KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç: Akit Gazetesi, cami düşmanı çevrecilerin maskesini düşürdü. Koru yaygaralarının amacı yeşili korumak değil, cami hazımsızlığı.
MUHAMMED EMİN / İSTANBUL - Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Akit Gazetesi’nin İstanbul Üsküdar ilçesi Altunizade Mahallesi’nde Koru Camii’ne yönelik haberlerinin sözde çevrecilerin maskelerini düşürdüğünü söyledi.
Özgenç; Akit Gazetesi’nin otoparka inşa edilen Koru Camii’ne ‘yeşil katlediliyor, yeşile cami yapılıyor’ diye karşı çıkarak kamuoyunu aldatanları deşifre ettiğini belirterek, “Cami düşmanlığı yapanların gerçek yüzlerini ortaya çıkaran, ne pahasına olursa olsun hep halkın ve hakkın yanında olduğunu gösteren, dürüst ve cesur duruşundan dolayı gerçeklerin yanında kullanılan değil okunan bir gazete olduğundan dolayı teşekkürü fazlasıyla hak ediyorsunuz. Teşekkürler Akit. İyi ki varsınız!” dedi.
Özgenç, Üsküdar’da Validebağ Korusu’nun bitişiğindeki yapımına başlanan caminin inşaatına bir grup vatandaşın tepki göstermesiyle ilgili yapılan yaygaraların amacının yeşili korumak değil, cami hazımsızlığı olduğunu söyledi.
KOBİDER Başkanı, caminin Validebağ Korusu ile alakası olmadığının fotoğraflarda net olarak görülmesine rağmen ‘Cami inşaatı ile doğaya zarar veriliyor’ iddiaları ile ‘Üsküdar Belediyesi, Validebağ Korusu’nda cami yapıyor, yeşili katlediyor’ şeklinde kasıtlı haberlerin yapılıyor olmasının bunun bariz örneği olduğunu söyledi.
Cami yapımına tepki gösteren kesimlerin ‘camiye karşı değiliz, yapıya karşıyız’ demelerinin ikiyüzlülük olduğunu kaydeden Nurettin Özgenç, şunları söyledi: “İşin çevrecilikle, duyarlılıkla uzaktan yakından alakası olmadığı, aynı şekilde Validebağ ile de alakası olmadığı anlaşılıyor. Belediye, çevre halkının talebiyle tapulu arsasına ruhsatlı cami yapıyor. Bunu çarpıtmanın, kamuoyunu yanıltmanın ve ortamı germenin lüzumu yok.
Bu tür çevreler herhalükarda cami yapımına karşı hep bahane üretirler ve ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylerler, kendi çıkarlarını kurtarmaya çalışırlar. Ancak, bunu da her zamanki ikiyüzlülüklerini sürdürerek, kendilerini haklı göstermeye çalışarak yaparlar. ‘Biz menfaatlerimiz zedelenir diye korkuyoruz, bundan dolayı karşı çıkıyoruz’ demezler. Bunun yerine bazı bahaneler öne sürerler. Gerçekte çevreci olmayıp, ideolojik amaçla yeşili koruyormuş gibi davranırlar.
Zira bahse konu bölgede yeterli sayıda cami olmadığı açık. Kaldı ki, cami inşaatını mahallelilerin büyük çoğunluğu isterken koruyu kendi emellerine alet etmek isteyen küçük azınlık istememektedir. Bunların yaptığı yaygara çevrecilik değil, camiye karşı olmaktır.”
