28 Şubat darbesinin, asker kanadına yönelik iddianamenin kabul edilmesi, sıranın kendilerine geldiğini gören ‘sivil’ kanadı panikletti. 28 Şubat’ın sivil aktörleri, Gezi eylemlerinde destekte ön sıralarda yer aldı.
MEHMET ÖZMEN / İSTANBUL
28 Şubat post modern darbesinin asker kanadına ilişkin iddianamenin kabul edilmesinin ardından darbede sivil rol oynayan kişilerin Gezi Parkı olaylarında öne çıkması dikkat çekiyor.
Akit‘e konuşan Ak Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Taksim’den Tahrir çıkarmak isteyen, meydanlardaki “darbe çığırtkanı” grupları destekleyen aktörlerin 28 Şubat sürecindeki aynı aktörler olduğunu söyledi.
Metiner, “28 Şubat döneminde, Cumhuriyet mitinglerinde rol alan aktörlerin aynen aynı rollerini oynadıklarını net olarak görmek mümkün. Cumhuriyet mitinglerini organize eden, içinde bulunan bileşenlerine baktığınızda hepsinin Gezi Parkı’nda olduğunu görürsünüz. Sadece Gezi Parkı’nda değil Türkiye’nin her yerinde bu tür eylemlerin başını çekiyorlar” dedi.
Gezi Parkı eylemleri etrafında yaşananların 28 Şubat sürecinin bir başka versiyonu olduğunu ifade eden Metiner, “Askerlerin darbe yapma ihtimali yok, bu yüzden dış odakların da çok daha belirgin rol aldığını görüyoruz” diye konuştu.
KARAKTERSİZ MEDYA PATRONLARI
TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKMÜŞTÜ
28 Şubat sürecinin sivil ayağıyla ilgili soruşturmanın başlamasından endişe eden ve tedirginlik duyan bazı aktörlerin Gezi Parkı eylemleriyle hükümeti devirme girişimde bulundukları yönünde değerlendirmelere katılan Mehmet Metiner, “28 Şubat döneminde bazı medya patronları aktif rol almışlardı ve daha sonrasında timsah gözyaşlarıyla bazı itiraf ve pişmanlıkta bulunmuşlardı. Bu aktörlerin bugün de rol oynadığını görüyoruz. Bu aktörlerin timsah gözyaşlarına inanmamak lazım. Ertuğrul Özkök’ün ya da başka medya patronlarının itiraflarda ve özeleştiride bulunması sahicilik anlamına gelmiyor. Bunlar son süreçte de aynı karakterlerini göstermiş oldular. Meğer karakter değiştirmek çok zormuş. Bir kez daha 28 Şubat döneminde oynadıkları rolünü bugün de oynadığını gördük” dedi.
KOMİSYON KURULACAK, SİVİL AYAĞI
DAHA NET ORTAYA ÇIKACAK
Metiner, 28 Şubat ve Gezi Parkı darbe girişimlerinin bulunduğu süreçleri soruşturan meclis araştırma komisyonun kurulma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu komisyon kurulduğunda her şey daha net görülecektir. 28 Şubat sürecinin sivil ayağının soruşturması başlamadan hükümeti yıpratmak, AK Parti’yi zayıflatmak ve hatta iktidardan düşürmek için muhtemelen ön almak istemiş olabilirler ama bu ters tepecektir. Meclis’te yeni bir araştırma komisyonu kurulma ihtimali çok güçlüdür. Komisyon kurulduğunda sivil ayağı da sivil ayağı da kendiliğinden ortaya çıkacaktır. 28 Şubat süreci soruşturması da başlayacaktır. Ayrıca eksik bırakılan darbenin sivil ayağı, içinde siyasi partilerin başkaca paramiliter unsurlarının yer aldığı bütün ayakları yani Üniversitesinden, akademisyenine, siyasal partisine varıncaya kadar, bir şekilde yanında bulunan arkasında bulunan her kim varsa bütün unsurlar Meclis’te kurulacak olan araştırma komisyonu marifetiyle ortaya çıkacaktır” dedi.
“GEZİ PARKI ‘TÜRKİYE’NİN TAHRİRİ’
DEĞİLSE DE MİLADIDIR...”
28 Şubat sürecinin sivil aktörlerinden Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök de; “Düne kadar Gezi sadece parktı” başlıklı yazısında, Gezi Parkı’nı Türkiye’nin Tahrir’inin merkezi olarak göstermişti. 28 Şubat sürecinde öne çıkan gazeteci Can Ataklı ise, Başbakan Erdoğan’ın, “Bunların hedefi İstanbul Belediyesi almak” sözünü doğrularcasına, Twitter’dan “Öncelikle İstanbul Belediyesi AKP’den alınırsa gerisi çorap söküğü gibi gelir. Çünkü İstanbul’u kaybeden bir iktidarın kimyası bozulur” ifadelerini kullandı.
