• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Al bayrakta Kürtlerin de kanı var

Yeniakit Publisher
2014-06-12 08:27:00 - 2014-06-11 22:53:50
Al bayrakta Kürtlerin de kanı var

1994 yılında çatışmada ölen PKK mensubu Faruk Dolan’ın babası Tarık Dolan, “Bir dedem Çanakkale’de, bir dedem Sarıkamış’ta şehit oldu. Bu bayrak hepimizin dedelerinin kanı ile sulandı” dedi.

EROL METİN / ANKARA - 1994 yılında PKK saflarındayken ölen oğlu Faruk Dolan’ın acısını hâlâ yüreğinde taşıyan ve Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Bulaklıdere (Haydareka) köyünde ikamet eden Tarık Dolan, Diyarbakır’daki bayrak indirme hadisesi ve barış annelerinin evlatlarını dağdan indirme mücadelesiyle ilgili Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yüzü kapalı bir şahsın 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’ndaki Türk bayrağını indirmesini ‘provokasyon’ olarak değerlendiren Dolan, “Bu tamamen provokasyondur ve çözüm istemeyen baronların işidir. Kürt halkının bir eylemiyle alakası yoktur. Eğer bu insanlar bunu görseydi o kişiyi linç ederdi. Bize kalsa o bayrağa sahip çıkarız. Bu bizim de bayrağımızdır. Kimseye çiğnetmeyiz. Böyle saygısızlık ve terbiyesizlik olmamalı. Bir dedem Çanakkale’de, bir dedem de Sarıkamış’ta şehit düştü. Bu bayrak hepimizin dedesinin kanıyla boyandı. Biz de bu devletin bir ferdiyiz, yurttaşıyız” dedi.

“O DAĞDAKİLER DE GERİ GELSİN”

PKK’nın dağa götürdüğü çocukları için oturma eylemi yapan annelere destek veren Tarık Dolan, “Kendim de gidip belediyenin önünde o analarla görüştüm. Onlara ‘Gelin birlikte Meclis’e gidelim. Sadece BDP ve AK Parti’yle değil herkesle oturup konuşalım’ dedim. Bu bir devlet sorunudur. Kimsenin çocuğu dağa gitmesin. Bu barışı sağlayalım, o dağdakiler de geri gelsin. Kimse evladını ölüme göndermek istemez” diye konuştu.

“OĞLUMU GERİ GETİRMEK İÇİN ÇOK YALVARDIM”

Kendisinin de üniversite sınavına girdikten hemen sonra dağa götürülen tek erkek evladı Faruk’u eve geri getirmek için büyük mücadeleler verdiğini anlatırken gözleri dolan Tarık Dolan, “Oğlumun peşinden Muş’un boşaltılan bir köyüne gittim. Orada buluştuk. Başlarındaki örgüt liderine ‘Bak bu benim tek oğlumdur. Anası hastadır. Belki kafasını yıkamışsınız. Geri verin’ dedim. Faruk’u ikna etmek için çok yalvardım. ‘Gelsem beni ya hapse atarlar ya da bana gıcık giden yüzbaşı beni öldürür’ deyip gelmekten çekindi” bilgisini verdi.

“KENDİ ÇOCUKLARINI GÖNDERSİNLER”

Çözüm sürecinin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Dolan, şunları söyledi: “Bir buçuk yıldır çok huzurluyuz. Hiç çatışma olmuyor. Bu ortamı bozmayalım. İnşallah o geçmiş günlere dönmeyeceğiz. Mutluyuz. Geçmişte bize çok zulmettiler, işkence yaptılar. Helalleşmeye hazırız. Yalnız bırakıldığını biliyoruz ama Başbakan bu sorunu bitirsin. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Herkes emin olsun ki Türkiye’den ayrılmak istemiyoruz. Biz bir bütünün parçasıyız. Et ve tırnak gibiyiz. Asker de, dağdakiler de benim evladımdır. Hazreti Hüseyin Kerbela’da nasıl susuz kalmışsa Kürt halkı da o şekilde çözüme ve barışa susamıştır. Bu barışa sebep olacak kişi Allah tarafından inşallah cennetle mükafatlandırılır. Çözüm istemeyenler de, kim ölürse ölsün kanı onların eline bulaşır. Çözüm istemeyenlerin kim olduğunu biliyoruz. Provokatörler şu an Diyarbakır’da cirit atıyor. Savaş baronları bu bayrak olayını da kullanacaktır. Bu oyuna gelmeyelim. Kürtlerin içinde de, askerin içinde de, devletin içinde de çözüm istemeyenler var. İstanbul’da gördük; birisi hem bozkurt işareti yaptı, hem de zafer işaretiyle halkı kışkırttı. Çözüm istemeyen kendi çocuğunu göndersin. CHP ve MHP sadece saldırıyorlar. Savaş dili kullanıyorlar. AK Parti ile CHP’yi aynı kefeye koymuyoruz. Onları zaten dikkate bile almıyoruz. Çünkü samimi değiller. Kandan ve ranttan yanalar.”

BDP’li belediyelerde Türk bayrağı yok

MUHSİN BAYRAKTAR / ANKARA

Askeri garnizondaki Türk Bayrağı’nın indirilmesine tepkiler dinmemişken, BDP’li belediye başkanlarının makam odaları ve bina önlerinde de bayrağın olmadığı ortaya çıktı. Bayrak Kanunu’na göre kamuya hizmet veren binalarda ve makam odalarında Türk Bayrağı’nın bulundurulması zorunlu iken, BDP’li belediyelerin hiçbirinin bu kıstasa uymadığı görülüyor. HDP, Lice’de yaptığı son grup toplantısını da PKK paçavrası altında gerçekleştirerek, bayrağa yapılan saygısızlığı destekledi. Ortaya çıkan bu durum BDP ve HDP’nin bayrak samimiyetsizliğini ve bayrak provokasyonu arkasında kimlerin olduğunu gözler önüne serdi.Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23