Bir yanda Nazlı Ilıcak diğer yanda Oya Akgönenç ve nicesi… Erbakan Hoca’ya dil uzatan utanmaz İsmail Saymaz’a ‘takiyye’ dersi
İsmail Saymaz isimli sözde gazeteci, gündemdeki “vitrin mankeni” tartışmaları üzerinden merhum Necmettin Erbakan Hoca’ya utanmadan, sıkılmadan iftira attı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırdı. Erbakan ve Erdoğan’ın Refah Partisi’nde başı açıkları vitrin mankeni olarak kullandığını ileri süren İsmail Saymaz’a anlayacağı dilden CHP ve RP arasındaki farkı anlattık.
yeniakit.com.tr
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, CHP’yi aklamak için bugünkü gündem üzerinden merhum Necmettin Erbakan Hoca’ya ‘vitrin mankeni’ suçlaması yaptı. Refah Partisi’nin (RP) partiye aldığı başı açık kadın siyasetçileri ‘vitrin mankeni’ diye niteleyen Saymaz, Erbakan ve dönemin RP İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takiyye yaptığını iddia etti.
Saymaz, “(…) Erdoğan, sözlerin sahibinden çok, Sağlar'ı eleştiren Kılıçdaroğlu'na yüklendi. CHP'deki türbanlıları ‘Vitrin Mankeni' diye itham etti. Tıpkı 28 yıl önce… Başı açık bir mankeni Refah Partisi'ne (RP) transfer ettikleri gün kendisini suçlayanlar gibi… Necmettin Erbakan'ın RP'si, 1993 yılında tabanını genişletirken, laikleri ürkütmemek adına vitrine başı açık kadın koymaya çabalıyordu. (…)” ifadelerini kullandı.
Başı açıklar RP’de söz sahibi yapıldı
İsmail Saymaz asılsız ifadelerle Erbakan Hoca ve dönemin İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saldırsa da o dönem herkese eşit mesafede olundu ve başı açık Nazlı Ilıcak milletvekili seçildi. Laikçiler ise, aynı dönemde seçilen başörtülü Merve Kavakçı’ya linç uyguladı, önce Meclis’ten dışarı attı, ardından milletvekilliğinin düşürülmesini sağladı. Bir de Fazilet Partisi’nde başı açık Oya Akgönenç de milletvekilliği ve parti genel başkan yardımcılığı yaptı. Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, “Erbakan Hoca takiyye yapmış olsaydı bu insanlar milletvekili yapılır mıydı?” sorusu akıllara geldi.
Esas takiyyeci senin zihniyetin Ey İsmail!
Bugün ise CHP bir yandan başörtülüleri partiye alarak oy devşirmek için muhafazakarlara şirin görünmeye çalışırken, diğer bir yandan “Başörtülü hakim olmaz” gibi çıkışlar yaparak asıl niyetini ortaya koyuyor. CHP’nin hem şov için başörtülülere baret taktırmadan açılışlara götürmesi hem de tesettürlülerin hakim vs. yapılmamasını savunması takiyye yaptığını açıkça gözler önüne seriyor.
CHP’nin ikiyüzlülüğü
Başı açıklar Refah Partisi’nde söz sahibi oldu, milletvekili oldu. CHP onlara, “Niye başı açıkları milletvekili yapıyorsunuz?" demedi. Ama başörtülü Merve Kavakçı aday yapılınca, “İşte bu olmaz” diye ortalığı birbirine kattı; seçilmiş milletvekili, milletin meclisinden kapı dışarı edildi.
18 yıldır, Refah Partisi’nden çıkan kadroların yönettiği bir ülkede başı açıklara tek bir baskı yapılmadı. Bu gerçeklerle birlikte, “Takiyye olsaydı böyle mi olurdu ey İsmail Saymaz?” diye sormak farz oldu.
Hangisi takiyye utanmaz İsmail?
CHP yıllardır başörtüsü düşmanlığını bir kenara bırakamadı. Parti içinde başörtüsüne karşı arada sırada sıcak mesajlar verilse de hemen ardından gerçek zihniyeti gözler önüne seren bir açıklama geldi.
Refah ve sonrasında AK Parti ise başı açık kadınları her zaman ‘gerçekten’ parti içinde söz sahibi yaparak sadece açılışlarda yanlarında gezdirip gösteriş yapmadı.
Tüm bunların ardından, “Hangisi takiyye ey utanmaz arlanmaz İsmail Saymaz… Nasıl bu ikisini aynı kefeye koyabiliyorsun?” sorusu, Saymaz’ın cevaplaması gereken bir soru olarak gündemdeki yerini aldı.
