ABD'den devasa askeri sevkiyat! 'Savaş hazırlığında'

NATO'nun Rus sınırına yakın noktalarda artan tatbikatları, dünya kamuoyu tarafından endişe ile takip ediliyor.

Alman gazetesi Junge Welt, NATO'nun "Europe Defender-2020" kapsamında Amerikan birliklerinin önce Atlantik yoluyla Batı Avrupa'ya taşınacağını ve buradan Polonya ve Baltık ülkelerine sevk edilmesini planladığını ileri sürdü.

Makaleye göre nihayetinde planlara göre ABD'nin en büyük askeri sevkiyatına sahne olacak tatbikatlarda ABD askeri, Rusya'nın yanı başında olacak.

İlk birliklerin manevraları tatil sezonu bittikten sonra Şubat ayında, Almanya da dahil olmak üzere 18'den fazla NATO üyesinin katılımıyla başlayacak.

Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) anlaşmasının 2 Ağustos'ta geçersiz hale gelmesinin ardından, NATO kuvvetleri Belçika ve Almanya'da "Steadfast Noon" adlı bir tatbikat gerçekleştirmişti. Tatbikatın NATO üyelerinin hava kuvvetlerinin birlikte hareket edebilirliğini geliştirme amaçlı olduğunu belirten NATO yetkilileri, tatbikata ilişkin detayların "gizli" olduğunu söylemişti.

Alman gazetesi Kronen Zeitung ise, tatbikatlarda askeri personelin bir nükleer silahlarla donatılmış savaş uçaklarını kullanıldığını ileri sürmüştü.

Rusya: Bunlar büyük bir savaşın hazırlığı

Geçtiğimiz hafta tatbikatlarla ilgili açıklamalarda bulunan Rusya Genelkurmay başkanı General Valery Gerasimov, Baltıklar ve Karadeniz'de ABD liderliğinde artan NATO askeri tatbikatlarını 'ittifakın büyük bir askeri çatışmaya hazırlığı' olarak niteledi.

Gerasimov açıklamasında, ''Tatbikatlar, NATO'nun birliklerini büyük bir askeri çatışmaya girmesi için bilinçli bir şekilde eğittiğini gösteriyor.'' dedi.

Star'ın haberine göre, Rus komutan, ABD'nin askeri gücünü Rus sınırlarına doğru genişletmenin yanı sıra, Moskova'nın ulusal güvenliğine tehdit eden balistik füze rampalarını Avrupa'da yaymaya devam ettiğini belirtti.

'Her şey bir gecede değişebilir''

2050 yılına kadar büyük bir savaşın patlayabileceğine inanıp inanmadığı sorulduğunda Gerasimov, bağımsız aktörlere siyasi, ekonomik ve bilgi baskısı nedeniyle durumun “istikrarsız” olmasına rağmen, bir savaş için acil bir koşulun olmadığını söyledi.

Gerasimov açıklamasının devamına, ''Ancak, dünyadaki mevcut belirsizlik göz önüne alındığında, bu bir gecede değişebilir. Bu koşulların kontrolden çıkıp büyük ölçekli bir çatışmaya dönüşebilecek krizleri ortaya çıkarabileceğini göz ardı edemeyiz'' sözlerini de ekledi.

Bu durumu göz önünde bulundurarak, Batı ile Rusya arasında gerginliği yatıştırmanın önemine değinen Gerasimov, ''Böylece düşmanca tehlikeli askeri olayların önüne geçebiliriz.'' dedi.

Kaliningard meselesi

Bu yılın başlarında, ABD'nin Avrupa ve Afrika’daki Hava Kuvvetleri Komutanı General Jeffrey Lee Harrigian, Pentagon’un, Rusya’nın saldırganlığı durumunda Kaliningrad Bölgesi'ndeki hava savunma sistemini devre dışı bırakmak için bir plan tasarladıklarını ifade etmişti.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa'daki bazı yayın organları ve düşünce kuruluşları, Rusya'nın eksklav toprağı Kaliningard'a yönelik bir saldırının senaryolarını konuşmaya başladı.

Konuya cevap veren Rus uzmanlar, olası bir saldırının Kaliningard'la sınırlı kalacağını düşünmenin hata olacağını, nükleer kıyamete yol açacak bir savaşın patlak vereceğini ifade etti.

INF bitti, gözler Start anlaşmasında

ABD Başkanı Ronald Reagan ve Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov tarafından 1987 yılında imzalanan anlaşma Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması, ABD'nin Rusya'ya yönelik ''anlaşmayı ihlal ediyorlar'' gerekçesiyle sona erdi.

2 Şubat 2019'da Trump Rusya'nın ihlalleri ve Çin'in nükleer silahlarından duyulan endişelere atıfta bulunarak INF anlaşmasını askıya aldığını ve 6 ay içerisinde tamamen çıkılacağını açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra da Putin de anlaşmadaki yükümlülüklerini askıya aldıklarını duyurdu.

6 aylık sürenin dolmasıyla 2 Ağustos 2019 tarihinde INF anlaşması resmen sona erdi.

Anlaşma, kara tabanlı ve 500 ile 5 bin 500 kilometre arasında orta menzilli nükleer kapasiteli balistik füzelerin yasaklanmasını öngörüyordu.

INF Anlaşması, nükleer silahlı füzeleri 30 yılı aşkın süredir Avrupa topraklarından uzak tutuyordu. Anlaşmanın ana amacı, Doğu ve Batı Almanya'daki kamplaşma döneminde Avrupa'da nükleer savaş riskini azaltmaya yönelikti. Nükleer savaş tehdidini ortadan kaldırmayı hedefleyen anlaşma kapsamında, 4 yılda yaklaşık 2 bin 700 füze imha edilmişti.

ABD ilk olarak 2014 yılında Rusya'nın anlaşmayı ihlal ettiğini ileri sürdü ve takip eden yıllarda hazırlanan raporlarda bu ihlallerin sürdüğünü belirtti. Rusya ise bu iddiaları reddetti.

INF'in sona ermesinden sonra gözler iki süper güç arasındaki silahlanma yarışını dizginleyen bir diğer anlaşma 'START'a çevrildi.

Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Sözleşmesi (The New Strategic Arms Reduction Treaty - START)

Waasshington ile Moskova arasında Soğuk Savaş döneminde görüşülen START uygulamaya sokulamadı. Varşova Paktı'nın dağılmasından 6 ay sonra Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov döneminde 31 Temmuz 1991 tarihinde anlaşma imzalanarak yürürlüğe girdi.

Anlaşma ile iki taraf kıtalararası balistik füze (ICBM), denizaltı platformuna konuşlu balistik füze (SLBM) ve ağır bombardımanların sayısının 1.600’e çekilmesini hedefledi. Bu hedeflerin yerine getirilmesi için de iki tarafın birbirlerini denetlemesi kuralı getirildi.

Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile ABD Başkanı George Bush, nükleer silahlarının üçte ikisinin kullanım dışı bırakılması hedefiyle START-2’yi imzaladı. ABD Senatosu START-2’yi 1996’da onayladı. Ancak Rus Duması, 1993 yılında imzalanan anlaşmayı onaylamadı. 2001 yılında Rusya ve ABD, START I anlaşmasının gereklerini yerine getirdiklerini duyurdu.

Prag’da ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev 8 Nisan 2010'da Prag'da START II anlaşmasını imzaladı. 5 Şubat 2011'de yürürlüğe girdi. 10 yıl geçerli olan anlaşma 2009 yılı aralık ayında sona eren 1991 START 1 anlaşmasının yerine geçti.

Son imzalanan START anlaşması 2021 başında sona eriyor ve dünyanın gözü ABD'nin bu konuda atacağı adımda.