AB’ye ‘gümrük’ uyarısı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, gerek vize konusunda AB’den Türkiye’ye karşı gösterilen zorluklar gerek Türk mallarının serbest dolaşımı konusunda konulan kotalar ve AB’nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yapmış olduğu ülkelerle Türkiye’nin STA yapamamasının ciddi bir haksız rekabet oluşturduğunu kaydetti. Çağlayan, Almanya’nın Baden-Württemberg Eyaleti Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Maliye Bakanı Dr. Nils Schmid ile görüştü. Türkiye’nin AB ile 17 yıldır Gümrük Birliği Anlaşmasını başarılı şekilde yürüttüğünü ve AB’nin Türkiye’ye karşı son derece haksız uygulamaları bulunduğuna dikkati çeken Çağlayan, “AB’den Türk işadamlarına vize uygulaması yapılıyor. Oysa AB’nin üyelik standartlarına konumu itibariyle hiçbir şekilde ulaşamayacak Kanada, Japonya, Brezilya, Güney Kore, Ukrayna gibi ülkelerin vatandaşlarına AB’ye vizesiz geçiş imkanı sağlanıyor. Bu bir haksız uygulamadır, çifte standarttır. Bunun altını çizmek istedim. Bu konuda sizlerin desteğine ihtiyacımız var” dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN, OBAMA’YA
MEKTUP GÖNDERDİ
ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasında öngörülen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama’ya bir mektup gönderdiğini açıklayan Çağlayan, “ABD, Türkiye ile STA konusundaki müzakereleri AB ile aynı süreçte, paralel bir şekilde başlatacaklardır diye ümit ediyoruz” dedi.
AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına (STA) Türkiye’nin taraf olduğunu karşı tarafa iletmediğini, bu nedenle Türkiye’nin haksız bir rekabet ile karşı karşıya kaldığını anlatan Çağlayan, AB’nin STA yaptığı Meksika, Güney Afrika, Cezayir gibi ülkelerle Türkiye’nin hala STA görüşmelerine başlayamadığını söyledi. Çünkü AB ile STA yapan ülkelerin Türkiye’ye elini kolunu sallayarak girdiğini kaydeden Çağlayan, karşı taraftaki ülkelerin ise Türkiye’ye ortalama yüzde 40 gümrük vergisi uygulayarak haksız rekabete sebep olduklarını söyledi.
Önümüzdeki dönemde AB ile ABD arasında STA müzakerelerinin başlanmasının planlandığını hatırlatan Çağlayan, Türkiye’nin böyle bir anlaşmanın dışında kalmasının Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir haksız rekabet oluşturacağını vurguladı.
Çağlayan, AB ve ABD arasında STA müzakerelerinin başlayacağı bir ortamda AB’nin her zamanki gibi ipe un sererek Türkiye’nin de ABD ile görüşmelere başlaması konusunda gerekeni söylemediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bu AB’nin iki yüzlü tutumunun bir göstergesidir. Bu arada biz de bu konuyu bir rapor halinde sayın Başkanımıza arz ettik. Sayın Başbakanımız da sağ olsunlar bu konuyla ilgili mektubunda Türkiye’nin çekincelerini ve bunun üzerinde Türkiye’nin böyle bir sürece dahil olmaması konusunda ABD ile olan ekonomik ilişkilerimizde Türkiye aleyhine daha önemli menfi sonuçlar çıkaracağını ifade etti. ABD’nin AB ile başlamış olduğu bu sürece paralel bir şekilde Türkiye’nin de ABD ile STA konusundaki müzakerelere başlama konusundaki kararlılığını ve bu konudaki isteğini dile getirmiştir. Ben ABD’nin bu konuda Türkiye’ye karşı kayıtsız kalmayacağı kanaatindeyim. Çünkü biz önemli bir müttefikiz. Sayın Başbakanımızın Sayın Obama ile görüşmesinde bu, öncelikli bir gündem maddesi oluşturacaktır.” “Türkiye AB üyesi olsaydı, durum farklı olurdu”
SAARİSELKA - Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen Avrupalı grup içinde yer alan Finlandiya’dan Türkiye’nin üyelik sürecine bir kez daha destek geldi. Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen, Türkiye’nin AB ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinin hızlanması gerektiğini ifade etti ve "Türkiye AB üyesi olsaydı, Avrupa’da durum belki şu anda biraz daha farklı olabilirdi" dedi.
Katainen, hafta sonunda bazı Avrupa ülkelerinin liderlerini Avrupa’nın geleceğini konuşmak için Laponya bölgesindeki Saariselka adlı küçük kasabada ağırladı. Finlandiya’nın Kuzey Kutup dairesinin 250 kilometre kuzeyinde yer alan bu küçük kayak merkezindeki gayriresmi toplantıya Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Ali Babacan katıldı.
Toplantının diğer katılımcıları ev sahibi Finlandiya’nın Avrupa İşleri ve Dış Ticaret Bakanı Alexander Stubb, Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik Ilves, Letonya Başbakanı Valdis Dombrovskis, Danimarka Başbakanı Helle Thorning-Schmidt, Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanovic ve AB dönem başkanı İrlanda’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Lucinda Creighton oldu. Avrupa’nın geleceğini ele almak için bir araya gelen liderlerin buluşmasında, Avrupa ülkelerindeki finansal krizler gündemin önemli maddelerinden birini oluşturdu.
Finlandiya Başbakanı Katainen, AB ülkelerinde birbiri ardına meydana gelen ekonomik krizler sırasında Türkiye AB üyesi olsaydı, durumun belki de şu andakinden farklı olabileceğini vurguladı.
"Bunu kesin olarak söylemek tabii ki çok zor ama bu ihtimali düşünmek ilginç" diyen Katainen, şunları kaydetti: "Çünkü Türkiye yüksek nüfuslu ve büyüyen bir ekonomi. Aslında Avrupa’nın tamamı Türkiye’nin hızla büyüyen pazarından büyüme anlamında faydalanabilirdi. Sonuçta, Türkiye AB üyesi olsaydı, şu anda bu iyi olabilirdi ve Avrupa’da durum şimdi biraz daha farklı olabilirdi."