Akit’in yayınları paralelcilerin kimyasını bozuyor. Her fırsatta bu rahatsızlıklarını ortaya koyan Paralel Yapı’nın Ankara Balgat’taki yurtlarında kalan 2 öğrenci, Akit okudukları gerekçesiyle yerlerinden edildi.
RAMAZAN ALKAN / ANKARA - 17 Aralık operasyonuyla gerçek yüzlerini ortaya koyan Gülen Cemaati, Akit Gazetesi okuyucularına da büyük baskı uygulamaya başladı. Ankara’da cemaat evlerinde kalan 2 kız öğrencinin, Akit okudukları için kaldıkları yerlerden atıldıkları öğrenildi. Başbakan Erdoğan ve gazetemiz hakkında olmadık iftiralar atan cemaat ablaları öğrencileri “Ya AK Parti’ye oy vermeyin ya da burayı terk edin” diyerek tehdit ettiler. Evlerde Akit’in okunmasını da yasaklayan ablaların “Zaman varken niye Akit okuyorsunuz” dedikleri öğrenildi.
“SEN NASIL AKİT OKURSUN?”
Ankara Balgat’ta cemaat evlerinde kalan Fatma Gülhan Baygül ve Özlem A. adlı bayan öğrenciler, Akit Gazetesi’ne çok çarpıcı açıklamalarda bulundular. 6 yıl cemaat evlerinde kaldıklarını açıklayan öğrenciler, 17 Aralık tarihinden sonra istenilenleri yapmadıkları için dışlandıklarını söylediler. Fatma Gül Baygül evlerde hükümetin karalandığını belirterek, Zaman Gazetesi dışında gazetelerin okunmasının yasak olduğunu söyledi. Kendisinin 5–6 yıldır Akit okuyucusu olduğunu vurgulayan Baygül, “Ev ablası beni ‘Akit okuyor’ diye şikâyet etmiş. Büyük ablalar da gelip beni tehdit ettiler, ‘Akit’i okumayacaksın, sen nasıl Akit okursun, o gazete cemaat düşmanı’ tarzında şeyler söylediler. Ben Akit’i çok seviyorum” dedi.
AKİT SEVGİSİ EVDEN ATTIRDI!..
Akit sayesinde başörtüsü taktığını ve İslami hassasiyet kazandığını dile getiren Baygül, Zaman okumadığı için evden kovulduğunu söyledi. Baygül, yapılan baskıyı şöyle anlattı: “Ailem İslam konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Dinimi öğrenmem konusunda Akit Gazetesi çok yardımcı oldu. Gazeteden aldığım bilgilerle kendimi geliştirdim. Dinimi yaşama konusunda daha hassas bir yapıya sahip oldum. Tesettür konusunda bilgim yoktu; ancak Akit köşe yazarları sayesinde bu konunun ne kadar önemli olduğunu gördüm. Ama; benim sizin gazetenizi okumamdan rahatsız oldular ve bana gazeteyi okutmamak için olmadık şeyler söylediler. Ben Akit’i okumayı sürdürünce ‘ya Zaman okuyacaksın ya da evden gideceksin’ dediler. Akit için de, gazetenin İran kaynaklı olduğunu söylediler. ‘Zaman Gazetesi varken niye Akit okuyorsun?’ diye baskı yaptılar. Zaman’daki köşe yazarlarını da takip etmeye çalışıyordum ama; ben Akit’i her zaman kendime daha yakın buldum. Zaman’dakiler bana yüzeysel geliyor. Akit benim akıl hocam gibi.”
Baygül, “Hocaefendinin kitaplarını okuyordum; ancak 17 Aralık tarihinden sonra kitaplarını okumuyorum. Hocaefendinin bütün kitaplarını da yaktım zaten. Şimdi Said-i Nursi’nin kitaplarını Risale-i Nurlar’ı okuyorum” dedi.
HÜKÜMETTEN YARDIM BEKLİYORLAR
Cemaatten ayrıldığını ve kalacak yer aradığını söyleyen Baygül, yetkililerden kendilerine yardım etmesini istedi ve ekledi: “Kalabileceğim bir ev ve yurt arıyorum. Buradan da hükümetimizin bize yardımcı olmasını istiyorum. Benim maddi imkânlarım da çok iyi değil ve okulu bitirmem için 1 yıla daha ihtiyacım var. Biz cemaate muhtaç olmak istemiyoruz. Onların Türkiye’ye neler yaptıklarını gördük, ülkeye olan ihanetlerini biliyoruz.”
