• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

3. Dünya savaşının hedefi Türkiye

Yeniakit Publisher
2024-07-20 11:28:00 - 2024-07-20 11:34:24
3. Dünya savaşının hedefi Türkiye

Prof. Dr. Seyit Aydın, küresel ve bölgesel çapta çıkan savaş ve gerilimler ile 3. Dünya savaşı senaryolarının arka planını akit’e değerlendirdi.

Sebahattin Ayan  İstanbul

Uluslararası sistem bir krize doğru ilerliyor. Ukrayna ve Gazze gibi bölgelerde yaşanan sıcak çatışmalar; Suriye, Irak ve Libya gibi bölgelerde devam eden iç gerginlikler gün geçtikçe yoğunluğunu artırmaya devam ediyor. ABD’nin başını çektiği Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa gibi küresel çete ülkeleri de pamuk ipliğine bağlı olan ilişkileri daha da gererken, yıllardır süre gelen vekalet savaşlarında asli faktör olarak güç odağı olmaya çalışıyor. Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan Prof. Dr. Seyit Aydın, şunları dile getirdi:

Çin'in yayılmacı politikası

“Dünya birkaç yıldır Ukrayna - Rusya harbini konuşurken; son zamanlarda üçüncü cihan harbinin kapıda olduğuna dair beyanatlar arttı. Hakikaten böyle mi, yoksa siyasetçiler memleketlerinde iç siyaseti idare etme manevrası olarak mı kullanıyor? Rusya, Putin’in Petro’dan kalma ideallerini hayata geçirmesi ile uzun ince bir yola girdi. Ukrayna haricinde kurduğu oyunlarla eski Sovyet Cumhuriyetlerinde nüfuzunu artırdı. Kazakistan’da isyan çıkartıp, o bahane ile askerini Kazakistan’a yerleştirdi. Kırgızistan ile Tacikistan’ı vuruşturdu. Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan gibi Müslüman (son ikisi ayrıca Türk) Memleketlerde radikalleri organize ederek ‘İslami terör’ hareketleri yaftası ile dini hayata müdahale zemini meydana getirdi. İlave olarak Çin’in Tacikistan topraklarının binde birini işgal etmesi; Çin tehdidine karşı Rusya’yı sığınılacak liman görmelerine yaradı. Fakat bu nüfuz ve hakimiyet bize göre geçicidir. Daha evvel yazdığımız gibi Ukrayna’nın Rusya için ikinci Afganistan olacağı kanaatindeyiz. Çin’in yayılmacı ve işgalci siyaseti sadece Tacikistan için değil, etrafındaki bütün Memleketler için tehdittir. Çin, Afganistan’ın lityum ve diğer bazı madenler bakımından zengin olan Wakhan Vadisi’nden vazgeçmemiştir. Çin’i dost olarak tarif eden Pakistan’ın bazı limanlarına da 120 yıllığına el koymuştur. Tehditten korunmanın en iyi yolu, Çin ile ticaret yaparken borçlanmadan uzak durmaktır. Şimdi de gözünü Kırgızistan’ımızın Narın vilayetine dikmiştir. Saf ve temiz Kırgız beldesi Narın, Çin’in işgalinden korunmalıdır. Narın, adı gibi narindir, nadidedir. Çin’in Uygur Türk’ü soydaşlarımıza tatbik ettiği asimilasyon siyaseti ve mezalimi farklı metotlarla devam etmektedir. Bu hususta Uygur Türklerinin problemlerini Türk Siyasi Muhalefetinin dile getirmesi, Çin karşısında meseleleri müzakere edebilmek için İktidarın elini kuvvetlendirir. Turizm sektörümüzün Çinli turist çekecek yeni planlamalar yapması hem iktisaden Türkiye’ye ve hem de Uygur Türklerinin meselelerini çözmeye yardım eder.

Türk ve Çin sivil cemiyet ve kuruluşlarının, insan hakları müdafilerinin karşılıklı iyi münasebetler kurması; yine siyasi, ictimai ve iktisadi faydalar getirecektir. Sivil kuruluşlar ve insani kuruluşların yanı sıra Belediyelerin karşılıklı diyalog kurmasının da Uygur Türklerinin problemlerinin azaltılmasına yardım edeceği kanaatindeyiz. Bugün Çin’in Uygur Türk’leri üzerinde şiddet tatbik etmek için kullanmak üzere teşvik ettiği radikal unsurların, orta ve uzun vadede Çin’e de zarar vereceği karşılıklı diyalog ile sadece Türkiye tarafından Çin’e anlatılabilir ve netice alınabilir. Buna ilave olarak Çin’in oradaki Müslümanlar için kendine göre bir İslam anlayışı geliştirmeye çalışması, kendi cemiyetine de zarar verir. Diyaloglar yolu ile bundan vazgeçmesi temin edilmeye çalışılabilir. Çin’in Türkiye’de 60 milyar dolara kadar yatırım yapmak istediği bilinmektedir. Nitekim ilk yatırımlar bizim Sanayi Bakanlığımız tarafından ilan edilmiştir. Bu yatırımlar, iki ülke ekonomisinin yanı sıra Uygur Türklerinin vaziyetinin düzelmesine de fayda getirecektir. Orta Asya Türk Coğrafyası ve Güneydoğu Asya’dan birkaç misal ile anlatmaya çalıştığımız hususlara benzer olarak Akdeniz ve Ortadoğu İslam Ülkeleri üzerinde oynanan oyunlar, planlandığı gibi ve aleni şekilde devam etmektedir. Libya’da bölünmüş idari yapı ile kaos ve şiddet devam etmektedir. Suriye’de iç savaş bir türlü durdurulmamaktadır.

Hedef neden Türkiye?

“İsrail, Kıbrıs’ta devamlı toprak satın almaktadır. Bunu işgal hazırlığı maksadı ile yapıyor. KKTC’de İsrail’in toprak almasına mâni olunmalıdır. Aldıkları araziler çok yüksek meblağlarla da olsa geri alınmalıdır. Dünyanın gözü önünde başlayıp devam eden Filistin’deki soykırım, ABD ve Avrupa devletleri tarafından aleni desteklenmekte ve teşvik edilmektedir. Dünyada vicdan sahibi her din ve milliyetten insanın lanetleyip, kitleler halinde protesto ettiği Filistin soykırımı insanlığın çığlığına rağmen hız kesmeden devam ediyor. Yakın bir zamanda muharebeleri yaymak ve kaosu genişletmek için İsrail’in Lübnan, Ürdün ve Suriye’nin Golan Tepelerine taarruz ettiğini görebiliriz. Buraya kadar izah etmeye çalıştığımız ve misaller verdiğimiz hadiselere bakılırsa, yakında çıkması muhtemel 3. Cihan Harbinde ilk hedefin neresi olacağını tahmin etmek zor değildir. Üçüncü Cihan Harbi hazırlanış itibarı ile Birinci Cihan Harbine benzemektedir. İkinci Cihan Harbinde olduğu gibi iki tane psikopatın dünyayı fethetme, milletleri kendine köle etme ve kontrol etme planı değildir. Birinci Dünya Harbinde hedef Osmanlı idi. Çünkü Türk ve İslam Alemi’nin merkezi idi. Bugün de mühim bir kısmı devletleşmiş olan Türk Dünyasının merkezi Türkiye’dir. Yine nüfusu 1 milyar 800 milyona ulaşan İslam Dünyası’nın merkezi Türkiye’dir. Türkiye, Dünyanın stratejik merkezi olarak bilinen Venedik- Hazar- Basra- İskenderiye hattının ortasındadır.

İlk İstanbul olacaktır

“Türkiye’nin kalbi Ankara olsa da beyni İstanbul’dur. Dolayısıyla Türkiye’nin, Türk Dünyası’nın ve İslam Dünyası’nın beyni İstanbul, muhtemel Cihan Harbini başlatmak için ilk taarruz edilecek hedeftir. Böyle bir şenaati başlatmak için bunalmış, bunamış, köhne İsrail kullanılmaya müsaittir. Şu soruyu sormak gerekiyor İstanbul’un üzerinde demir kubbe var mı? Boğazlarımızın tahkimatının mükemmel olduğu bilinmektedir. Fakat İstanbul’un üzeri de en mükemmel şekilde tahkim edilmelidir. Vatanseverliği, devletçiliği, milliyetperverliği ‘popülist’ yaftası ile lüzumsuz ve hatta hakir gören propagandalar da artarsa şaşırmamak lazım gelir. Bu tür propaganda ve kampanyalar tamamen ihanet maksatlıdır. Gaflete düşenler aynı zamanda tuzağa düşmüş olur. Aziz Milletimizin hiçbir ferdi bu tuzağa düşmeyecektir.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

TürkOğlu

çok doğru bir analiz helal olsun,,, yani islam alemi iki taraftan kuşatılıyor,,, birisi küresel yahudiler ikincisi Yayılmacı Çin

Doğruya Doğru

Ülkem acilen Atom bombası yapmalıdır tehditler çok büyük. Hristiyan ve Yahudi Dünyası birleşti saldırı için fırsat kolluyorlar. Zaten Reisten çok rahatsızlar savunma sanayi ve Milli sanayi hızla gelişiyor diye.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23