Gazetemiz okurlarından Necati Tokgönül, "Abdurrahman Dilipak, milletimizin sesidir" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Ey Ak Parti dernekleri, yöneticileri, siz ne söylediğinizin, ne yapmaya çalıştığınızın farkında mısınız? Daha ekrana çıkıp konuştuğunuz anda, bizim hayal kırıklığı yaşadığımızı, şer cephesindekilerin ise ellerini ovuşturarak sevinç çığlıkları attıklarını göremiyor musunuz? Abdurrahman Dilipak, milletimizin sesidir. O kale gibi muhkem bir imana sahip, ifadelerinde daima, ayet-i kerimelere, hadis-i şeriflere, istinat eden, bildikleri ve inandıkları , gerçekleri karşısındakinin kim olduğuna bakmaksızın, eğip bükmeden, başına bir iş açıp açmayacağına da bakmadan haykıran, bu şekildeki yapısı ile de bilhassa Ak Parti’ye oy veren kesim üzerinde büyük bir itibara sahip olan bir beyefendidir.
Bu sebepledir ki, Abdurrahman Bey aleyhine suç duyurusunda bulunulacağının Ak Parti Kadın Kolları yetkilileri tarafından söylenmiş olması dahi, Ak Parti’ye bizim gibi gönülden bağı olanlar üzerinde şok etkisi yapmıştır. Milletimiz, suç duyurusunda bulunacağını söyleyenden daha fazla, Abdurrahman Dilipak beyefendiyi sevmekte ve benimsemektedir. Bu bakımdan da Abdurrahman Beyin safında yer almaktadır.
Milletimizin üzerine titrediği ve daha yıllarda iktidarda kalmasına acil ihtiyaç duyduğu Ak Parti’ye ve 2023 seçimlerinde tekrar seçilmesinin, devletimiz ve milletimiz için hayati önemi haiz olduğuna inandığı, seçilmesi için can attığı Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, İstanbul Sözleşmesinin getirdiği olumsuz etki yetmiyormuş gibi, şimdi bir de milletin gönlünde sarsılmaz bir yer edinmiş olan Abdurrahman Dilipak Beyefendi aleyhinde tavır almak, seçmeni küstürerek, 2023 seçimlerini Ak Parti ve dünya lideri olan Sayın başkanımız aleyhine olacak şekilde sabote etmenin en kestirme yoludur.
Tavsiyemiz, Ak Parti Kadın Kolları yöneticilerinin, oturup düşünmesi Abdurrahman Dilipak Beyin ne dediğine (bu zamana kadar olan görüş ve düşünceleri de nazara alınarak) iyi bakması, iyi değerlendirmesi ve ifadelerinin içindeki gerçekleri görüp ona göre milletimizin yararına olacak bir sonuca varıp, gerek görülürse aynı ekrandan özür dilenmesidir.
Abdurrahman Dilipak Beyefendinin bugüne kadarki yazılarından, Mehmet Akif Ersoy’un şu iki mısraında ifade ettiği karakteri ile tam bir uyum içinde olduğu sonucuna varmak mümkündür.
Şudur Cihanda Benim En Beğendiğim Meslek,
Sözüm Odun Gibi Olsun, Hakikat olsun Tek.
