• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Aft oluşumunu azaltmak için vitamin takviyesi önemli! Ağız yarası oluşumunu azaltmak için ne yapmalı?

Yeniakit Publisher
2022-06-28 11:54:00 - 2022-06-28 12:01:32
Aft oluşumunu azaltmak için vitamin takviyesi önemli! Ağız yarası oluşumunu azaltmak için ne yapmalı?

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Vedat Göral, ağızdaki aftların 10 günden fazla sürmesi durumunda hekime başvurulması gerektiğini, ağız yarası oluşumunu azaltmak için vitamin takviyesinin şart olduğunu bildirdi.

Dil yarasına ne iyi gelir, neden olur, nasıl ve kaç günde geçer? Dil yarasına evde kesin çözüm önerileri

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Göral, ağızdaki aftın iyileşmeden başka bir yerde de oluşabileceğini belirtti.

Göral, şunları kaydetti:

"Aft, dudak ve yanakların iç kısmında, dil kenarlarında veya dilin alt tarafında, damakta veya diş etinde görülen, küçük ülserlere verilen isimdir. Genelde yuvarlak veya oval şekilde ortası beyaz renkte olan, 1-10 mm büyüklükteki küçük lezyonlardan oluşan aft, ağızda pamuksu bir görünüme neden olabilir. Bazı durumlarda biri iyileşirken, bir diğeri başka bir yerde oluşabilir. Hastanın ve hastalığın durumuna göre farklı ilaçlar ve tedavi yöntemleri uygulanabilir. Ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerin bulunması ve ona göre bir yaklaşım gerekir.

Ağızdaki aftların 10 günden fazla sürmesi durumunda hekime başvurulması gerek. Aftın çıkma sebebiyle ilişkili olarak birkaç örnek verecek olursak, stres, vücut direncinin düşmesi, ağza tam oturmayan takma dişler, ağız ve diş sağlığının bozulması, gıdalara karşı hassasiyet, C vitamini eksikliği, Herpes virüsü adını verdiğimiz uçuk virüsü, AIDS hastalığı, bazı bağırsak hastalıkları, bazı romatizmal hastalıklar, demir, fosfat, çinko, B1, B2, B6, B12 vitamin eksikliği, diş macunları ve bazı ilaçlar da ağızda afta neden olabilir. Aft, ağız içerisinde hassas bölgelerde ortaya çıktığından dolayı kişinin yemek yemesine ya da içmesine; oluşan ağrı, hassasiyet, acı ve rahatsızlık nedeniyle engel olabileceği gibi kimi zaman yutma güçlüğüne de neden olur."

Gebelik döneminde artış gösterebilir

Prof. Dr. Vedat Göral, ağızdaki aftın oluşma nedeninin tam olarak bilinmediğini, toplumda "uçuk" veya "oral pamukçuk" olarak da adlandırıldığını, gebelik döneminde de artış gösterebildiğini bildirdi.

Aft çıktığında çok sıcak veya çok soğuk, asitli, limon ve portakal gibi yakıcı nitelikte olan tahriş edici gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Göral, şunları kaydetti:

"Genelde belirtiler yeme, içme veya konuşma esnasında olur. Aft genellikle 7 ila 10 gün içerisinde kendiliğinden geçer ancak aftların ağrısı şiddetli ve uzun sürüyorsa gastroenteroloji, diş doktoru veya kulak burun boğaz doktoru tarafından muayene olmak gerekir. 4 ila 6 hafta arasında iyileşmeyen aftöz ülserlere gerekli durumda aft dokusundan biyopsi yapılabilir. Genel olarak tedavisinde gargara ve ağız pomadları uygulanır. Bu gibi durumlarda çok sıcak veya çok soğuk, asitli, limon ve portakal gibi yakıcı nitelikte olan tahriş edici gıdalardan uzak durulmalıdır.

Genel olarak acılı, baharatlı gıdalar, kızarmış ekmek, fındık veya ceviz gibi sert gıdaların ve asitli içeceklerin yanı sıra tuzlu besinlerden uzak durmak, gazlı içecek, sigara ve alkol tüketimini kesmek önerilir. Tuzlu su ya da karbonatlı su ile ağzı çalkalamak, gargara yapmak, diş macunu seçerken sodyum lauryl sülfat içermeyen ürünleri tercih etmek fayda sağlayabilir. İleriki dönemde aft oluşumunu engellemek için sigarayı bırakmak, düzenli ve dengeli beslenmek, stresten uzak durmak, gerekirse psikolojik destek almak, çok sıcak içeceklerden uzak durmak faydalı olabilir. Bağırsak hastalığı veya enfeksiyon hastalığı varsa bu hastalıkların tedavisini de yapmak gerekir."

Göral, aft oluşumunu azaltmak için vitamin takviyesinin şart olduğunu vurguladı.

Dil Yarasına Evde Ne İyi Gelir, Nasıl Geçer?

Bal: Bal, her derde deva olarak bilinen, son derece faydalı bir gıdadır. Özellikle katkısız bir şekilde imal edilen organik ballar, tüm ağız içi ve dil yaralarının çok daha çabuk sürelerde iyileşmesini sağlar. Çocuklar için özel olarak ballı sütler hazırlanabilir.
Gargara: Hem karbonat hem de tuzlu su ile yapılan gargaralar sadece dil yaralarını değil aynı zamanda boğaz enfeksiyonlarına da iyi geliyor. Dil yaraları fazla sayıda ve çok ağrılı ise günde üç kere gargara yapılabilir.

Karbonat: Dilde ortaya çıkan yaralar için karbonat sıklıkla kullanılır
Meyan Kökü: Meyan kökünün doğal iyileştirici özellikleri, dil yaralarında da olumlu sonuçlar verir.

Dil Yarası Çeşitleri

Beyaz ve kırmızı yaralar: Tıp literatüründe aftöz ülser olarak tanımlanan ve en yaygın olan dil yarası çeşididir. Günlük hayatı olumsuz olarak etkiler. Enfeksiyon riski vardır ve boğaz bölgesine kadar iltihaba yol açabilir. Konuşma ve yutkunmada güçlük çekmek, en büyük belirtileri arasında gösteriliyor.

Pürtüklü yaralar: Tahriş sonucu oluşan yara çeşitleridir. Ağız bakım ürünlerinin ihmal edilmesi ve kalitesiz diş macunlarının kullanımı pürtüklü yaraları tetikler.

Koyu kırmızı yaralar: Çok daha şiddetli ağrılara yol açan dil yaralarıdır. Dilin arka, orta ve ön kısımlarında görülebilir.

Mor yaralar: Doktorların ve uzmanların en tehlikeli bulduğu dil yaralarıdır. Önce kırmızı, sonra koyu kırmızı ve sonunda mor rengine dönüşür. Tıp dilindeki karşılığı liken planus'tur.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

akesar

Aftlara karadut reçeli iyi geliyor. 20 yıl önce bu yaralardan çok muzdarip idim. Bir arkadaşımın önerisi ile (Allah razı olsun sağlı memuru Taner'den) karadut reçelini her sabah 3-4 lokma ekmekle yiyorum. Şimdi % 95 azalmış durumda.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23