CHP ve güdümündeki sol yapılanmalar, DHKP-C üyelerine destek verip, “masum yurtsever insanlar bir bir tutuklanıyor” yaygarası koparmıştı. ABD Büyükelçiliği’ne saldıran bombacının DHKP-C’li çıkması, “Bunlar mı yurtsever” dedirtti
RAMAZAN ALKAN / ANKARA
DHKP-C üyelerinin tutuklanmasına karşı çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede adalet yok. Yurtsever avukatları tutukluyorlar” diyerek terör örgütü DHKP-C zanlılarına sahip çıkmıştı. DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı ABD elçilik binasına bombalı saldırı düzenleyerek kendisinin ve güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu’nun ölümüne sebep oldu. Bu gelişme ile Kılıçdaroğlu bir kez daha zor duruma düştü. Kılıçdaroğlu’nun ‘masum insanlar’ olarak göstermeye çalıştığı grupların kan dökmekte sınır tanımadıkları bir defa daha ortaya çıkmış oldu.
“YİNE ÇAKTIN”
Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada terör örgütü DHKP-C üyesi avukatlara düzenlenen operasyonlara karşı çıkan Kılıçdaroğlu, yargıyı ve Başbakan Erdoğan’ı sert bir dille eleştirmişti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Kenan Evren’den bile daha despot olduğunu ima ederek, tutuklanan DHKP-C üyesi avukatların ‘yurtsever’ olduğunu söylemişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu eleştirilerinden sonra DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı’nın Amerikan Büyükelçiliği’ne bombalı saldırı düzenlemesi Başbakan’ın Meclis kürsüsünden Kılıçdaroğlu’na yönelik söylediği “Yine çaktın” sözlerini hatırlattı. Yaşanan tüm bu olaylardan sonra CHP liderinin DHKP-C üyelerini savunmaya devam edip etmeyeceği ise merak konusu oldu.
CHP LİDERİ SAVUNMAYA
DEVAM EDECEK Mİ?
Başbakan Erdoğan, polisleri şehit eden terör örgütü DHKP-C operasyonu kapsamında tutuklanan avukatları savunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert bir dille eleştirmişti. Başbakan, grup toplantısında şunları söylemişti: “Nerede şu Ergenokon gidip üye olacağım’ diyordu. Hatırlayın, daha uzak değil. Şimdi de inanın çıkar kısa bir süre sonra, ‘Nerede bu DHKP-C gidip üye olacağım’ der mi, der. Avukat, hakkı hukuku savunacak. Terörü değil. Eğer teröre yataklık yapıyorsa bal gibi de müdahale edilir.” Başbakan’ın bu sözleri ve bombalı saldırıdan sonra CHP liderinin nasıl bir söylem ve tavır içerisinde olacağı merak konusu oldu. Saldırıda 6 kilo TNT kullanılmış ANKARA -Ankara Valiliği, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği girişindeki patlamada yaklaşık 6 kilo TNT türü patlayıcının elektronik düzenekli butona basmak suretiyle patlatıldığının belirlendiğini bildirdi.
Bomba imha uzman ekiplerinin yaptığı inceleme sonucunda yaklaşık 6 kilo TNT türü patlayıcının elektronik düzenekli butona basmak suretiyle patlatıldığı ve olay yerinde bulunan el bombası parçalarından eylemcinin yanında getirdiği el bombasını da patlattığının belirlendiği vurgulanan açıklamada, eylemi yaptığı değerlendirilen kişinin DHKP-C terör örgütü üyesi olduğu, 1997 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Şişli Harbiye Orduevi’ne lav silahıyla saldırdığı ve yakalanarak tutuklandığı, cezaevinden tahliye edilmesinden sonra yurtdışına kaçtığı ve anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs ve hükümlülerle tutuklular ayaklanması suçlarından arandığı duyuruldu.
BOMBACI SAHTE KİMLİKLE GİRMİŞ
Öte yandan; İçişleri Bakanı Muammer Güler, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği girişindeki patlamaya ilişkin, “İfade ettiğimiz kişinin olduğu kesine yakın belirlendi. Şimdi olayın sebebiyle ilgili arkadaşlar araştırıyor. Tabi sahte kimlik kullandığı kesin, ülkeye illegal giriş yaptığı kesin, 2001 yılında cezaevinden çıkıp bir daha dönmediği, arama kaydının bulunduğu kesin” dedi.
Bombacıya sahte kimliği tutuklanan DHKP-C’li sağlamış
ANKARA
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Ecevit Şanlı’nın üzerinde İrfan A. adına düzenlenmiş sahte kimlik bulundu.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne yönelik saldırının ardından kısa sürede olay yerine gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çevrede güvenlik önlemleri alıp elçilik önünde titiz bir çalışma yaptı.
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay’ın yönettiği çalışmalar sonucu zanlının vücuduna sardığı yaklaşık 6 kilo TNT türü patlayıcıyı elektronik düzenekli butona basmak suretiyle patlattığı tespit edildi.
Olay yerinde 7.65 çapında bir tabanca bulan ekipler, bundan yola çıkarak olayı DHKP-C’nin gerçekleştirdiğini değerlendirdi. Patlayıcıyı vücuduna sardığı için parçalanan cesedi de inceleyen ekipler, zanlının yüzündeki ben ve izlerden Ecevit Şanlı’nın kimliğine ulaştı.
Polis incelemede el bombası parçaları da buldu. El bombasının piminin çekilmediği, bombanın TNT’nin patlamasıyla infilak ettiği belirlendi.
Saldırganın silah ve el bombasını kendisine engel olmak isteyenlere karşı kullanmak üzere yanına aldığı bildirildi.
SAHTE KİMLİK ÇIKTI
Güvenlik güçleri, zanlının Almanya’dan kaçak yollarla Yunan adaları üzerinden İstanbul’a geldiğini öngörüyor. Zanlının üzerinde İrfan A. adına düzenlenmiş sahte kimlik bulundu. Polis, İrfan A. ile bu kişinin kimlik fotokopisini örgüte ulaştırdığı öne sürülen 2 kişiyi ifadelerine başvurmak üzere gözaltına aldı.
İrfan A’nın örgütle herhangi bir bağlantısının olmadığı belirtildi. Zanlıya sahte kimliği, 2 hafta önce DHKP-C’ye yönelik operasyonda tutuklanan D.K’nın düzenlediği tespit edildi.
Saldırgan İstanbul’da sahte kimliği aldıktan sonra Ankara’ya geldi. Polis zanlının Ankara’daki bağlantılarına ulaşmak için başlattığı çalışmayı sürdürüyor. Ancak şu ana kadar zanlıyla Ankara’da birlikte hareket eden herhangi kimseye ulaşılamadı.
Olay yerindeki MOBESE ve güvenlik kameraları görüntülerinde zanlının eylemi tek başına gerekleştirdiği görülüyor. 1-2 gün Ankara’da kalmış olabileceği düşünülen eylemcinin herhangi bir otelde kaydı bulunamadı.
KARGOCU GİBİ DAVRANDI
Açlık grevlerine katıldığı belirlenen Ecevit Şanlı’nın bundan dolayı Korsakoff hastası olduğu, ancak sağlığının son dönemde düzeldiği belirtildi.
Edinilen bilgiye göre; kargocu gibi davranan zanlı, elinde bir zarfla ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne geldi. Postaların da kabul edildiği 2. girişe yönelen saldırgan, cama vurup elindeki zarfı göstererek kapının açılmasını istedi.
Güvenlik görevlilerinin kapıyı açması üzerine x-ray cihazının bulunduğu çelik bölüme giren zanlı, görevlilerin müdahalesine fırsat vermeden üzerindeki düzeneği patlattı.
Şanlı’nın babası konuştu:
Kendini de, bizi de yaktı!
ORDU - ABD’nin Ankara Büyükelçiliği girişindeki patlamayı gerçekleştiren canlı bomba Ecevit Şanlı’nın, babası Sadık Şanlı, “Kendi kendini ateşe attı. Kendini de yaktı, beni de” dedi. Baba Şanlı, oğlunu 15 yıldır görmediğini de söyledi.
Ordu’nun Gürgentepe İlçesi’ne bağlı Akören Köyü’nde çiftçilikle uğraşan baba Sadık Şanlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayla ilgili ilk bilgiyi televizyondan öğrendiğini ve oğlunun resmini görünce tanıdığını belirtti. Oğlundan 15 yıldır haber alamadığını ileri süren baba Şanlı, şunları kaydetti:
“Devletin kestiği parmak acımaz. Devlet ile baş olur mu? Her zaman büyüktür. Büyüğe karşı gelinmez ki. Cahillikten oldu bunlar. Allah demek ki alnımıza böyle yazdı. Bu bizim çilemiz, çekeriz. Olan bitenden hiç haberim yoktu. Oğlumdan 15 yıldır hiç haberim yok. Askere gitti, daha sonra askerden geldi, bizim hiç haberimiz yok. Buradan İstanbul’a gitmişti. Olayı televizyondan gördüm. Fotoğrafını görünce anladım. Ben ne yapayım ki. Kendi kendini ateşe attı. Kendini de yaktı, beni de.” Baba Şanlı, cenaze işlemleri ile diğer oğlunun ilgilendiğini, cenazenin köye getirileceğini belirtti.
BOMBACININ CENAZESİNİ
YAKINLARI TESLİM ALDI
Öte yandan; Ecevit Şanlı’nın cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenaze defnedilmek üzere Ordu’ya götürüldü.
