• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ali Babacan: Bizi birbirimize bağlayan faktör kardeşliğimiz

Yeniakit Publisher
2013-03-06 21:01:00 - 2013-03-06 21:02:26
Ali Babacan: Bizi birbirimize bağlayan faktör kardeşliğimiz

Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin çok köklü bir geçmişi bulunduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2. Türk-Arap Bankacılık ve Finans Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Bizi birbirimize bağlayan en önemli faktör kardeşlik faktörüdür”


İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Suriye ile ilgili en büyük problemin uluslararası toplumun tek bir duruş gösterememesi olduğunu belirterek, “Bütün bu dönüşümde, ülkelerin bağımsızlığının korunması, siyasi birliğinin, toprak bütünlüğünün korunması gerekir. Reform süreçlerinin bu bölgede, etnik, dini, mezhepsel veya ideolojik bir ayrışma, çatışma zeminine çekilmemesi gerekiyor” dedi. Babacan, 2. Türk-Arap Bankacılık ve Finans Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin çok köklü bir geçmişi bulunduğunu belirterek, tarih, coğrafya, kültürün ülkeleri birbirine yaklaştıran önemli bir faktör olduğunu kaydetti.
“Bizi birbirimize bağlayan en önemli faktör kardeşlik faktörüdür” diyen Babacan, şunları söyledi:
“2007 yılında Türkiye ile Arap Birliği arasından imzaladığımız anlaşma ile 22 Arap ülkesi ile Türkiye arasında kalıcı bir Türk Arap forumunu da oluşturmuş olduk. Dışişleri bakanları belli periyotlarla bir araya geliyor. İşin finans ayağı çok önemli. Özellikle ekonomik ilişkiler denildiğinde finans sektörünün önemi tartışılamaz. Bugünkü paneller, konuşmalar, tartışmalar, görüş alışverişi ve tecrübe paylaşımı açısından son derece önemli olacak.”
ARAP UYANIŞI
GEÇ KALMIŞ BİR SÜREÇ
Babacan, şu anda Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da tarihi bir dönüşüm süreci yaşandığını aktararak, şunları anlattı:
“İlk Tunus ile başlayan arkasından Libya, Mısır, Yemen’e kadar uzanan bir dönüşüm süreci. Bazıları ‘Arap Baharı’ olarak nitelendiriyor fakat ben ‘Arap Uyanışı’ tabirini daha doğru buluyorum. Burada dönüp duran mevsimlerden değil, hep ileri gidecek bir süreçten söz etmek zorundayız. Bu dönüşümün temelinde aslında bir adalet, özgürlük arayışı, demokrasi talepleri var. Bunlar kadar önemli yine bir refah arayışı var. İnsanların kendi seslerini yüksek sesle duyurabilecekleri, arzularının ve isteklerinin ülke yönetimlerine daha iyi yansıyabileceği bir sistem arayışıdır. Biz bunu oldukça geç kalmış ve geri dönüşü olmayan bir süreç olarak görüyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğü ilkesinin, çoğulculuğun yönetim anlayışına açık bir şekilde yansıması ve sistemin ilkeler bazında yeniden kurgulanması...”
KÜRESEL KRİZ TEKRAR
SU ÜSTÜNE ÇIKABİLİR
Gelişmiş ülkelerde çok ciddi bir sosyal güvenlik sıkıntısı olduğunu, sosyal güvenlik açıklarının çok yüksek miktarlara çıktığını, işgücü piyasaları ile ilgili ciddi sorunlar olduğunun altını çizen Babacan, gelişmiş ekonomiler bunu çözemezse, krizin masadan kalkmasının mümkün olamayacağını belirterek, “Köklü tedbirler alınmazsa küresel ekonomilerle ilgili sıkıntılar tekrar su üstüne çıkabilir” dedi.
BANKACILIKTA YENİ
LİSANSLAMAYA AÇIĞIZ
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi yapmanın uzun süreli bir yolculuk olduğunu belirterek, bunun gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirten Babacan, şunları söyledi:
 “Türkiye, bütçesi sağlam bir ülke olduğu için pek çok finans merkezinde konuşulan vergi artırma çabaları, Türkiye’de öyle bir şey söz konusu değil. O kadar büyük bütçe açığı var ve borç stoğu var ki bunu nereden, nasıl tedarik ederim diye baktıklarında bankacılık sektörü en kolay vergilendirilebilir sektör oluyor. Bunu en çok şiddetli savunan ülke Sarkozy döneminde Fransa idi. Bakıyoruz ki kendisi dahil Fransız vatandaşları “başka ülkelere gidip acaba daha az vergi ödesek mi?’ demeye başlıyorlar. Bu konuda popülizmden uzak durmak lazım, gerçekçi, aklıselim içerisinde ve doğru politikalarla devam etmek gerekiyor” diye konuştu. Türkiye’de bankacılık sektöründe yeni lisans uygulamasına başladıklarını ifade eden Babacan, “Tabii ki kriterler yerine getirildiği sürece yeni katılımlara açığız.”
Yousif: Arap dünyası için
Türkiye bir ilaç olabilir
Arap Bankalar Birliği Başkanı Adnan Yousif, “Türkiye’nin petrol doğalgaz gibi enerji ihtiyacını bizden, bizim de ekonomik, ihtiyaçlarımızı Türkiye’den karşılamamız kaçınılmazdır” dedi. Yousif, 2. Türk-Arap Bankacılık ve Finans Forumu’nda yaptığı konuşmada, Ortadoğu ve Arap bölgesinin siyasi anlamda değişim süreci geçirdiğini belirtti.
Yousif, “Arap Baharı’nın acısıyla tatlısıyla bildiğiniz gibi sancılı bir dönem geçirmektedir. Bizler büyük bir ilgili ile bu sıkıntıları şüphesiz aşabiliriz” dedi. Yousif, Arap dünyasındaki ekonomik problemlerin çözümü için Türkiye’nin iyi bir ilaç olacağını belirterek, Türkiye’nin ekonomik altyapısını güçlendirdiğini ve bunun da Arap sermayesinin Türkiye’ye girişini teşvik ettiğini kaydetti. Çetinkaya: Güçlü bir mali sisteme ihtiyaç var

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya, “Bizim amacımız sürdürülebilir ve uzun süreli büyümedir. Hem kendi ülkemizde hem de bölgemizde güçlü bir mali sisteme ihtiyacımız var. Bunun için işbirliği çok önemli” dedi. Çetinkaya, forumda yaptığı konuşmada, küresel piyasaların son aylarda zorlu bir süreçten geçtiğini belirtti. Yükselen piyasalarda da bazı zorluklar olduğuna işaret eden Çetinkaya, “Dünya çapında mali reformların mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Öztekin: Kaynak zengini ülkeler
Arap Baharı’na destek vermeliler
“2. Türk-Arap Bankacılık ve Finans Forumu”nda konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mukim Öztekin, “Katılım bankalarının Türk bankacılık sektörünün toplam aktifleri içerisindeki payı 2001 yılında yüzde 1,4 düzeyindeyken, o tarihten bu yana düzenli olarak gerçekleşen artışlarla söz konusu oran 2012 yılı sonunda yüzde 5,1 düzeyine çıkmıştır. Orta ve uzun vadede öncelikli olarak yüzde 10 düzeyini yakalaması beklenmektedir” dedi. Bölgesel entegrasyonun sağlanması için geleneksel entegrasyon modelini zenginleştirmek gerektiğine işaret eden Öztekin, bölge içinde kaynak zengini olan ülkelerden ihtiyacı olan Arap Baharı ülkelerine gerekli kaynağın aktarılması gerektiğini söyledi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23