Darbecilerin cezaevinden çıkarılmaları yönündeki çabalara tepki gösteren Hak-Der Genel Başkanı Avukat Bülent Demir, 28 Şubat mağdurlarının 25 senedir cezaevinde olan insanlar olduğunu hatırlatarak, “Asıl mazlumlar 28 Şubat mağdurlarıdır” dedi.
Darbe zihniyetindeki medya aracılığıyla cezaevinde yatan 28 Şubat cuntacılarının sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine yönelik çabalara tepkiler gelmeye devam ediyor. Kendisi de Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Jandarma Komando Yüzbaşı iken 28 Şubat cuntası tarafından ordudan ‘er’ rütbesi ile atılan Hak ve Adalet Derneği (HAK-DER) Genel Başkanı ve 28 Şubat Platformu Başkanı Avukat Bülent Demir, akit’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Darbe özlemi içindeki medya kuruluşları tarafından acındırılarak tahliyeleri için kamuoyu oluşturulmaya çalışılmasına tepki gösteren Demir, şöyle konuştu:
Mağdurlar şikâyetçi
“Ben 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli Jandarma Komando Yüzbaşı idim. 28 Şubat döneminde önce şüpheli subay daha sonra sakıncalı subay statüsüne alındım ve bu fişlemelerden sonra 2002 yılında Ahmet Necdet Sezer, Bülent Ecevit ve Hüseyin Kıvrıkoğlu imzalı 3’lü kararname ile silahlı kuvvetlerinden ilişiğim kesildi. Bu süreçte 28 Şubat mağduru olup da hâlâ 20 senedir, 25 senedir o süreç yüzünden cezaevinde bulunan insanlara ilişkin hiçbir olumlu girişimde bulunulamadı. Asıl mağdurlar onlardır. Hâlâ cezaevinde yatan birçok 28 Şubat mağduru var. Tüm bu gerçekler bütün açıklığı ile ortadayken, darbeci olduğu yüzlerce celse müzakere edilmiş darbecilerin sağlık gerekçesiyle, yaşlılık gerekçesiyle af edilmesine yönelik girişimler, yabancı güdümlü medya ve sivil toplum kuruluşlarının desteği hiçbir anlam ifade etmemektedir” şeklinde konuştu.
Asla pişman değiller
“28 Şubat Davası’nda darbeci olarak yargılanan ve birçoğunun müebbet hapis cezası aldığı 103 sanıkla ilgili, 2013-2018 yılları arasında yargılanan darbecilerin 105 celse davasını takip ettim. O zaman 28 Şubat dönemindeki kendim gibi mağdur ve mazlumun avukatlığını yaptım. Yüzlerce müvekkilim vardı. Bu süreçte darbeciler yaptıklarından asla pişman olmadığını, bugün olsa yine aynı şeyi yapacaklarını, İslam’ın, kendi tabirleriyle ‘irticanın’ ülkede hâlâ en büyük tehdit olduğunu ifade etmişlerdir. Duruşma salonunda İsmail Hakkı Karadayı da Çetin Doğan da Çevik Bir de tüm avaneleri de defalarca tekrar etti. Biz 5-6 avukatken karşımızda yüzlerce savunma avukatı vardı. Bu celselerin tamamında Müslümanlara ve o dönemdeki mağdurlara defalarca hakaretler ettiler. Bunların hepsi duruşma tutanaklarında mevcuttur. Birçok bulgu ve kriminal delil olmasına rağmen, hepsini inkar ettiler. Ancak ceza almaktan kurtulamadılar. Er rütbesine indirilerek ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla tecziye edildiler. Milli iradeye saygısız olan Amerikan, İngiliz, İsrail artığı ve ajanı olan bu darbecilerin hak ettikleri cezayı alması, tüm kamuoyunu, mağdur ve mazlum Müslümanları, milli iradeye saygılı vatandaşlarımızı o süreçte sevindirdi. Ancak 28 Şubat’ın faili olan birçok kişi ne yazık ki yargılanmadı. Bu dava 103 sanıkla sınırlı kaldı.
Peşini bırakmayacağız
“Bu kişiler tahliye olduktan hemen sonra gene o salyalı ağızlarıyla Anadolu Müslümanlarına karşı kinlerini kusacaklardır. Sağlık gerekçesiyle cezaevinden tahliye olmaları uygun değildir. Böyle bir sağlık problemleri varsa bile 28 Şubat mağduru olan veya birçok mağdur ve mazluma hakkaniyetli ve eşit şekilde uygulanmalıdır. Bunun aksi olan karşı mecradaki tüm yaftalamaları, haksız tahrikleri asla kabul etmemiz mümkün değildir. Biz geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de milli iradeye saygılı, ancak mağdur olmuş Anadolu Müslümanlarının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu davanın da takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
{relation id:1838021 slug:'28-subat-bugunden-daha-mi-iyiydi-acik-acik-soyle-emir-eri-ertugrul-utanma'}
