaset Belgesi’nin içine bu girmiş olacak. Bu aynı zamanda yargının elinde de önemli bir dayanak olacak alacakları kararlarda, atacakları adımlarda bunun önemli yeri olacağına inanıyorum. Buna ne kadar önem verdiğimi ifade etmek için tek de kalsam bu mücadeleyi sürdüreceğim diyorum. Bugün PKK terör örgütü bile uluslararası camiada bunların Türkiye’ye verdiği zararı vermemiştir. Bunlar uluslararası camiada uluslararası parlamentolarda, devlet başkanlarıyla, şunlarla-bunlarla  her türlü kirli ilişkiler içine girerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kötüleme gayreti içindeler. PKK bunların bu yolunu denemiyor. Onların denediği yol silahlı eylemler. Türkiye’de medya özgürlüğü yokmuş, Türkiye’deki medya özgürlüğü bugün Amerika’da yok. New York Times’ta böyle bir yazıyı nasıl çıkartıyor bunlar? Acaba siz Türkiye’de Amerika aleyhine böyle bir yazı çıkartabilir misiniz? Çünkü bunlar arazinin rengi neyse o renge rahatlıkla uyabiliyor. İşte şimdi diyelim ki bakın faizsiz banka değil mi, işte katılım bankası. Ne yapıyor, diyor ki gidin bankalardan kredi alın, aldığınız krediyi getirin buraya yatırın. Böylece burayı ayağa kaldıralım gibi yollar kullanılıyor. Aynı şekilde mesela Kestanepazarı’na ilk geldiği zamanlarda yaptığı konuşmalar, açıklamalar var, ama bir de 28 Şubat sürecinde yaptığı açıklamalar var. Nerelerden nerelere geldi.

KAMUOYU ARAŞTIRMALARI ‘BAŞKANLIK’ DİYOR

Başkanlık meselesinde içerik belli mi? Sizin hayalinizde nasıl bir başkanlık var? Nasıl bir model var?

Biz, Başkanlık çalışmasını aslında yaptık. Bizim söylediğimiz aslında yeni de değil.. Hatırlayın bir önceki dönemde benim başbakan olduğum sırada çalışmaları yapmış hatta Meclis Anayasa uzlaşma komisyonuna göndermiştik. Bizim Başkanlık konusu ile ilgili çalışmalarımız hazır. Bizim için ekonominin ve demokrasinin atbaşı gittiği bir sistemdir başkanlık sistemi.

Bu seçim (Haziran seçimi) yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim mi olacak?

Evet. Aynen öyle olacak. Sayın Başbakan da böyle söylüyor. Seçim bunun üzerine… Bunun oylanacağı bir seçim olacak. Kamuoyu araştırmalarına bakıldığında tabanın elbetteki yüzde yüz evet demesi söz konusu değil. Ama kahir ekseriyet evet diyor.. Bu seçim Türkiye açısından kırılma dönemini yaşayacak. Muhalefetin başkanlığa karşı olmasının nedeni başkanlık olursa sadece 2 güçlü parti olacak. Bundan korkuyorlar.

KÜBA’YA CAMİ

Ortaköy caminin benzerini yapmak için başvurduk. Bekliyoruz..

Suudiler de başvurmuş, bekliyoruz. İzin çıkarsa yapacağız. 4 bin kadar müslüman var Küba’da..Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23