Avusturya’nın Salzburg kentinde geçtiğimiz yıl, başörtülü olduğu için saldırıya uğrayan, Nagehan Köse’nin anlattıkları adeta “Batı 28 Şubat’ı yaşıyor” dedirtti.
SERKAN SANCAR / ANKARA - Başörtüsü mağduru Nagehan Köse, geçtiğimiz yıl Nisan ayında başörtülü olduğu için iki Avusturyalı’nın sözlü ve fiziki saldırısına uğradı. Darp edildiği yetmezmiş gibi Avusturya polisi ve savcıları tarafından da suçlu ilan edilen ve hakkında yargılama kararı alınan Köse’nin yaşadıkları özgürlük ve insan hakları nutukları atan Batı’nın İslam düşmanlığındaki geldiği son noktayı gözler önüne serdi.
Köse, 2000’li yılların ortalarına doğru İslam karşıtlığının hissedilir derecede arttığını söyledi. Köse, “Başörtülü olduğum için ortaokul son sınıfta okulumu yarıda bırakıp dışarıdan tamamlamak zorunda kaldım. Çünkü başörtülü olduğum için öğretmenlerimden dayak yiyordum. Başörtüme hukuk izin verse de öğretmenlerim izin vermiyordu. Başörtümü çıkarmamı, sınıfı terk etmemi istiyorlardı. Geçmişte Türkiye’de yaşanan başörtüsü mağduriyetlerini buradan izlediğimizde Türkiye’deki kardeşlerimiz için üzülüyorduk. Başörtülü oldukları için üniversiteye gidemiyorlardı. İstedikleri yerlerde çalışamıyorlardı. Burada başörtüsüyle okula gidebiliyoruz, Türkiye’ye göre daha özgürüz diye düşünürken Türkiye özgürleşti, Batı geriye gitti” diye konuştu.Köse, “Başörtüsüyle akşam sokağa çıkmamız neredeyse imkansız. Korkuyoruz. Geceleri evimize lazerle ışık tutuyorlar. Korna çalarak geceleri uyumamızı engelliyorlar. Fiziksel ve psikolojik baskı günden güne artıyor” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN BU İŞE EL ATMALI
İslam karşıtlarının baskı ve şiddeti arttırdığını ve önümüzdeki günlerde yargı önüne çıkacağını hatırlatan Köse, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun buradaki mercilerle iletişime geçmesini diliyorum. Konsolosluktaki Türk yetkililer yakından ilgileniyorlar. Hükümetler arası görüşme olursa baskının azalacağını düşünüyorum” dedi.
İslam karşıtlarının baskısından ailecek bıktıklarını belirten Köse, Türkiye’ye kesin dönüş için planlama yaptıklarını söyledi.
SALDIRILAR HIZLA ARTIYOR
İngiltere’de inanç gruplarına karşı işlenen nefret suçlarının mağduru en çok Müslümanlar, başlıca hedef ise kadınlar.
LONDRA - İngiltere’de nefret suçlarıyla ilgili araştırmalar yapan kuruluşlar ve sivil toplum önderleri, ülkede Müslümanları ve özellikle kadınları hedef alan islamofobik saldırıların sayısının hızla arttığına dikkati çekiyor.
Britanya Müslüman Konseyi Sözcüsü Khalil Charles, İngiltere’de yaşayan Müslümanların kendilerini giderek daha fazla tehdit altında hissetmeye başladıklarını belirterek, “Müslüman kadınlara karşı sokakta sözlü saldırılar yaşanıyor. Müslüman kadınların korkutulduğu bazı olaylar oldu. Ayrıca camilerimize girip çıkarken dışarıda durup bize hakaret eden, yuhalayan insanlar oluyor” dedi.
Khalil Charles, İngiliz asker Lee Rigby’nin 22 Mayıs 2013’te gün ortasında bıçaklanarak öldürülmesinin hemen ardından İngiltere’de Müslümanlara yönelik nefret suçlarında artış yaşandığına işaret etti. Charles, “Yaptığımız son araştırmalara göre, İngiltere’de yaşayan Müslümanlar kendilerini tehdit ve baskı altında hissediyor” diye konuştu.
SÖZLÜ SALDIRILAR ARTIYOR
Merkezi Londra’da bulunan Müslüman Katılım ve Kalkınma Kuruluşu (MEND) Direktörü Shenaz Bunglawala da yakın zamanda yapılan araştırmaların İngiltere’de Müslümanlara karşı nefret suçlarında dikkate değer bir artış olduğunu gösterdiğini söyledi.
Bunglawala, İngiltere’de nefret suçlarında başlıca hedefin ise kadınlar olduğunu vurguladı. Bunglawala, “Müslüman kadınlar özellikle burkanın yasaklanması yönündeki kampanyalarının ardından artan bir şiddette maruz kaldılar. Müslüman kadınların nefret suçlarının artan bir şekilde mağduru olduğunu görüyoruz” dedi.
