Mahkemeleri yerden yere vurmayı alışkanlık hâline getiren CHP, yargıyı hedef almaya devam ederek nefret tohumları ekmeye devam ediyor.
Buğra Kardan
Hemen her kararı siyasi polemik konusu yapan Özgür Özel ve ekibinden gerilimi doruğa taşıyacak bir hamle daha geldi. YSK üyelerine “Ahmak” dediğinden 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 5 yıl siyasi yasakla cezalandırıldığı dava İstinafta bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Yerel mahkemenin hükmünün onanması durumunda iktidar Yargıtay’ın karar gününü göremez.
Millet ayağa kalkar” cümlelerinin yankıları devam ederken Özel ve ekibince olağanüstü toplantı kararı alındı. Özel’in Amerika yolunda olacağı için katılamayacağı toplantıda İmamoğlu hazır bulunacak ve istinaf mahkemesinin cezayı onaması durumunda takınılacak tutum ele alınacak. Kulislerde CHP içinde mahkeme kararına karşı durmak ve toplumu karşı karşıya getirecek eylemler yahut yürüyüşler düzenlemenin da tartışıldığı dile getirilmeye başladı. Mahkeme kararına itibar etmek yerine yargıyı baskı altına almaya, hükümete tehdit yağdırmaya yönelen CHP’ye öfke büyüdü. Kanaat önderleri, “Ahmak davası turnusol kâğıdı görevi gördü. Özel ve ekibinin de İmamoğlu’nun da hukuk tanımazlığı ifşa oldu” dediler.
Siyasiler, de Özel ve ekibinin de İmamoğlu’nun da provokasyon peşinde koşarak hata ettiğini aktardılar. CHP’nin ileri gelenlerine “Hukuka riayet edin. Yargıyı tehdit etmeyin. Halkı tahrik etmekten kaçının. Aksi takdirde büyük bedeller ödersiniz” diye hitap ettiler. Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, şunları söyledi: “Ekrem İmamoğlu’yla alâkalı yerel mahkeme kararı istinafta. Karar, belli değil. Hâl böyle olup itidalli ilerlemekte fayda var. Yargıya mobbing uygulanmamalı. Mahkeme kararlarına uyulmalı. Hukuka riayet edilmeli.
Demokrasiye, ülkeye, insana hizmet etmek esas alınmalı. Demokrasinin, hukukun hepimize gerekli olduğu unutulmamalı CHP yönetimince gerilimden kaçınılmalı. Sakin kalınmalı. Milletin vicdani kanaatinin önemli olduğu bilinmeli. Dikkatli olunmalı ve halkın en iyi hakem olduğu akıldan çıkarılmamalı. Yani bir mahkeme kararından yola çıkarak taşkınlık yapmanın, kırık dökmenin âlemi yok. Ülkemiz ve toplumumuz için huzur önemli. Onun için sorumlu olunmalı. Anayasa’mızın hükmü ortada. Herkes mahkeme kararlarına uymakla mükellef. Beğenmeyebiliriz, yerebiliriz ama yine de kararlara uymalıyız.”