Bankalar özendirici reklamlarla insanları kredi almaya teşvik ediyor ve kredi almayı kolaylaştırıyor. Ödenemeyen krediler ise insanların aile hayatını karartıyor. Bankaların kredi politikaları sebebiyle ailelerde boşanma oranları giderek artıyor.
UĞUR AVC I/ ANKARA - Bankalar özendirici reklamlar ile insanları kredi almaya teşvik ediyor. Artık internetten hatta cep telefonundan bile kredi çekmek mümkün. Ödenemeyen krediler insanların aile yaşamını baltalıyor. Boşanma oranı yüzde 24’lere dayandı.
Kredi batağındaki insanların intihar haberlerini duymak sıradanlaştı. Bankaların kredi politikalarını ve sosyal hayata etkilerini ekonomist ve eski bakan Bülent Akarcalı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Süleyman Sarıbaş Yeni Akit’e değerlendirdi.
HALKI MI SOYUYORLAR
Bülent Akarcalı, Türkiye’nin 1950’lerden sonra bankalardan çok çektiğini, Batı’da bankaları iflas edip borçları devlet tarafından milletine ödenen ülkeler arsında ilk sırada olduğumuzu belirterek, “Türkiye’deki özel sektör temsilcilerinin bir kısmı bankacılık işine peşinen ahlaksız düşünceler ile girdiler. Yani Vatandaşı soyma fikriyle bankacılık sektörüne atılanlar oldu. BDDK bu işin ilacı olamadı” dedi.
Vatandaşı hortumlama düşüncesindeki bankaların halktan aldıkları paraları, kendi paralarıymış gibi kullandıklarını söyleyen Akarcalı, BDDK’nın bu yüzden batık bankaların tahsilatları peşinde koştuğunu, bunun en önemli örneğinin ise ‘Uzanlar’ olduğunu dile getirdi. Türkiye’de bankacılık sektörünün büyük bir bölümünün yabancı sermayenin eline geçtiğini vurgulayan Akarcalı, “Yabancı sermaye, bankaların bankacılığı büyük oranda kâr mekanizması olarak görmelerine yol açtı” dedi. Akarcalı, bankaların kredi politikalarının İslam’da yeri olmadığını, sadece faizin değil israfında haram olduğunu vurgulayarak, “Kredi kartları uygulamalarının büyük bir kısmı helal değil. Faiz almak haram ise faiz kazandırmakta haramdır” şeklinde konuştu. Kredileri teşvik eden reklamların olmayan parayı harcatma yönünde bir düşünceye sahip olduğuna dikkat çeken Akarcalı, “Amacını aşan kredi reklamları milyonlarca mutsuz aile ortaya çıkarıyor. En az 5 milyon kişi bankaların kölesi konumunda” diye konuştu.
KREDİ REKLAMLARI YASAKLANSIN
BDDK’nın kredi kartı reklamları üzerinde yasaklamalar getirmesi gerektiğini vurgulayan Akarcalı, yılbaşı kredisi, bayram kredisi gibi reklamların bu konuya özel yasalar çıkartılarak yasaklanması gerektiğini söyleyerek, “ Bilgilendirici reklam ile şartlandırıcı reklam birbirinden ayrıdır. Bankaların reklamları insanları bilgilendirici reklamlar şeklinde olmalı” dedi.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Süleyman Sarıba da, “Maaşların alındığı gün kredi kartı borçları ödeniyor. Boşanma oranı yüzde 24’e çıktı. Bu oranın büyük bir kısmı ekonomik nedenler ile ailelerin yaşadıkları huzursuzluk” dedi.
