Sabah saat 9’da açtığı dükkanında 10 saat çalışıp akşam iş çıkışında 20 kilometre koşarak evine gittiğini söyleyen Enver Koç, “Hayatımızın yarısı çalışmakla geçiyor. Sabah 9’da geliyorum akşam 7 gibi mağazayı kapatıyorum. Mağazadan çıkıp 20 kilometre her akşam evime koşarak gidiyorum. Spor sağlıktır. Bazen bakıyorum evde kaldığım zamanlarda yattığımız zaman bir işe gitmediğim zaman kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ama insanlar kendini dışarı attığı zaman kendini daha iyi sağlıklı hissediyor. Bütün insanlara sporu tavsiye ediyorum” diye konuştu. Birçok ülkede maraton koştu, dereceler yaptı Hayatını spora adamasıyla birlikte Türkiye ve birçok ülkede maraton koşan Enver Koç, dereceler yaptı. Yarışların hayatına anlam kattığını belirten Koç, “2006 yılında günde 2 paket sigara içiyordum. Sigaranın kendimde zararlı olduğunu hissettim kollarımda uyuşmalar oldu ve fizyoterapiste başvurdum. Rahatsızlığımı yenmek için kendime ‘spor hayatıyla tanışmam lazım’ dedim. Hava düzelince spora başlayacağım dedim. Spora başlamam ile sigarayı bırakmam bir oldu. Güzel insanlarla tanıştım. Arkadaşımın tavsiyesiyle Avrasya Maratonu’na katıldım, 15 kilometre koştum. Maraton’da yaşlı insanlar beni geçti. Onlar beni sollayıp gittiği zaman kendime ‘gör halini sen busun’ dedim. 2006’dan bu zamana kadar kendimi sporun içinde buldum. Birçok ülkede yarışlara katıldım madalyalarım var. Paris’te 2 defa maraton koştum, Polonya’da koştum, Bulgaristan’da defalarca koştum, Macaristan’da koştum. Adını sayamadığım bir sürü Avrupa ülkesinde koştum. Şimdi Allah nasip ederse bu yıl 3’üncü maratonumu Kıbrıs’ta koşacağım. Hedeflerim var Belgrad’ta, Sırbistan’da koşacağım. Bu hedefler beni koşuya adapte ediyor. Bunları kendime adapte etmesem spor hayatımın pek anlamı olmuyor” ifadelerini kullandı.